Bugün babalar günü.. Ben gibi bir çoğumuzun da babasızlar günü..Kimi pek küçük yaşta kaybetti babasını, kimi daha annesinin karnında iken.. Yani kısacası, kimi babasız, hayal mayel hatırlıyor baba yüz
Bugün babalar günü.. Ben gibi bir çoğumuzun da babasızlar günü..Kimi pek küçük yaşta kaybetti babasını, kimi daha annesinin karnında iken.. Yani kısacası, kimi babasız, hayal mayel hatırlıyor baba yüzünü, kimi belki de dün kaybetti, gözünün önünden hiç gitmiyor baba yüzü..
BABAM TOPRAKTAN GELDİ, TOPRAK OLDU…
Ben gibi, bir çoğumuz bu anlamlı günde, babasının elini öpemeyecek, kokusunu içine çekemeyecek.. Kaybettik çünkü en değerlimizi..Belki yıllar oldu, belki dün kaybettik..
Koronalı günlerde, çocuğuna sarılmakta bile çekimser kalan biz babasızlar, yaşasa idi bu gün babamız acaba ne yapardık?
Derler idi hep, kaybedince daha da bir anlarsın değerini..Ne de doğruymuş meğer..!!!
Sağ kanadım kırıldı resmen. Yıllar oldu yitireli babamı, eksik kaldı bir yanım.
YAŞIYOR İSE ŞAYET, NE DE ŞANSLISINIZ…!
Bu şansı iyi kullanmak gerek. Sadece bugün değil, her gün kutlamak gerek. Ve de söylemek; “İYİKİ VARSIN BABAM..!!!”
Varlığı, kaybedince daha bir anlaşılandır ‘BABA…’
Ne kelime yeter anlatmaya, ne de uzun uzun cümle. Eksiktir bir yanınız, dolmaz, dolamaz…
Süslü sözler ederiz, ya da etik zaman zaman. Mesela; “Varlığın benim en büyük dayanağım, Babalar Günün kutlu olsun. Canım babam! Varlığın hep yüreğimi ısıttı, bana mutluluk ve güven verdi. Seni seviyorum iyi ki varsın, Babalar günün kutlu olsun.” türünden.
Bir paylaşıma takıldı gözlerim. Önce, ‘AŞK’ adanmış sözler dedim içimden. Sonra uyarladım kendime..
Son zamanları yatağa bağlı bir yaşamdı. Felç geçirmiş,öyle bir kalıp sabun misali..Eriyordu gözümün önünde..
Ne ziyarete gidesim var ne de gidince dönesim…!!! Elden gelen olmayınca, daha da bir mesele bu durum be kardeşim..
Anne, Baba, Kardeş.. Derken Eş ve de Çocuk… Bir büyük aile.. Biri gidiyor, ne büyüklük kalıyor, ne de!!!
Babası hayatta olanlar, hakikaten şanslı.. Sarılacağı, ‘Baba‘ kokusunu kana kana hissedeceği gün onlara bu gün.. Peki ya biz..???
Dedim ya başta, bir tür şiir okudum sosyalde.. ‘AŞK’ a dair mısralar sanki.. Sonra uyarladım kendime.
Babasız, tüm dostlara gelsin bu dörtlük; “Üstünü örtmeye geldim. Sen uyanma diye; Parmak uçlarıma basıpta geldim.
Uzaklardan, Denize kıyısı olan bir diyardan,Yalın ayak üstelik,
Kalbimde yalınız Maviden Heybem, Ayaklarımı kanatarak Ser'den, Kardelenler açsın diye Senden
Sana bir avuç Kar alıp geldim…!
Bugünün önemi, babası olanlar kadar, baba olanlara da elbet.. En baba meslektir, öyle ya ‘BABA’ lık..
Güvenilen dağdır, tıpkı geçmişte o dağa sahip her çocuk gibi.. Kimi dağsız kalır babasız kalmakla, kimi tüm dağlara küser, babasını hatırlatıyor diye..
Yaşam bir su misali. Soğuk olsa da tükeniyor, sıcak olsa da..
Kimi bir bardak çayda arıyor özlemini, kimi tutuşturduğu cigarada..
Kimi; kimsiz kalıyor.. Kimi; kim olsa doyamıyor.. Sarılsa da olmuyor, sarılmasa da.. Hele bu günlerde, korona korkusu, sarılmayı da yok etti ya, daha ne diyeyim…
Çok mu şanssızlık tüm bunlar, yoksa …!!!
Neyse ne artık. Olan oldu. Ben gibi babasız kalanlar hayli çok oldu..Kimi siyasette ‘babasız’ kaldı, kimi bu günlerde, ben gibi babayı çok arar…!
Pazar bu gün tatil günü. Kimimiz gülsün, kimimiz de birazcık olsun düşünsün istedim.. Bazen ifadeler çok afilli çıkıyor dilden, bazen çıkanı da yazamıyor bu lanet kalem..
Türkçe bu, nereye çeker isen oraya vesselam.. İyi ki TÜRK doğmuşum bu arada. Babayı da biliriz, babasızlığı da…
Anlamına değil hissettirdiğine bakarız çoğu kez sözün.. Bazen, bir gıdım laf ağlatır bizi, bazen de bir anlık suskunluk güldürür delice.. Tuhafız tuhaf. Çünkü TÜRK’ÜZ biz…
Çağlar açtık, çağlar kapattık.. Bu günlerin özlemi ne ola ki…!!!
Tutacak bir sözün, içinden geçen dileğin olsun, tutsa da olur, tutmasa da.. Yaşam su gibi dedim ya, soğuk içsen de tükeniyor, sıcak içsen de.. İçsen bi dert, içmesen ayrı bir dert.. hayat su isen, bir dikişte bitireceğim seni.. İçsem de bitecen, içmesem de…
Çok mu sıcak oldu bu Haziran.. Yoksa bana mı öyle geliyor, onu’ da pek anlamadım bu aralar..
Yaz gelecekti, geldi mi sahi yaz…!!! Ben her gün her gün yazmaktan, sanki yazar oldum.. Yazı da yazarlığı da karıştırır oldum..
Bu aralar, bir de pek bi tuhaf oldum.. Sanki, tarihe geçecek laflar eder oldum.. Mesala mı…?
Mesela, birkaç satır üstte; “Çağlar açtık, çağlar kapattık.. Bu günlerin özlemi ne ola ki…!!!” demişim.. Vallahi de demişim, billahi de demişim..
Yine bu arada diye lafa girip, bir ‘ara’ yazdıklarımla noktalayayım..Yukarılardaki satırlarda bir ‘ara’ ya yazdığım gibi;
“Tutacak bir sözün, içinden geçen dileğin olsun, tutsa da olur, tutmasa da..
Yaşam su gibi dedim ya, soğuk içsen de tükeniyor, sıcak içsen de..
İçsen bi dert, içmesen ayrı bir dert.. hayat su isen, bir dikişte bitireceğim seni..
İçsem de bitecen, içmesem de… Değil mi…? HAYDİN HOŞÇA KALIN…