Ne zaman  sosyal, kültürel, teknik bir olay yaşansa dünyada, yaşanan alandaki kelimeler, o alanda çıkarılan terimler, hemen dilimize  giriyor, bizi ve TDK’yı hazırlıksız yakalıyor…

Ne zaman  sosyal, kültürel, teknik bir olay yaşansa dünyada, yaşanan alandaki kelimeler, o alanda çıkarılan terimler, hemen dilimize  giriyor, bizi ve TDK’yı hazırlıksız yakalıyor…
Bizde de çok şükür(!) bir duyarsızlık var ya o çıkarılan kelimeler, terimler dilimize yerleşene ve kullanımda güncelleşene kadar kimsede ses çıkmıyor, dilimizin gramatik yapısına uysun-uymasın kullanılıp giderken, yeni bir kelime veya kelime grubuyla tanışmaktan çok mutlu oluyor kendimizi kültürlü-cahil olarak pazarlayarak, HAVA atıyoruz sağda-solda !..
2016 Kasım ayında Celâl Bayar Üniversitesi  TIP Fakültesi Dokubilim (histoloji) Bölümü’nde “Bilim Dili Türkçe Sempozyumu” yapılmıştı, hasbelkader biz de vardık… Güzel ve nitelikli bir çalışma olmuştu. Tıptaki bazı kelimeleri Türkçeleştirmek adına…
Geçmişte teknolojiyle ve dilimize yerleşen bir daha da dilimizden çıkmayan birkaç örnek:
Computer (bilgisayar), televizyon (uzgöreç-tutmadı),  telefon (uzak ses), telgraf (uzak şekil) vs kelimelerin içinde bir tek  Computer karşılık bilgisayar diye Türkçeleştiren;
” Biz kendi yaratıcı gücümüze güvenmeyi Mustafa Kemal’den öğrendik.” diyen  Prof. Dr. Aydın Köksal hocamızı buradan anarak, saygımızı göndersek, fena mı yoksa  vefa mı etken olur,?!..
Her ne alanda olursa olsun, dilimize yabancı dilden giren kelimeler GÜMRÜK koymalıyız, çünkü bizde karşılıkları var, dili iyi çevirirseniz, yoksa GÜMRÜK’te yakalanmayan kelime veya kelime gruplarıyla uğraşır dururuz.
Mesafe kavramı da bizde çok sık kullanılır, ama, bu da bizim zihnimizde çok net değildir. Bizler sayı kavramını ister uzunlukta olsun, ister toplulukta olsun, hesaplamada sayı belirtmede tahmini de olsa,  çok başarılı sayılmayız…
bulaşmak
1.  Bir nesne, üzerine sürülen bir şey yüzünden kirlenmek.
2.  İstenilmeyen bir madde bir şeye sürülmek.
3. -Hastalık geçmek, sirayet etmek..
4. -Çatmak, sataşmak, tedirgin etmek.
5. -İstemeden veya rastlantı sonucu bir işe karışmak.
Biyoloji ve tıpta BULAŞ, bir bulaşıcı hastalığın enfekte konakçıdan, doğal  konaklardan, vektörlerden veya portörlerden başka canlılara geçmesine denir.
Corona virüsünün gündem olmasıyla bugünlerde daha sık duyulmaya başlanan bir kelime. hatta ttb'nin konu ile ilgili bilgilendirme yazısında da bulaşmanın yerine kullanılmış.
ancak BULAŞIN isim olarak kullanımı Türkçe dilbilgisi kurallarına uymuyor.
bulaş, bulaşmak fiilinin mastarsız hali. isim olarak kullanılacaksa -ma veya -ım eki getirilerek BULAŞMA veya BULAŞIM olarak kullanılmalı. ya da -ı ekiyle BULAŞI da denilebilir. tıpkı koş-ma, koş-um, koş-u kelimelerinde olduğu gibi. yeni kelime türetmek güzel birşey. Türkçe zaten buna müsait. ama madem dilimiz matematik gibi diyoruz, o zaman kuralına da uyduruverelim. https://eksisozluk.com/bulas--1914640
Bizde sık kullandığımız bulaş-mak  fiilimiz var, sanki emir kipi gibi “bulaş” ta “ş” nin karşılıklı olması (git ona bulaş-rahatsız et, onu kavgaya çek anlamında kullanılır ki, virüsteki bulaş ile “birini olmadık yerde rahatsız etmekte” de aynı kelime kullanılır, ama anlam farklılığı açıkça görülür…
bulaşmak
1.  Bir nesne, üzerine sürülen bir şey yüzünden kirlenmek.
2.  İstenilmeyen bir madde bir şeye sürülmek.
3. -Hastalık geçmek, sirayet etmek..
4. -Çatmak, sataşmak, tedirgin etmek.
5. -İstemeden veya rastlantı sonucu bir işe karışmak. (TDK)
      
Covid-19 ile ilgili bir yanlış  bir tamlama kullanılmaya başlandı  SOSYAL MESAFE, yerine ÇİZGİSEL MESAFE tamlaması kullanılmalıydı.
“ Sosyal mesafe, belirli bir sosyal sınıfa mensup olan herhangi bir ferdin, diğer sınıflarla ve o sınıflara mensup bulunan gruplar ve fertlerle olan hiyerarşik ilişkilerini, bir nüfus içindeki sınıfların birbirleri ile olan ilişkilerini ve belirli nüfusların aralarındaki sosyal farklılık ilişkilerini gösteren bir kavramdır (Bogardus 1959, 7-11).
Sosyal mesafe sosyal psikolojide ırk, din, milliyet gibi, farklı sosyal gruplardan üyelerin birbirlerini kabul veya reddetme derecesidir (Budak 2000, 690).
Sosyolojik olarak sosyal mesafe (social distance) ise, sosyal grupların mahremiyet sınırlarını hangi mesafede çizmeye istekli olduklarını gösteren, toplumsal değişkenlere ya da ağlara dayalı benzerlik ya da yakınlık ve uzaklıktır (Marshall 1999,750).https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4080
Yukarıdaki tanımlara baktığımız zaman bizlerin yaygınlaştırarak, bağırarak, reklâm vererek,  yazılı ve sözlü olarak  YANLIŞ kullandığımız TAMLAMALAR  fark edilmeli ve DOĞRU kullanım SEÇİLMELİDİR.
 
 
Hayrettin-CE’den:
Sosyal mesafeler, sosyolojik olarak ONUR KIRICI, çizgisel mesafeler matematiksel olarak  SAYI KOYUCUDUR.
SOSYAL mesafe, aristokrak-yiyici yapıyı; ÇİZGİSEL mesafe samimi (içten) yapıyı ETKEN kılar!?
Sosyal mesafede EZME, çizgisel mesafede GEZME vardır…
SOSYAL mesafede aşağılama, ÇİZGİSEL mesafede sağlığa kavuşturma vardır…
SOSYAL mesafe korkutucu-ürkütücü, uzaklaştırıcı; ÇİZGİSEL mesafe  görünsel,  ve yakınlaştırıcıdır…
Bulaşıcı hastalıkların olduğu, herkesin birbirine ihtiyaç duyduğu bir zamanda sosyal mesafe olmaz, çizgisel mesafe olur…
ÇİZGİSEL mesafede BULUŞTURMA, SOSYAL mesafede UYUŞTURMA vardır.
SOSYAL mesafe kişiliği bozmada, ÇİZGİSEL mesafe sağlıkta ETKENDİR !..
Bundan sonra kullanımda SOSYAL mesafeye HAYIR, ÇİZGİSEL mesafeye EVET !...
          Günleriniz SOSYAL mesafelerden UZAKTA,  ÇİZGİSEL mesafelere DİKKATTE olsun…
                                                                                                        13.09.2020 
                                                                                                  Dr. Hayrettin Parlakyıldız  
                                                                                                  Kıbrıs İLİM Üniversitesi 
                                                                                         E-posta:  hparlakyildiz@mynet.com