.

Seçtiğinin sorumluluğunu almak ve daha özgür hissetmek, klişe bir özgür hissetme halinden bahsetmiyorum elbette, ruhunun özgürleşmesi hali bahsi geçen.
Özgür hissetmek bu olabilir mi ki?
Olanı olduğu gibi yaşayarak, değiştirme çabasından bağımsız…
Seçme özgürlüğü ve kabulde olma duygusuyla…
Ve en önemlisi; şükrederek…
Yüreğimin beni götürdüğü yere gitme hali gibi sanki, gittiğim yerden pişman olmamanın huzuru, paylaşım yaptığım insanlarla keyif alma hali… 
Paylaştığım “an”ın biricikliğini hissetme hali sonra…
 Hiçbir “yer”in, hiç “kimse”nin, hiçbir “an”ın bir öncekiyle ya da bir sonrakiyle aynı olmamasının yeganeliği…
Zorunluluklar, idare etme kaygısı, kaybetme korkusu olmadan…
 İçinden geleni söyleyebilmek, gözlerinin içine bakıp anlatma hali…
 Filtreler olmadan! Samimiyetle…
 Kabulde olma hali kıymetli vesselam, tabi bu kafaya gelmek öyle yazıldığı gibi kolay olmuyor.
 Bir sürü “kafaya takma” halini tecrübe etmeniz gerekiyor önce, kaygılanmanız, egonuzun tavan yapması, başkalarını suçlama durumları, kendini suçlama, kurban rolleri, içindeki çocuğu ikna çabaları filan…
Bu yollardan geçtiniz mi? Bütün bu durumları bazen kısmen, bazen sarsıcı boyuttuyla, bazen orta şiddette deprem misali yaşamış bir insan evladı olarak geldiğim son nokta; seçmek, sorumluluk almak ve kabulde olmak.
Kendine daha bi sevgiyle, ılımlı yaklaşma durumu, minnacık bile yaklaşma hali bile çok çok önemli.
 
Dolayısıyla seçtiklerine de...
Seçmediklerini, sevmediklerini ve vazgeçtiklerini bırakmanın hazzı, huzuru da başka…
 
Her “hal” her “durum” başka bir tecrübe, tekamül basamaklarının başka bir safhası aslında. Hepsi bizim an be an değişmemizin dönüşmemizin bir fırsatı aslında. Farkına o “an” dan çıktığımızda, doğrusal algıladığımız ve aslında yanıldığımız “zaman” algısıyla bakıp “geçmiş” dediğimiz “an birikintilerinden tepeler oluştuğunda anlayabiliyoruz. Her olayın, her durumun, her yolumuza çıkanın bizi bize yaklaştırdığını fark edebiliyosak, daha ne olsun ki…
 
Son tahlilde, hepsi biz olma hali, yani insan olma hali.
 Ve yine söylüyorum, şükretmek kıymetli.
 Hem seçtiğim herkes, her şey  için hem vazgeçtiğim herkes ve her şey için ŞÜKÜR.…
Sözcüklerin beni götürdüğü yeri seviyorum. Olduğu gibi, önü arkası olmadan… Hesap kitapsız, içimden geldiği gibi… 
Huzurla ve sevgiyle kalın