Ne dense boş.. Anlamıyorlar bazen.. Başka bir türlü anlatmak gerek ya neyse. Çok bildiğimiz bir söz ile şöyle demek geldi şimdi içimden; “Fransız mı kaldın Fransız…”

Ne dense boş.. Anlamıyorlar bazen.. Başka bir türlü anlatmak gerek ya neyse. Çok bildiğimiz bir söz ile şöyle demek geldi şimdi içimden; “Fransız mı kaldın Fransız…”
Hep deriz ya, bu işe Fransız… Tam da kendisi işte. O da bir Fransız..
Gündemin öne çıkan, okkalı sözleri çoktu, Başkent’ten gelen…
Türkiye Milletvekilleri Birliğinden mi söz etsem önce, yok sa Ana Muhalefet CHP’ den, Özkoç’ un dediğinden mi bilemedim.
Sözün kısası, denilenlerin özünde; "Macron haddini bilmelidir…" ifadesinde.
Macron'a tepki,  Türkiye Milletvekilleri Birliği Başkanı Ramazan Başak’ tan da geldi.
Dedi ki;  "Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bir devlet adamına yakışmayacak şekilde şımarık tavırlar sergilemektedir.”
Tıp kı, Şımarık komşuyu tarif ediyor gibiydi aslında.. O da ayrı bir şımarık ya..
“ Kendilerini üstün gören Avrupalı liderler boylarını aşan sözlerle komik duruma düşmektedirler.” diyerek, ben denizi işittiğm anda alkışlatan Başkan Başak; “ Ülkemizin içişlerine burnunu sokmak, seçilmiş Cumhurbaşkanına dil uzatmak kimsenin haddi değildir" diyordu ayrıca.
 Türkiye Milletvekilleri Birliği, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki skandal sözlerine yaptığı yazılı açıklama ile tepki gösteriyordu Başkent’ten..
Açıklamada geçen ifadeler şöyle idi; "Güçlü Türkiye'nin dünya sahnesinde yer alması, kimi çevreleri rahatsız etmiştir.
Batılı devletler, Türkiye’nin güçlenmesi karşısında maalesef ki hasmane bir tutum sergilemektedir. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bir devlet adamına yakışmayacak şekilde şımarık tavırlar sergilemektedir. Kendilerini üstün gören Avrupalı liderler boylarını aşan sözlerle komik duruma düşmektedirler. Ülkemizin içişlerine burnunu sokmak, seçilmiş Cumhurbaşkanına dil uzatmak kimsenin haddi değildir. Son günlerde ülkemize dönük yapılan hadsiz ve şımarık açıklamalar Türkiye'nin birliği ve beraberliğini hedef almaktadır. Telaş ve acz içinde olanlar uluslararası hukuku hiçe sayarak yanlış yollara sapmaktadır"
83 milyon vatandaşın tek yürek, tek ses olarak kendini bilmezlere hak ettikleri karşılığı vereceğini DE SAVUNUORDU Başbak Başak ve diyordu ki;
 "Ne kadar haksızlık ve hukuksuzluk yaparlarsa yapsınlar Türkiye’nin bileğini kimse bükemez.
Mavi vatan mücadelemize yılmadan devam edeceğiz ve mazlumlara yardım eli uzatmaktan hiçbir sömürgeci güç bizi alıkoyamayacaktır"
ANA MUHALAFET  DE SESSİZ KALMADI…
CHP'li Özkoç mesela.. Güzsel söz etmiş; "Macron haddini bilmelidir"
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’ un, "Hiçbir ülkenin devlet başkanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanlığı makamı için yakışıksız bir üslupla asla konuşamaz, iç siyasetimize müdahale etmeye kalkamaz" yeklindeki ifadesi,sizce de ; “BUDUR İŞTE…” dedirtmez mi şimdi..
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Engin Özkoç, TBMM'de basın açıklaması yapıyordu. Dedikleri hayli açık ve de netti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un sözlerine tepki gösteriyordu Özkoç.
 "Hiçbir ülkenin devlet başkanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanlığı makamı için yakışıksız bir üslupla asla konuşamaz, iç siyasetimize müdahale etmeye kalkamaz.” demekle kalmıyor, ekliyordu ayrıca..
Şöyle ki; “Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un yaptığı açıklama, Türkiye açısından kesinlikle kabul edilemez.
Biz bu açıklamaları Cumhuriyet Halk Partisi olarak kabul etmiyor, kınıyoruz.
Macron, haddini bilmelidir.
Akdeniz’de gerilimi tırmandıran üsluptan ve tavırdan vazgeçmelidir.
Yunanistan ile aramızda yaşadığımız sorunu iki ülke çözebilecek güce ve tarihsel bağa sahibiz"  
 Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunun diplomatik yolla çözülmesi gerektiğini savunuyordu Özkoç. Sonra da şöyle diyordu;
 "Türkiye, Akdeniz Bölgesi'nde büyükelçisi bulunmayan Kahire’ye ve Tel Aviv’e daha fazla vakit kaybetmeden büyükelçi atamalı, zayıf bıraktığı diplomatik kanalları güçlendirmelidir. Yunanistan, Lozan’da akde bağladığımız çerçevede adaların silahsızlandırılmasını sağlamalı, anlaşma hükümlerine uymalıdır. Fransa, enerji alanındaki çıkarlarını korumak derdiyle, iç siyaset hesaplarıyla hareket ediyor; vazgeçmeli, masada gölge yaratmamalıdır. Akdeniz’deki süreç açıktır ki Türkiye’nin haklı davasıdır, dünyaya derdimizi daha iyi anlatmamız gerekir"
Birileri, uzaktan bakınca Türkler birleşemez falan mı sanıyor acaba.. Siyasetçimiz söz konusu TÜRKİYE olunca, geri teferruattır der, birleşir ve TÜRKİYE için dimdik dikiler, TÜRKİYE karşıtlarının karşısına.. Tarihten de mi ders çıkarmaz halen birileri... Bu kadar mı Fransız olunur yahu..
İyi haftalar diyerek, bir de yine ekleyeyim. Maske, Mesafe, Hijyen…