“Bizans vaz geçmemiş, Osmanlı vazgeçmemiş ben mi vazgeçeceğim İstanbul’dan? Diyordum.
Yaşayınca gördüm ki İstanbul’da insanca yaşamak hiç de kolay değil.
Trafik, çarpık kentleşme, günden güne artan hayat pahalılığı gibi sebepler benim gibi emeklilerin yaşamasına şans tanımıyordu.
Deprem gerçeği başımızın üzerindeki giyotin gibi sallanıyordu. Bir deprem anında sokağa çıkıp canını kurtarmak her halde en imkânsız şey olsa gerekti.
Çünkü sokağa çıktığınızda sokaktaki evlerin altında ezilir kalırdınız.
İşte biz bu keşmekeşlikten kaçıp kurtulmayı başarmış ailelerden biriyiz.
Çanakkale’de deniz hemen elimizin altında.
Gözlerimiz denizi görüyor.
Güneşin batışını dahi görebiliyoruz.
Çanakkale’nin otantik hali kesinlikle korunmalı.
İnşaat sevdalılarına, rant peşinde koşanlara feda edilmemeli.
Çanakkale bir kültür ve doğa şehri olmalı.
Havası, suyu, toprağı ve insanları korunmalı. Çanakkale’de Çanakkaleliler korunup kollanmalı.
Önümüzde yerel seçimler var.
Yarış üç aday üzerinde gidiyor. Muharrem Erkek, Burak Kunt ve Jülide İskenderoğlu.
Çanakkalelilerin yerinde olsam kültüre, doğaya, ve insana yatırım yapacak belediye başkan adayına oy veririm.
Hele de kum çimento, demir yani mahalle müteahhitti gibi binaları yıkıp yeni binalar yapma hayali kuran belediye başkan adayına asla oy vermem.
Çanakkale şehri iç çeperinin inşaata kurban edilmemesi gerekir. Çanakkale’nin doğasının madencilere, siyanürle maden arayanlara kurban edilmemesi gerekir.
Şunun şurasında beş altı gün sonra belediye seçimleri var.
Çevreci olmayan belediye başkan adayına oy vermeyiniz. İnsana değer vermeyen belediye başkan adayına oy vermeyiniz.
Ne yazık ki Türkiye’nin yüksek siyaseti neyse yerel siyaseti de aynı. Al birini vur ötekine.
Halkın ve parti tabanlarının tercihi olmayan adaylar, bir oldu bitti ile Çanakkale’de Belediye Başkan adayı ilan edilmediler mi?
Siyasette köşe başlarını tutmuşların tercih ettikleri aday yapılmadı mı?
Sorumuzun cevabı da herkesin malumu.
Artık iş oldu bitti. Adaylar belirlendi.
Bu saatten sonra Çanakkaleliler açısından dikkat edilmesi gereken en önemli husus; belediye başkan adaylarının yakın kadrolarında kimlerin olduğudur. Şayet belediye başkan adayları “kervan yolda düzülür” mantığı ile kadrosuz şekilde aday olduysa emin olunuz ki önümüzdeki beş yıl heba olup gitti demektir.
Çanakkale Belediye Başkanlığında oy vereceğiniz aday kadar adayınızın partisine de dikkat ediniz. Adayınızın partisinin geleceği var mı? Adayın olduğu kadar partisinin de moderniteye, modern yaşama, Atatürk’e, milli değerlerimize sahip çıkışı nasıl? O partinin Çanakkale içindeki kültürel ağırlığı ve insan kaynakları ile il ve ilçe teşkilatlarının uyumlu ve ahenkli çalışıp çalışmadığına da dikkat ediniz. Çanakkale’yi kurumsal bir mantıkla mı, patronaj mantığı ile mi yöneteceği önemlidir.
Daha açık ifade ile seçeceğiniz belediye başkanınızın kurumsal bir anlayışı var mı? Şimdiye kadar bir büyük bir organizasyonu idare etmiş mi? Şimdiye kadar idare ettiği en büyük insan topluluğu kaç kişidir? Siyasi tecrübesi nedir? Kendi partisi içerinde sevilmeyen birini emin olun ki halk ta sevmeyecektir.
İşte bu ehveni şer sorular manzumesinde en uygun adayı seçmek zorunda kalacaksınız.
Çanakkale Belediye Başkanlık yarışında adayların şansını nasıl gördüğüme gelince.
Çanakkale’de Muharrem Erkek’in şansı yüksek görünüyor.
Ama Burak Kunt’un kişisel gayretleri de yabana atılamaz.
Çanakkale’de Millet İttifakının iki partisi CHP ve İYİ Parti adayları olan Muharrem Erkek ve Burak Kunt arasında süren mücadele başa baş bir oy oranıyla sonuçlanırsa, Zafer Partisi, CHP ve İYİ Parti tabanından yüzde beşlik bir oyu devşirmesi halinde AKP adayı Jülide İskenderoğlu’nun aradan sıyrılıp az bir farkla da olsa belediye başkanı yarışında ipi göğüslemesi de olasılık dahilinde görüyorum.
Burada belirleyici olanlar CHP’li seçmenlerdir.
“Bir oy Kemal’e bir oy Meral’e” diye İyi Partiye emanet oy verenler CHP'ye geri dönmezse, Muharrem Erkek’in adaylığına kızgın CHP’liler öfkelerine yenik düşerler de başka adaya oy verirse Jülide İskenderoğlu’nun adaylığı şimdiden hayırlı olsun.