.
Bir ay önce söylenseydi: Gün gelecek, tatilden, evde uyumaktan, tv seyretmekten balkonda cigara kahve keyfinden bıkacaksınız, buna kimse inanmazdı.. Bu günlerde öyle mi ya..!
Bir garip halde çoğumuz. Tatil sözünden nefret etti adeta.. Hele ki uyumak..!
Bıraksak, beklide günlerce uyanık kalacak Millet.. Gözünü kırpmak dahi geçmeyecek içinden..
Evde hayat bir başka hale büründü günlerdir. Kimimiz oldu berber, kimimiz fırıncı..
Eskiden köylerde yapılır, dumanı tüter iken sofraya gelen somunlar vardı. Şimdi, akıllı fırınlar sayesinde, tür tür, çeşit çeşit ekmekler.. Esmer un biryanda, bir yanda çavdarlı ekmekler..
Birçoğumuz kilo aldığından söz ediyor günlerdir. Kimileri de, merdivende spordan bahsediyor.. Bahçeye çıkıp, şınav, mekik çekenler ise hayli çok..
Bir 10 Mart sonrası değişen hayat.. Öyle böyle değişmedi bildiğimiz bu hayat..
Un karıp, hamur yoğuran ve incecik yufka açan erkeklerimiz de var aramızda, sıkıntıdan iki günde bir balkon demirlerini boyayıp, zırt pırt renk değiştirenler de..
Hele hele, 15 gün tatil gelsin diye, tatile daha 6 ay var iken gün sayan çocuklarımız. Şimdi okul açılsın diye hop oturup, hop kalkıyor adeta.
Tatil, sıradan monotonluk ne zor geldi bizlere farkında mıyız..?
Oysa ki, kim sevmezdi ki uzun uzun tatili. Sabah 10’ lara 12’lere kadar uyumayı.. Tüm istekler adeta, keşke istemeseydim haline dönüştü bu aralar.. Dilek tutanlar da yok, ne olduysa artık..
Gerçi benim de hiç tutasım yok, Ne dilek, ne niyet.. Plan da yapasım hiç yok.. Yapsan ne olacak, yapmasan ne..?
Hayat bir değişik şekle dönüştü. Para pul hesabı, sadece gelen faturalar üzerine. Yok şunu alsam, yok bunu giysem derdinde değiliz şimdilerde.Galiba, bu tarafı da pek güzel oldu, yanlış mıyım..?
Yüz geliyor, acil kilo vermem lazım diyeni hiç işiten var mı bu aralar? Kimsenin derdinde değil artık fzl kilolar..
Diyet düşünüp, sağlıklı beslenmeden kopmak da yok mesela. Yanlış mıyım böyle düşünmekte..!
San ki, Koronayı övdüğümü sananlar çıkacak aranızda. Lakin, her şey ortada. Değişikliğin güzel yanı çok bu aralar..Daha bir samimi oldu zihinler, pek gözle görünmese de.. Düşünceler güzelleşti bence, onu da göstermeye gerek yok zaten.. Yaşamak, yaşatmak yeter..
Değişimi uğrayan, monoton hayatlar sanmayın sadece. Suda yaşayan canlıların da değişimi sürüyor günlerdir. Kısa sürede, el ayak çekilince sağdan soldan denizden.. Canlılık bir artmış ki bu aralar, denizin bereketi der ya balıkçılar, haa işte tam da öylesine..
Balıkçı tezgahlarında yok yok bu aralar. Daha önceleri olmayan türler, yeniden mi türedi ne..?
Bunun yanıtını, büyük şehirlerde duran gece hayatı, kapalı lüks balık restoranlarına bağlayanlar olsa da, denizde de yaşam bir değişivermiş ki sormayın..Bunu üstadlar söylüyor, tespit onların..
Evvelinde, kaşlar çekili, saçlar boyalı hanımlar da bir değişik rahatladı anlaşılan. Herkes doğal şekliyle bir başka güzel olmuş,misal mesai arkadaşlarım.. Hepsi ayrı bir doğal..
Tezgahtaki ürünler bile ayrı bir canlı. Kimse ellemiyor domatesi, portakalı. Ve bu ürünler bu haliyle daha bir diri..
Pazar alışverişlerinde, sebze meyveye eğilim öyle artmış ki, sağlıklı beslenmeye ayrı bir yöneldik gelecek için..
Olumlu bakınca içinde bulunduğumuz duruma, daha bir pozitif oluyor yaşam, farkında mıyız..
Güzellikleri fark ettiniz mi sokakta. Ağaçların yapraklanma sürecini takip ettik an be an heraberce.
Evimizin bahçesinde.. Karşı apartmanın hemen dibinde.. Ne de yeşerdi ağaçlar gözümüzün önünde..
Evde kalıp, çevredeki değişikliği saniye saniye gözledik günlerce..
Okuyup anlam çıkaramadığımız bir eski gazetenin sayfası, bir yeni geldi ki gözümüze.. Tıpkı, rflarda kalan, eskiden okuduğumuz kitaplar gibi.. Sanki, yeni gibi herşey.. Yenileneceği söylenen bundan sonra ki muhtemel yaşam tarzımız gibi..
Önceleri, kuş sesi duymazdık sabahları. Şimdi cıvıl cıvıl sokaklar.. Araba gürültüsü bitti, konuşan yok caddede, sokakların sessizliği bile daha bir anlamlı ve anlaşılır oldu günlerdir..
Boğazdan geçen gemilerin pervane sesini işitiyor kulaklarım sabahları balkonda.. Hatta, şilep mi, tanker mi geçiyor, koku alıyorum sanki..
Sessizlik bu anlamda ne de güzelmiş.. Misal, minarelerden yükselen ezan sesi gibi, edilen dualar dahi ayrı bir anlaşılıyor.. kelimeleri, şehrin sesi yutmuyor mesela.. Bu da güzel değil mi..?
Ne güzellikler varmış meğer etrafta. Açan çiçekler, ağaçta çıkan yapraklar.. Kargalar ve Kumrular bile, ayrı bir güzel ötüyor bu aralar.. Sanki, moral sunuyorlar insanlığa.. Biz sizin yanınızdayız der gibi.
Sokakta miyavlayan kedi, havlayıp onu koşturan bir köpek bile yok bu aralar. Gören var mı ezeli düşmanları o halde son günlerde.. Garip değil mi..?
Gelecek bir gün gelecek der iken büyükler, sanırım bu gelecekten söz etmiyorlardı hiç biri.. Öyle ya, kim ister, kim düşlerdi ki böylesi gizem dolu yeni geleceği.
Uzatmayayım. Hafta sonu da demeyeceğim. Bu aralar her gün hafta sonu gibi..
Uzak diyarlardan gelenler öyle çok ki bu aralar, gözümüzün içine bakıyorlar. Mesela Kırlangıçlar.
Her yıl yuvasını anı noktaya kuranlar. ÜTıpkı Leylekler gibi, Kırlngıçlar da..
Halileli köyündeydim dün. Rahmetliyi defnetmeye gittik. Merkez sağın Kırıt’ın eski süvarisi melih ağabeyi.
O ara ilişti gözüm, öyle güvenli bir noktaya yuva yapmıştı ki, her yıl aksatmadan gelen konuk Leylek, bu kadarı da pes, biliyor en güvenli yeri dedirtiyordu sanki..
Daha sayayım mı güzellikleri. Hayata dair güzel dilekleriniz olsun, ama hepsi güzel..
Haydin hoşça kalın..