.
Sanırım pek anlam veremediniz bu başlığıma. Dilerseniz nedeni özetleyecek şu ifadeyi aktarayım; İktidar kurmayı Turan’dan gelen;
“Dalış Turizmi İle Beraber Çanakkale’mize Gelen Turist Sayısı Artacak”
Ak Parti Gurup başkanvekili ve Çanakkale Milletvekil Av. Bülent Turan, makamına yapılan bir ziyaret ardından böyle diyordu. Netti sözleri. Hedeflenene ilişkindi dedikleri.
“Troya Müzemizi, Şehitliğimizi, Dalış Turizmini, Assos Antik Kenti gibi bir çok konuyu Kültür ve Turizm Bakan Yardımcımız Ahmet Misbah Demircan ile istişare ettik.
Çanakkale’mizin tarihi değerlerini ve turizmini geliştirmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz.” diyerek, detaylandırıyordu meseleyi.
Bu arada demeden edemeyeceğim. Bir dönem, AK Parti teşkilatlarında görev alan bir Balıkadamın, yani kadın dalgıcın üzerine kafa patlattığı batıklara markalı dalış projesi o günlerde başlasaydı, şimdilerde uçuyordu bence dalış turizmi..
Bahsettiğim, dalış hocası da olan kadın balıkadamın projesini birçok kez haberleştirmiştim.
Bu projenin amacı, 365 gün içinde, sadece çok sert hava koşullarında dalışlara ara verilmesini sağlamak olacaktı. Hava sert olsa da, çok sert olmadığı taktirde dalışlar hep sürebilecekti yani..
Önce güvenliktir ya mesele. İte o güvenliğin sağlanmasını amaçlıyordu bütün proje… Neyse olmadı, olamadı..
Umarım, bundan sonra olacak.. Belki de bahsettiğim o projenin mimarı da dahil edilir düşünülenlere de, başarı bu projeyi ilk düşünenler ile daha bir keyifli gelir..
Kendimce yorumlamalarda bulunmadan edemediğim doğrudur. Bildiklerimizi niye paylaşmayalım ki..? Değil mi ama..?
Sayın vekil Turan, “Çanakkale’mizin dalış turizminde ön plana çıkması için çalışmalarımız devam ediyor.” Diyor ve ekliyordu;
“Önemli batık hazinelere sahip şehrimizde dalış turizmin geliştirilmesiyle beraber hem gelen turist sayısında hem de ekonomik gelir kaynağında ciddi bir artış olacak. “ diye..
Başta attığım başlığın nedenini, sanırım bu sözler daha bir anlaşılır kılacak.
Tarihin izleri, sadece yakın tarihten değil, coğrafyamızın serin sularında, antik çağlardan kalma da batıklar var.. Öylesi zenginiz yani su altı anlamında..
Kendimce bir yorumu yapmadan edemedim yine. Huyum kurusun..
Döneyim tekrar sayın vekilin dediklerine. “Dalış turizmin daha çok ön plana çıkması konusunda Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Başkanı Şahin Özen ve Yönetim Kurulu Üyeleriyle istişare ettik.” şeklindeki ifadesine ve ardından da detaylıca verdiği bilgilere.
Şimdi sıkı durun. Rakamlarla bir gerçek dile geliyordu verilen bilgilerde.
Su atı zenginliklerimizin bir özetiydi aslında rakamlar. Batıklar yanı sıra, su altı yaşamına dairdi bilgiler. Şöyle diyordu sayın vekil;
“Gelibolu Yarımadası’nda, Çanakkale Boğazı’na 60 KM sahile paralel uzana Saros Körfezi; 144 cins balıkla, 78 tür deniz bitkisiyle ve 34 tür süngerle su altı turizmin cazibe merkezi haline gelecek.
Çanakkale’miz coğrafi konumuyla bir çok imkana sahip eşsiz bir kent.
Şehrimiz hem maneviyatıyla hem de ekonomisiyle ön plana çıkan önemli şehir merkezleri arasında yer alacak.”
Medeniyetler beşiği denilerek özetlenen bir coğrafyaya sahibiz malum.. Toprağının üzerinde olduğu kadar, altında da kalmış binlerce yılık kalıntılar var. Hele ki su altı canlılığımız ve türleri..!
Millet bizi niye kıskan masın..? Çanakkale hakikaten ayrıcalıklı bir şehir. Çanakkalelilik de öyle. Öyle değil mi...