Özetle şöyle de denilebilir; “BAROLAR VE AKADEMİK MESLEK ÖRGÜTLERİNDE YAPILMAK İSTENEN DEĞİŞİKLİKLERE KARŞI ORTAK BASIN AÇIKLAMASI…”

Özetle şöyle de denilebilir; “BAROLAR VE AKADEMİK MESLEK ÖRGÜTLERİNDE YAPILMAK İSTENEN DEĞİŞİKLİKLERE KARŞI ORTAK BASIN AÇIKLAMASI…”
Dün öğle saatleriydi. Yani tam olarak,  saat 12:59
Akıllı cepçilerdenim ve e-postalarım cebime geliyor.. Uyarı sesi alınca, haliyle ‘ne geldi ki?’ diye meraklandım.
İlk cümle, dünyanın başına musallat olan korona ile alakalıydı..
Şöyle idi ifade; “Küresel salgın ve beraberinde yaşanan ekonomik krizin ülkemiz ve dünyayı derinden etkilediği zorlu bir süreçte, Barolar ile Akademik Meslek Odalarına üyelik zorunluluğunun kaldırılması, her ilde birden fazla Baro ve Meslek Odası kurulması ve seçim sistemlerinin değiştirilmesi bir kez daha gündeme taşınmış ve gündemde tutulmaya devam etmektedir. Böyle bir süreçte bunların yapılmak istenilmesinin amacı; etkisiz ve işlevsiz Barolar ve Meslek Odaları yaratmaktır.”
Açıklamada altı çizilen, “etkisiz ve işlevsiz” vurgusu, hayli çarpıcıydı yani..
Sonrası da vardı dile gelenlerin. Misal, şu sözler;
“Varlığını Anayasa’dan alan, önceliği hukukun üstünlüğü ve kamu yararı olan Barolar ve Akademik Meslek Odaları, demokratik seçim sistemleriyle bugüne kadar demokrasi bilincinin gelişmesine yeterli katkıyı sunmuş ve demokrasi sınavından başarıyla geçmiştir.”  
Demokrasi sınavından başarıyla geçen, 8 oda değil sadece elbet.. Misal, Hükümet..
Neyse, siyasete girmeyeyim bu noktada. İşim değil..
8 odanın ortak imzasının yer aldığı belirtilen açıklamanın diğer bir bölümünde;
“ Üyelerinin mesleki, sosyal ve ekonomik sorunlarını, yurttaşların toplumsal ve ekonomik sorunlarından ayırmadan, bilgi ve yeteneğini kamunun hizmetine sunan meslek kuruluşları demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin de teminatıdır.”  şeklinde geçen bir ifade daha yer buluyordu.
Dahası; “Bu teminatın korunması ancak siyasi veya bölücü saiklerin esiri olmadan, herhangi bir baskı altında kalmadan, yalnızca bilimin öncülüğü, kamunun menfaati ve adalet göz önünde bulundurularak mümkündür.” vurgusu..
Hat ta, bir de şu sözler; “Bu nedenledir ki Anayasamızda da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları merkezi idare hiyerarşisi dışında, siyasi baskılara kapalı özerk kurumlar olarak yapılandırılmıştır.
Meslek kuruluşlarının tabi olduğu ve olması gereken ilkelerin Anayasa’ya aykırı biçimde çeşitli yasal değişiklikler ile aşındırılmaya çalışılması, toplumumuzun yapı taşlarına derinden hasar verecektir.”  diye gelen hayli iddialı kısım..
 
8 Oda’nın; “Halkın menfaatleri ve yararı uğrunda çalışan meslek kurumların gücünü kesmek ancak ve sadece halkın sesini kısma amacına hizmet edecektir.
Yapılmak istenilen değişiklikler, mesleklerimizin ve meslektaşlarımızın çözüm bekleyen onlarca sorunu varken başka hususlara yönelmek her açıdan kamunun yararını savunan ve halk adına mücadele refleksi geliştiren, demokrasiye ve hukuka inanmış Barolar ve Meslek Odalarını devre dışı bırakmaktan başka bir şey değildir.” İfadesi eşliğinde gelen ‘iddialı öngörüsüne’, ne denir, bilemedim..  
Ortak açıklamanın solarına doğru; “Barolar ve Akademik Meslek Odaları, Anayasa’nın 135. maddesi uyarınca kurulmuş kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarıdır. Barolar ve Akademik Meslek Odaları, sesi kesilebilecek, değerleri aşındırılacak kurumlar değildir ve olamaz.” Vurgusu da vardı ki,  hayli çarpıcı öyle değil mi..?
8 Oda, özetle istenileni de yazıya döküyordu. Deriz ya, ‘söz uçar yazı kalır..’ snrıım, bu anlamda.
Peki ya, ne idi istenilen. Buyurun okuyun, tam da şöyle dile geliyordu istenilen;
“İsteğimiz, kapalı kapılar ardında, kimsenin haberi olmadan karar verilerek değil, yapılacak her düzenlemede ilgili meslek örgütlerinin görüşleri alınarak ortak aklın egemen olmasıdır. Beklentimiz, evrensel normların demokratik bir şekilde benimsenmesi ve ihlal edilmemesidir. Barolar ve Akademik Meslek odaları olarak hukukun, insan haklarının ve demokrasinin evrensel normlarına bağlılığımız devam edecektir.”
Bu arada, çoktu vurgulu sözler.. Mesela;
“ Bizler, imzası bulunan Meslek Odaları olarak” diye başlanılan cümle ve sonrası;
“Mesleki deformasyona ve toplumsal erozyona sebep olacak her türlü dayatmaya karşı durduğumuzu, meslek örgütlerimiz ile ilgili önümüze gelecek tasarıları kabul etmediğimizi bildiririz. Oluşacak yasa tekliflerinin geri çekilmesini, eğer meslek örgülerimizle ilgili değişiklikler yapılacaksa muhatap olan bizlerin düşünceleri alınarak, diyalog süreçleri işletilerek yapılmasını istiyoruz. Demokratik ilkelerin her şeyi çözeceğine olan inancımızı taşımak istiyoruz. Düşüncelerimizi saygıyla kamuoyu ile paylaşırız. “
 Geleyim imzalara. 1-Çanakkale Barosu, 2-Çanakkale Tabip Odası, 3-Çanakkale Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası, 4-Çanakkale İnşaat Mühendisleri Odası, 5-Çanakkale Mimarlar Odası, 6-Çanakkale Ziraat Mühendisleri Odası, 7-Çanakkale Diş Hekimleri Odası ve 8- Çanakkale Veteriner Hekimler Odası
Bu gün ardından, iki günlük hafta sonu tatiline gireceğiz. Ne cumartesi ne de Pazar için henüz plan yapmadım. Çünkü, jet hızıyla değişen bir gündemin içindeyiz. Hiç ber şey olmasa, yağmur geliyor, davulu ile zurnasıyla.. Sanki, nisan yağmurları, Haziran’da geldi. Haksız mıyım..? Mevsimler de bir başka değişti, öyle değil mi..? Haydin hoşça kalın..