Çanakkale’nin ölümsüz değerinden, bedenlere şifa sunacak, Organik Yağlar tanıtımda..
Çanakkale’nin ölümsüz değerinden, bedenlere şifa sunacak, Organik Yağlar tanıtımda..
Diyeceksiniz ki; ‘Ne ara..?’
Ziraat Odası eski başkanlarından Celil Yavuz’ un başkanlığını yaptığı kooperatif tanıtım amaçlı ve üzerinde ‘SATILAMAZ’ vurgulu şifa küplerini hazırladı..
Biz haberciyiz ya, o nedenle erken haberdar olduk bu önemli çalışmadan..
İddia şu ki; Zeytin yetiştiriciliğinin on numara beş yıldız sürdüğü topraklara, ölümcül virüs Covit-19 dahi uğramaya çekiniyor.. Bu tezi destekleyen rakamlarından bahsetsem, biliyorum ki şaşa kalacaksınız.
İtalya’nın da bir bölümü etkilenmeyince ölümcül virüsten, akıllara Ege ve bizim kıyılar gelmiyor değil bu halde..
Devlet destekli, iyi tarım, organik tarım, bizim topraklarımızda yaklaşık 5 yıldır sürüyor. Bu hummalı çalışmaların mahsulü şifa kaynağı zeytin yağlarından söz etmeden evvel, Avrupa’ yı sardığı günden itibaren tam bir felaketi yaşatan İtalya diyerek söze gireyim..
İtaya Toskana ve Türkiye’de Truva coğrafyasında yetişen zeytinlerin ürünü zeytin ve zeytin yağı, tartışmasız yüksek kalitede.
Ve de, Bilim insanlarının bu konuda ciddi makaleleri yayımlandı, onu biliyoruz.
Covit-19 İtalya’ yı kasıp kavurur iken, Toscana bölgesinde, vaka sayıları %3 lerde görüldü..
Acaba neden ne?
Gelelim ülkemize.. Ege kıyıları ve bizim kıyalar. Durum ortada. Hey maşallah..
İşin sırrı zeytin.. Bence kesinlikle ve kesinlikle.. Zeytin..!!!
Ölümsüz ağacın meyvesi, ölüme çare değil belki lakin, keyifli ve sağlıklı yaşamın ta kendisi..
Tabii ki bence.. İddiam bu. Varsa çürütecek bir fikir, dinleyelim..
İyot zengini coğrafya, yağışlar ile sulanan topraklar ve ölümsüz zeytin. Elbette farkını ortaya serecek. Yanlış mıyım..!!!
Kalitesi tescilli yağlarımız gibi, kalitesi tescilli domates ve peynirimiz, sofraların vazgeçilmezi malum.. Bundan böyle, Zeytin yağımız da aranılan ve altın değerinde kıymetli sayılacak bir marka ürün olacak.
Yıllardır, zeytin yetiştiriciliğinde ısrar eden, hatta orman alanlarının da zeytin fidanları dikilerek, zeytinlendirilmesini isteyen bir isim Celil Yavuz.
Kendisi, bir dönem siyasete de soyunmuştu.. Danalarını, İneklerini satıp, Milletvekili aday adayı olma yarışına girmişti.
Derdi Çanakkale.. Çanakkale delisi bir isim yıllardır tanıdığım Celil Yavuz..
Hatta, köyünde muhtarlık görevi de yaptı. Kimilerimiz, Muhtar Celil diye de tanır ki, tanımayanı aslında son derece azdır bizim muhtarın..
Çam ve türevleri dışında, Zeytin ağaçları dikilerek oluşturulacak ormanlarda, Yangın riskinin de son derece az olacağını savunuyor bizim muhtar..
Vallahi ne yalan söyleyeyim; Düşününce şöyle detaylıca bence son derece haklı kendisi.
Zeytin ağaçları binlerce, hepsi de ekonomiye katma değir olmuş bir düşünsenize.
Köylü, zeytinlik alana gözü gibi sahip çıkar.. Dibini de sürer gönüllüce, etrafını da temizler. Ne çalı ne de kuru ot bırakır, böylelikle olası bir yangına büyük önlem alınır. Çer çöp kuru ot yok, toprak mı yanacak Allah aşkına..
Kendisi Ziraat Odası Başkanlığı yaptığı yıllarda, Çanakkale bölgesinin, çam ve türevci ağaçlardan arandırılıp, Zeytinliklerle donatılmasını savunup dururdu. Hayali artık gerçek edecek kooperatif sayesinde farkındalık yaratan üretime başlayıp, kıymetli zeytin ağacının, kıymetini ‘Bunlar şifa küpü “ diye haykırarak, gerekir ise kapı kapı dolaşacaklarını söyler iken eski muhtar Celil Yavuz, gözlerinin içindeki o heyecan görülmeye değerdi.
Zeytinin ve ürünlerini faydası saymakla bitmez.
Derseniz ki say, vallahi üşenmem sayarım.
Hatta, kutsal kitabımızda yer alan Zeytin suresinden de bahsedebilirim..
Ukalalık yapmayayım, merak buyurunlar şöyle bir kendi araştırsın.. Şifa ise şifa.. Lezzet ise lezzetin ta kendisi kutsal Zeytin..
Bu arada, hatırlatmadan olmaz.. Zeytin dalı, bilinen tek barış sembolü.. Değil mi ama..
Bu aralar barış diyerek söz edenler, bence ellerine bir dal alsınlar, Ege’ yi kızıştıran şımarıklığın ülkesine buyursunlar uzatsınlar..Ne de olsa, pek savunuyorlar şımarıklığın ülkesini..
Zeytin var oldukça bu topraklarda, evellallah sağlık hep bizimle..
Sağlıklı kalmak için, elbette ki tek başına zeytin ve zeytin yağı yeterli olamayacak. Önlemi alacağız. Muhteşem üçlüden de vazgeçmeyeceğiz. Maske, Mesafe, Hijyen..