Kıyamet senaryosu değil lakin, beklenilen olur ise şayet, 2004 Çanakkale’ si yeniden oluşur mu? Fırtına eşliğinde yağmur önce. Sonra gök gürültülü kar yağışı..
Kıyamet senaryosu değil lakin, beklenilen olur ise şayet, 2004 Çanakkale’ si yeniden oluşur mu? Fırtına eşliğinde yağmur önce. Sonra gök gürültülü kar yağışı..
2004 23 Ocağını çoğu Çanakkaleli hafızasından silemez.. Günlerce elektriksiz kaldık. Yollar buz kesti, geçit vermedi. Okullar zaten zorunlu tatil. Değişik bir hava olayıy dı yaşanılan. Hatırlıyorum da, Bozcaada meteoroloji istasyonu, poyrazı 176 kilometreye kadar ölçmüş, sonra ölçememişti. Ölçüm aleti kopup gitmişti..
Koca koca ağaçları deviren, üzerinde biriken kar kütleleri olmuştu coğrafyamızda. Enerji nakil hatlarını taşıyan 4 ayaklı dev direkleri, sanki tepesinden biri tutmuş, burgulamıştı demir yığınlarını.
Elektrik hatlarını bacak kalınlığında buzlar sarmış, buz yükünü taşıyamayan çelik kablolar patır patır kopmuştu..
Ya benzeri senaryo gercek olur ise..? Deniliyor ki, son iki yılın en büyüğü.. En kuvvetli Kar fırtınası..
Kısacası, Çanakkale için Turuncu kod’ lu uyarı geldi meteorolojiden..
Meteorolojinin tahmini tutar, beklenen gerçek olur ise şayet..? Kamuoyunun yanıtı aradığı soruyu işitti kulaklarım. Aktarayım istedim. Diyor ki çoluk çocuk sahibi Çanakkaleli; “Yine okullar, çocuklar okula gittikten sonra mı tatil edilir?”
Bu sorunu yatını ben bilmem elbet. Devlet büyüklerim bilir.. Hayırlısı ne ise o olsun. Ne diyelim..!
Geleli, karakışın etkili oludğu can yaktığı ve aldı yörelerimize.
Ülkemizin flaş gelişmesiydi, Acı haberlerle yüklü yaşanılanlar ve de detaylar.
Abonesi olduğumuz İHA’ ya göz attım ve kaleme alınanları okudum dikkatle.
En resmi sözler en yetkili makamdan, yani İçişleri Bakanlığı’ndan geliyordu. Başkenti meslektaşım İrfah Çalışkan’ ın haberinin baylığıydı şu;
-İçişleri Bakanlığı: "Şu ana kadar 30 kişiye ulaşıldı, çığ altındakileri arama kurtarma çalışmaları devam ediyor"
Çığ felaketinin adresi Van. İçişleri Bakanlığı, Van’ın Bahçesaray ilçesi karayolunun 33. kilometresinde ikinci kez yaşanan çığ olayında 30 kişiye ulaşıldığını ve arama kurtarma çalışmalarının devam ettiğini açıklamıştı dün, yşnılan üzücü olay üzerine.
Detaylı bilgileri haberinde aktaran meslektaşım İrfan çalışkan, şöyle kaleme alıyordu denilenleri;
-Van’ın Bahçesaray ilçesi karayolunun 33. kilometresinde meydana gelen çığ felaketine ilişkin İçişleri Bakanlığı yaptı. Yapılan açıklamada, “Van-Bahçesaray karayolunun 33. kilometresinde dün meydana gelen çiğ düşmesi sonucu 15 vatandaşımız çığdan etkilenmiş, çığdan etkilenen vatandaşlarımızı kurtarmak için bölgeye ekipler sevk edilmiştir. Bölgeye sevk edilen arama kurtarma ekipleri 13 vatandaşımızı 8 sağ, 5 ölü çığ altından çıkarmış, kayıp olan 2 vatandaşımızı arama kurtarma çalışmalarına bölgedeki olumsuz hava koşulları nedeniyle saat 01.00 sularında ara verilmiştir.
-Söz konusu arama kurtarma çalışmaları uzman personelin görüşü alınarak, bugün saat 07.00 sıralarında tekrar başlamıştır. Devam eden arama kurtarma çalışmaları sırasında bölgede tekrar bir çığ düşme hadisesi yaşanmıştır. Yaşanan bu çığ düşmesi olayında şu ana kadar 30 kişiye ulaşılmış olup, çığ altında olanlar için arama kurtarma çalışmaları devam etmektedir. Olayın ardından bölgeye hemen Van, Hakkari, Şırnak, Bitlis, Siirt, Erzurum ve Ankara illerinden JAK dahil arama kurtarma ekipleri sevk edilmiştir.
-Ayrıca arama kurtarma faaliyetlerini koordine ettiği sırada çığ altında kalan Van AFAD İl Müdürünün yerine Muş İl AFAD Müdürü bölgeye sevk edilmiştir. Diğer iller teyakkuza geçirilmiş olup, arama kurtarma çalışmaları için hazır bekletilmektedir. Ayrıca Ankara’dan yürütülen çalışmaları sevk etmek üzere AFAD Müdahale Daire Başkanı bölgeye gönderilmiştir. Gelişmelerle ilgili bilgi verilecektir” denildi.
Böyle idi, acı haberin detayları. Bereket versin, bizim buralarda böylesi felaketler yaşamıyoruz. Çağ tehlikemiz yok. Gerçi orman da kalmadı ya.. Yoğun yağış da almıyor bölgemiz. Yağmur ve kar, senede birkaç gün hayatı olumsuz etkiliyor. Öyle kar yağıp, aylarca hayatımız felç olmuyor.
Ülkemizin doğusundakiler ne yapsın..? Aylarca yolları kapalı, kar kalınlığı metrelerle dile geliyor.
Durum böyle. Fakat, bizim gibi Batılı bölgelerin yaşayanları alışık değil, kara kışa, kar yağışına ve yolların buz pistine dönmesine.. Serzenişin nedeni alışık olmamamızdan ötürü. Yanlış anlaşılmasın lütfen..
Allahın işine karışılmaz. Fakat, meteorolojinin de tahminleri bence göz ardı edilmemeli. Ya denilen, tahmin edilen yaşanır ise, ne olacak o vakit..?
Misal, okul yolundaki öğrenciler, mesai yoluna çıkmış memur ve işçiler ve de dahası..!
Neyse, ben üzerime vazife olmayan şeyleri düşünmeyeyim. Ne me lazım.. Bir de tahmin edilen olur da, kabak benim başıma patlar.
“Şom ağızlılık yaptın yazdın çizdin, çağırdın..!” diye yemediğim laf kalmaz vallahi.
Umarım, her şey gönlümüzce olur. Kar, iki saatliğine etkili olru, yollar buz bitsine dönüşmeden erir gider. Yağmur da, toprağın beklediği en başta. Yağacak elbet. Çiftçi de bekliyor, barajda..
Bu arada, Devlet öyle büyük ki; Örneğin Çan ilçemizde, her türlü olası kötü senaryoya bağlı olarak tedbirler alınmış durumda. Paletli ambulanslar göreve hazır bekliyor. Kar yok, lakin önlemi alınmış durumda.
Yoğun yağış beklentisi gerçek olur ise, paletli ambulanslar hemencecik göreve başlayacak.
Son durumdan kısaca özet geçmeye çalıştım.. Ettiğim duayı da paylaşayım ve yazacaklarıma noktayı böylece atayım.
“Yağmur da, kar da, bereketi ile gelsin korkutmadan, hayatı felç etmeden inşallah..”