Kamuoyunun en hararetli şekilde tartışılan gündem maddesiymiş gibi gözüken meselesine, bir anda sıcak bakılmasının nedeni, sahiden de o iddiamı acaba..?

İDDİALARA HİÇ DEĞİNMEDİ, ACABA NEDEN..?
Siyaseti anlamak hakikaten bazen  çok zor.. Bir bakıyorsunuz, bir bardak su’ da en afilisinden fırtına kopuyor, bir bakıyorsunuz, her yer güllük gülistanlık. Üzerine bir de:
“Biz CHP olarak; Asla Yenilenebilir Enerji kaynaklarına karşı değiliz, bunların savunucusuyuz.” İfadesi.
Kamuoyunun en hararetli şekilde tartışılan gündem maddesiymiş gibi gözüken meselesine, bir anda sıcak bakılmasının nedeni, sahiden de o iddiamı acaba..?
İddia eder iken, şu gelişme; “7 CHP İlçe Başkanı’nın, eleştirilen 6 Meclis üyesinin o kararına sahip çıkması…”
Hadi o bölümü geçtik. Ya diğer iddia.. Hani şu bağış konusu.. Proje geçsin diye, Çanakkale Belediyespor’a 200 bin TL bağış yapılacağı şeklinde dillenenler. İl Genel meclisi Başkanı CHP’ li Sadık Göğüsgeren’ in de bir ifadesine konu olan o çarpıcı hikaye..
Bu iddiaya ilişkin tek satır laf etmeyen bir Başkan ve uzun uzun başka şekilde anlattıkları… Haliyle de, öncelikle örgütten geliyor bence de hayli haklı serzenişler..
Uzatmayalım diyeceğim lakin, elde mi..?  Bir anda ne oldu da, parti içinde herkesin köpürdüğü kararı aldıran,  6 Oklu CHP’ nin, 6 neferi için, tam bir ‘U’ dönüşü hali.. 7 ilçe Başkanı karara sahip çıkıtğından mı sahi bu keskin dönüşün asıl nedeni..!
Önceki gün hayli uzun cümleler kurdu CHP İl Başkanı sayın Metin Ümit Ural. Ha diyecek, ha dedi der iken, bence de en merak edilene dair tek bir söz etmedi.
 Tartışılan dedi, “Kamuoyunu ve İl Genel Meclisini 10 Ocak 2020 tarihinden itibaren meşgul eden, SAROS RES, YENİLENEBİLİR ENERJİ PROJESİ,  2012 yılında Gelibolu yarımadasında kurulmak üzere lisans almış, Orman Bakanlığı kararı doğrultusunda lisans gereği projelendirildiği yerde yapılamamış ve Çanakkale ilimiz sınırları içinde yapılmak üzere yeni yerinde ÇED sürecini tamamlayarak İmar değişikliği, imar izni müracaatında bulunmuştur.” hatırlatması yaptı, adeta yarın bir gün süreci konu eden bir yayın hazırlanma düşüncesi hasıl olsa, o yayını düzenleyecek isme detay olacak bilgiyi kamuoyuyla paylaştı.
Üstelik dahası da vardı denilenlerin. Lakin, merak edilenlere değil  idi gelen hiç bir ifade..
Kurulan bazı cümleler de, hayli düşündürüyordu işiteni. Mesela;
“Bizler CHP olarak, Yenilenebilir Enerji Politikalarını savunan, RES, GES ve Jeotermal Enerji yatırımlarını, Bilimsel veriler doğru yorumlanarak, doğru yerde, doğru projelendirme, Çevre ve Doğa hakları korunarak, Ekolojik denge ve Kümülatif etkileşim değerlendirilerek, Habitatların  korunarak yapılmasını destekleyen, gelecekte fosil katı yakıtlı santrallerin kapanmasının önünü açan enerji yatırımları olarak gören, hatta bu yatırımların Enerji Kooperatifleri oluşturarak halkın bu projelere ortak olarak katılımının destekleyeni durumundayız.  Asla Yenilenebilir Enerji kaynaklarına karşı değiliz, bunların savunucusuyuz.” denilmesi.
Hele hele, Partisinin iktidar olduğu Meclisi de suçlu ilan etmesi.
Söze, Proje alanının her yerinde inşaat çalışmasının kaçak olarak sürdüğünü söyleyerek giren sayın Ural;
“Yapılan işlem yasa dışıdır, şirket ve bu yasa dışı inşaat işini görmeyen, şirketin gerçekleştirdiği orman ekosistem ve habitat katliamını saptayıp kayıt altına almayan başta Çanakkale Valiliği, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ,Orman Bölge Müdürlüğü, İl Özel İdaresi ve İl Genel Meclisi olmak üzere, tüm ilgili kurum ve kuruluşlar ile kişiler suç işlemiştir. “ diyerek, CHP’ nin iktidar olduğu Meclisi suç işlemekle itham ediyordu.
Uzun uzundu düzenlediği basın açıklamasında kurduğu cümleleri.  Ve 6 fire diye isimlendirilen oyların kullanıldığı, oturuma yönelik geliyordu laf.
Şöle diyordu Başkan Ural; “Bu arada, bilinmesi gereken bir konunun da dikkatle altını çizmek isterim,
Tüzüğümüz gereği İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisi Gurup toplantılarında imarla ilgili gurup kararı alınamamaktadır. Oy çokluğu veya oy birliğiyle tavsiye kararı alınarak uygulanabilmektedir. Bu aynı zamanda ilkeli ve etik kuralları olan siyaset anlayışıdır.”
Nasıl denir bilemedim şimdi. Peki ya, günlerce grup kararına uyacağız derilmesi neydi sahi..?
Hayli kafam karıştı şu an. Bahsettiğim bu toplantının asıl nedeni  ‘Neydi sahi..?’
Sayın Başkanın, sürece ilişkin dedikleri uzun, anlattıkları da fazla bilgi içeriyordu.
Ne var ki şu sözü bence pek çarpıcıydı. Diyordu ki;
“Tabii ki CHP İl Başkanlığı olarak bizler, halkın oyuyla bölgelerine hizmet etmek, devlet yatırımlarının yönetilmesi, 1/100.000 lik plan tadilatlarının yapılması, tarım ve turizm faaliyetlerinin düzenlenmesi için seçilmiş kişilerin özgür iradelerine baskı kuramayız. 
Bizler siyasi kimliğimizle ancak, uygun olan, bilimsel çalışmalarla desteklenen görüş ve önerilerimizle destek olmaya çalışabiliriz.”
Denildiği gibi ise şayet, yani “Baskı yok ise seçilmiş kişiye, Günlerdir gözlemlenen nedir sahi..?”
Sayın Başkan Ural; “Bu projede de seçilmemizin üzerinden kısa süre geçmesine rağmen ve de bu pandemi koşullarında elimizden gelen desteği, Genel Merkezimizin de görüşlerini alarak bir ölçüde verebildik ancak, sonucun tavsiye kararımız lehinde oluşmasını sağlayamadık.” şeklinde bir cümle daha kuruyordu ki, bu çıkış işiteni ayrı bir düşündürdü.
Çıkan karar için; “Bu karar kesinleşmiş karar değildir. Bundan sonraki süreç şöyle işleyecektir.” diyerek, sanki olacak ve dahası olasılıkları sıralıyordu madde madde sayın Ural.
Nasıl mı? Aynen şöyle;  “1-Alınan kararı Vali imzalar veya geri gönderebilir. 2-Vali nin imzasından sonra askıya çıkar, 3-Askıda itiraz edilebilir, 4-İtiraz halinde meclise döner, meclis son kararını verir. 5-Meclis kararından sonra 60 gün içinde dava yolu açılır.”
Son sözleri geliyordu sonra. “Konunun Siyasi yanına gelince” diyerek giriyordu söze ve ekliyordu;
“Bizler CHP il yönetimi olarak diyoruz ki; Bölgemizde yapılacak her türlü kalkınma ve enerji projeleri çok iyi bir çalışmayla irdelenmeli, toplumsal katkıları gözden geçirilmeli ve kümülatif etki değerlendirilmelerine bakılarak toplumsal katkı yönünde desteklenmelidir.
Bu gün her konuda herkes, ülkeyi yönetenler dahil danışman kullanarak çalışmalar yapıyorsa, bilimden destek alıyorsa, bizlerde birlik ve beraberlik içinde dayanışarak ortak akılla başarılara imza atmak için doğru değerlendirmeler yapıp, hatalar ve eksiklikler varsa ve görüyorsak bu konuları çok iyi analiz edip değerlendirmek durumundayız.” diye..
Denilenler için, dense ki nedir analizin, sanırım şöyle diyeceğim; “Hayli sıcak bir yaklaşım, uysal bir tutum ve dahası yani..!”
Bu arada, bahsetmeden edemeyeceğim bir cümle daha. Şöyle diyordu sayın Başkan;
“Bu kararda bölgesel nedenler, siyasi anlayış farklılıkları ile karara farklı bakan, etkilenerek karar veren arkadaşlarımızda bizim mücadele ve yol arkadaşlarımızdır.”
“Farklı bakmak ve etkilenmek” ifadesi için, “hadi gel de merak etme. Ne ola ki..?”
Ayrıca da, şu ifadelerle sonuna gelinen Basın çakılması diyeceğim. O bölümü de özetle aktaracağım. Şöyle diyordu sayın Başkan; “Bu arkadaşlarımızı da bu yerlere biz getirdik, eleştiri ve öz eleştiride  bulunacaklardır, kendilerinden İl yönetimi olarak bunu bekliyoruz. Bu kararları  nedeniyle bizlerin kendilerine sahip çıkmamız yerine, kendilerinin partimize karşı duydukları sorumlulukla hareket etmelerini beklemekteyiz.” denilmesi yanında;
“Süreç tamamlanmamıştır, sürece uygun hareket edeceklerini umuyoruz. Yaşadığımız hepimize bir ders olmalı ve bundan böyle ortak aklı daha çok işleterek karar alabilmeli, halkımızın bizden beklentisine kulak vermeli, derdine derman olma yolunda ortak mücadele edebilmeliyiz. Hak , hukuk , adalet demekle bu iş olmuyor” şeklinde gelen bir vurgu…
Sizce de bu ifade düşündürücü değil mi sahi..!