.
Mevzuu önemli. Peki ya neden herkesten ortak ses çıkmaz.
Tavır bu noktada bir olmaz.
Parçalı bulutlu bu tutum, hayırdır acaba?
Niçin tüm siyasi partilerin tepkisi aynı anda gelmez.. Niçin suskunluk.?
Almanya’da yaşanan ırkçı saldırıya ilişkin tepkilerin geçtiği haberlere göz attım dün.
Saat 15..00 itibari ile, Hükümet kanadındandı en yüksek oktanda sözler..
Misal, TBMM Başkanı Şentop.. Dışişleri Bakanlığımız, yani özetle iktidar kanadı…
Meclis başkanı sayın Şentop; “Almanya’nın artık ırkçı Nazi kökenli terör faaliyetlerine karşı gerekli tedbirleri alması gerekiyor” diyordu. Netti sözleri. Sertti de..
Başkent’te, geçmişte de yaşanmış ırkçı saldırıların adresi Almanya’ ya ilişkindi yükselen seslerin başlıca nedeni.
Abonesi olduğumuz İHA’ nın bülteninde, meslektaşım Ahmet Umur Öztürk kaleme alıyordu denilenleri bir haber metninde.
Şöyle başlıyordu ilk satırlar; “Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, Almanya'daki silahlı saldırıya ilişkin, ‘Almanya’nın artık gerçek manada bu işin sorumluluğunun farkına varması ve ırkçı Nazi kökenli terör faaliyetlerine karşı gerekli tedbirleri alması ve esasen bunu da gerçekten öncelikle kabul etmesi gerekiyor’ dedi.”
Meclis Başkanı Şentop’ un, Almanya’da yaşanan saldırıyla ilgili gazetecilerin sorularına cevaplarıypdı habere konu denilenler.
Bir gazetecinin "Almanya’da bir saldırı oldu, 10 kişinin hayatını kaybettiği saldırının ırkçı saiklerle gerçekleştirildiği bilgisi var. Aralarında Türklerin de olduğu iddia ediliyor ama netleşmedi" şeklindeki sorusu üzerine geliyordu net ifadeler.
Başkan Şentop, haberi aldığı zaman büyük bir üzüntü duyduğunu ifade ediyordu önce, sonra da ekliyordu;
“Almanya'da ırkçı yapılanmaların, ırkçı eylemlerin geliştiğini endişe ile takip ediyoruz. Bilhassa Almanya'da yaşayan Türk vatandaşlarına karşı girişilen eylemlerin de bu boyutlara varması hakikaten çok ciddi endişeler doğuruyor bizim açımızdan.
Avrupa ülkeleri, başta Almanya olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinde terörle mücadele için bazı çalışmalar yürütürken kendi evlerinde, kendi topraklarında ırkçı terörün, yabancı düşmanı terörün, İslamafobik terörün yükselişine engel olmayı öne almaları gerekir.
Almanya’nın artık gerçek manada bu işin sorumluluğunun farkına varması ve ırkçı Nazi kökenli terör faaliyetlerine karşı gerekli tedbirleri alması ve esasen bunu da gerçekten öncelikle kabul etmesi gerekiyor. Ben inşallah bundan sonra bu konuda daha fazla dikkat ve titizlik gösterileceğini, ırkçı ve Nazi kökenli terörle mücadele edilmesi gerektiğini, bu olayın bizi bu konuda ikaz etmesi gerektiğini düşünüyorum” diye..
Saldırı bildik nedenleydi.. Irkçılık.. Ve, insanlarımızdı yine hedef.. Sayı belli de, ya kimlikleri..?
Detaylara baktım. Kimler di yitip giden canlhar diye.. Denilenler sert, tepki netti.
Birçoğumuzun gurbetçi bir tanıdığı vardır Almanya’da. Ya akraba, ya eş dost.. Kiminin anne babası, kiminin çocuğu, yeğeni..
Dışişleri Bakanlığından Almanya'daki saldırıya ilişkin açıklamaya göz attım birde. Kimlerdi, isimleri neydi ölenlerin diye..
Edilen sözler netti, meraklandığım kimlikler üzerine ise..?
Döneyim Bakanlığın çıkına. “Yükselen ırkçılığın ve İslam düşmanlığının yeni ve vahim bir tezahürü” dür diye geliyordu ilk ifade.
Sonrada; “Avrupa’da giderek artan yabancı düşmanlığıyla mücadelede gösterilen duyarsızlık bu tür saldırılara her geçen gün bir yenisinin eklenmesine sebep olmaktadır” vurgusu.
Başkentli meslektaşım İrfan Çalışkan alıyordu denilenleri kaleme. Haber şöyle başlıyordu ve işte ilk cümle;
- Dışişleri Bakanlığı, Almanya’da gerçekleştirilen saldırının yükselen ırkçılığın ve İslam düşmanlığının yeni ve vahim bir tezahürü olduğunu belirterek, "Bunlara münferit saldırı gözüyle bakmak mümkün değildir. Avrupa’da giderek artan yabancı düşmanlığıyla mücadelede gösterilen duyarsızlık bu tür saldırılara her geçen gün bir yenisinin eklenmesine sebep olmaktadır” açıklamasını yaptı.
Sonra ise, Dışişleri Bakanlığı’nnı, Almanya'nın Hanau kentinde iki kafeye düzenlenen silahlı saldırıya ilişkin bir açıklama yaptığı vurgusu ile, açıklamadan söz ediliyordu tam şekli ile..
Peki ya o açıklama neydi..? Aktarıyorum, aynen şöyle idi;
“Almanya’nın Hanau şehrinde dün akşam gerçekleştirilen alçak saldırı yükselen ırkçılığın ve İslam düşmanlığının yeni ve vahim bir tezahürüdür.
Bu alçak saldırıda başta vatandaşlarımız olmak üzere hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Bunlara münferit saldırı gözüyle bakmak mümkün değildir.
Avrupa’da giderek artan yabancı düşmanlığıyla mücadelede gösterilen duyarsızlık bu tür saldırılara her geçen gün bir yenisinin eklenmesine sebep olmaktadır. Artık bu saldırılara dur deme zamanı gelmiştir. Aksi takdirde ırkçılık ve yabancı düşmanlığı çok daha vahim boyutlara ulaşabilecek ve tehlikeli yerlere gidebilecektir”
İnsanın , alıp başını gidesi geliyor, ırkçı saldırılara kafa tutmak için yaban ellere..
Kim yaptı, neden yaptı demeden, cezasını vermek mesela.. Haberleri işitince, hemen geçen insanın içinden..
Dışişleri Bakanlığımız; "Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığı ile etkin mücadele edilmeli" diyordu net şekliyle..
Bence de yapılmalı.. Aslına bakarsanız, bir gece ansızın gitmek de geçmiyor değil, insanın içinden..
Kaç vatandaşımızın yaşamını yitirdiğinden çok, daha kaç vatandaşımızın bu saldırıların kurbanı olacağını düşünüyor ve sıyırıyorum içimden..
Dilimin ucuna kadar geliyor bazı sözler içimden lakin, susuyorum , sabır ediyorum..
Haydin hoş çakılın diyemeyeceğim bu gün.. Belli ki sizin de içiniz yanıyor.. Nasıl hoş kalalım ki..?