.

Lafı evelemeden gevelemeden, işitenin içini rahatlatan denilenlerden söz edeyim bugün.
Yani, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Şener’ in sosyal meda hesabından paylaştıklarından..
Başlık atıyordu Alper hoca. “COVID 19 GÜNLÜKLERİ” diye. Hazır olan şimdi. İşte güzel haber;
“Hastalığı yenmiş kişilerden hazırlanan plazma tedavide kullanılacak”
Sağlık Bakanlığı pilot çalışma için onay vermiş. Kime mi? Prof. Ercüment Ovalı ve ekibine
Alper hoca ayrıca şöyle ses veriyordu; “Şimdi başka önemli bir noktaya ulaşıyoruz, eğer bu çalışma iyi sonuç verir ise- ki bu aslında dünyanın en eski tedavi metodlarından biridir... Hastalığı yenen sağlıklı bireylerden hazırlanan serum- yoğun bakımda durumu kötü hastalara verilecek. “ diye..
Kullandığı bir ifade vardı ki paylaşımında geçen, o da tam olarak şöyle idi, büyük harflerle gelen;
“BUGÜN DAYANIŞMA ZAMANI, ŞİFA BULANLAR BAŞKALARI İÇİN UMUT OLACAKLAR...”
İçimiz dışımız malum Korona.. Hastalığı düşünmek dahi, insanı hasta ediyor adeta. İnsan çocuğuna bile dokunmaya korkar oldu. ‘Aman ha, virüs..!’ korkusu hat safhada..
Kiminin yüzünde maske,   elinde cerrahi eldiven. Sanırsınız bir dakika sonra ameliyathaneye girecek bir hekim görüntüsü veriyor herkes.
Hijyen önemli, tedbir de. Lakin, fazla mı abarttık ne..?
Denilenleri tam anlamıyoruz da sanırım. Maske, karşınızdaki kişi hasta ise önlem diyor uzmnlar.  Yok sa, tak yüzüne  çık sokağa değilmiş mesele.
Durduk yere, hasta olmamıza da neden olacak bir aparatmış maske. Ağzımıza,  nefes alıp verirken mikrop doldurmamıza da neden olabilirmiş maske. Bez nemleniyormuş, dış ortamdan gelen toz maskeye yapışıyor, sonrası malum işte.. O halde, sağlıklı insanın yüzünde niçin maske..? Hapşıran, tıksıran başkasına bulaştırmamak adına maske kullanmalı der iken uzmanlar, sağlıklı görünen herkesin yüzünde bir maske.. Psikoloik olarak kendini rahatlatıp, ver elini diyor adeta maskeli ağabey ablalar haydi sokak..
Hasta olana karşı bir koruma yöntemi olan maske ve eldiven,  niçin hep yüzümüzde..?
Alper hocadan söz ediyordum, güzel haberden bahsediyordum, yine yazı gevezeliğim tuttu.
ÇOMÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Şener, “Şuanda Çanakkale’de durum sakin gibi görünüyor. Vak'a artış hızında iki haftalık deneyimi söyleyebiliriz. Öncelikle 510 hasta ile başlamıştık. Şuan 110 civarında hastamız yatıyor yoğun bakımlar dahil olmak üzere.” türünden sözler etti katıldığı bir canlı yayında.
 Bu artışın bir süre daha devam edeceğini düşündüğünden de söz etti Alper hoca.
 Önümüzdeki iki hafta daha bu artışın devam edebileceğinden  de söz ediyordu, yaptığı vurgu ise hepimizin iştirak etmesi gerekendi. EVDE KAL…
Hocanın dediği açıktı. Uymalıydık alınan tedbirlere.. “Eğer bu önlemlere riayet edilmezse istemediğimiz sonuçlar doğurabilir.” vurgusu da bu yüzdendi Alper hocanın.
Bu zorlu süreci aşmak, hepimizin elinde kısacası. Yapacağımız ise hayli basit. Evde kalmak..
ÖNEMİ ÇOK BÜYÜK BİR TARİH, NASIL DA ATLADIM BEN 29 MART’I ..!
590 yıl önce 29 Mart’ da,  1430'da SELANİK Sultan 2. Murad Han tarafından fethedilmişti. Selanik ti fethedilen..
Bu önemi güne ilişkin birçok paylaşıma imza atıyordu tarih tutkunları, ataları unutmayan dostlar.
Bir paylaşımda geçen anlatımda; “Fethinin 590.yılında Şehrin Fatihi Sultan Murad Han'ı ve kaynaklarda  30 mart 1432 Edirne saray-ı Atikte gül-ü Muhammed açtı diye yazan ve söylenen Fatih Sultan Mehmed Han'ı doğumunun 588.yılında Rahmet ve saygıyla anıyoruz..” ifadeleri yer buluyordu.
Selanik önemlidir bizim için. Atamızın doğduğu yerdir Selanik. Türküsü dahi vardır, ‘Ahh Selanik.. Ahh Selanik..’
Tarihe not düşülen o günlerden bahsedilirken, birçok kitapta; “Selanik (Feth-i Sultan Murad Han Şehr-i SELÂNİK – SENE-İ 833” ifadesi geçer. İçimiz dışımız virüs haberleri ile doldu günlerdir. Virüs girmese de içimize, adı yerleşti bir güzel zihnimize.  Azıcık kafayı dağıtalım istedim. Hep gündemimizde virüs yani o kahrolası illet Korona olacak değil ya..!
Fakat yinede, unutmamamız gerek. Sağlıklı kalmak için, evde kalmak yeterli iken, zorlamamalıyız bence şansımızı.   
FISILTI GAZETESİ, PASO  YALAN HABERDE..
Çan Maltepe köyü karantinaya alındı, bu son dakika gelişmeyi de duymayan kalmadı. Sosyal medya sağ olsun..!
Lakin aynı sosyal medya aspar haberde de on numara…
 Yok efendim, karantina haberini duyan köyü terk etti meselesi. Bu konudaki gerçeği köy muhtarı anlattı dün habercilere.
 “Köylü köyünde, köylü evinde.. Kimse terk etmedi köyü” sözleriyle..
Bu tür asılsız haberleri yayıp, köylünün köyü terk ettiği yalanıyla,  sanki onlar aramızda izlenimi yaratanların eline ne geçecek, bunu da merak etmemek elde değil.
Bu konuda, sizler gibi içimden verdim bende okkalı tepkimi, hiç Merak etmeyin.. (+18)