Sokakta bu sorunun dillendiğini sizler de duydunuz mu acaba..?
Sokakta bu sorunun dillendiğini sizler de duydunuz mu acaba..?
Ermeni’nin hadsizliği ardından, ikiz kardeşi tavırları ile karşımızda yine bir diğer hadsiz Yunanistan..
Yahu, daha dün atılan tokadı mı unuttun, ondan mı bu halin…!!!
7 Düvel bir olmuş, bir arpa boyu yol alamamış da.. siz; biriniz üç, diğeriniz on milyon, sahi nasıl olacak bu iş..!!!
İstanbul’ un yarısı çıksa yola, sınırları nasıl kapatacağını bilemeyecek şekilde panik yaşayacak hadsiz, yahu bu sizdeki nasıl bir densizlik..!
Bizde bir söz ardır, boş atar çekene edilen: “yürek mi yedin sen…!”
Kalkmışlar bir de harita çizmişler.. Hayal buya; Canım Türkiye’ mi bir güzel pay etmişler..
Rüyasını görürken bile, destur çekip, tövbe edip, bir daha uykuya tövbe edeceklerine, adamlar –harita çizip gösteriyorlar bir de.. Yok yok, sahiden kafayı tır-lat-mış bunlar…
Birinin içtiği uzo’ da, diğeri ne içiyor acaba… Bu neyin kafası sahi…?
Bir karış toprağına göz dikenin, gözünü parmağı ile oyup, çekip çıkarın bir Millete, bu neyin gideri sahi?
Söylenecek çok söz, edilecek laf çok da, günaha da, cezaya da girmeyeyim..
Dilin kemiği yok, mazallah çıkıverecek bir söz, tükürdüğümü de yalamayacağım, ayıp olacak..
Yunan ve Ermeni’ nin son hadsizliğine ilişkin, en baba lakırtıları eden isimin paylaşımını okuduğumda, kahkahalara da boğulmadım değil hani.. İhtiyacım var bu aralar az da olsa gülmeye. Acım büyük malum.. Anacığımı yitirdim..
Kent Şurası Derneği Başkanı, aynı zamanda da meslektaşım Gazeteci-Yazar Tonka’dan gliyordu okkalı sözler.. Ne de güzel ifadeler… Anlayana elbet edilen sözler…
Özetle; sözde harita çizip bir de hadsizce yayan o zihniyete idi yapılan çağrı.. Şöyle diyordu sayın Tonka;, “EVELLALLAH, ÜLKEMİZ GENİŞTİR… HEPİNİZİ GÖMECEK YER VAR…!”
Ermenistan’ ın Azerbaycan’a uygulamaya kalkıştığı zulüm planı ortada. Ortada olan ve bu aralar sanırım biraz unutulan var birde.. Dünya bilir ki; Biz Türkler, bir gider bin geliriz..
Ermeni’ nin hadsizliği bir yanda, Yunanın’ ki diğer yanda. Aslında kafaları bir.. Ne içiyorlar ise artık…
Bu iki yarım akıllı, bir harita çizmiş.. Göreni önce güldüren sonra da delirten bir harita..Sözde harita da pay etmişler canım yudumu.. Bire kafanız bu kadar mı gitti…
Gözlemim o ki, Türk oğlu Türk bu aralar pek heyecanlı.. Önce Akdeniz’de yaşananlar şimdi üstüne bir de Azerbaycan… Tut tutabilirsen şimdi çılgın Türk’ ü..
Patlayacak, harlayacak, yakıp yıkacak neden arar iken çılgın Türk, birileri hayal aleminde daha da çılgınlaşmış harita çizmiş bir yerlerde..
Şimdi onlara edilen söz içinde; “Bizim Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan kardeşlerimiz de bu haritaya iyi bakmalı… Ateşle oynamayı bırakmalı...” vurgusu da yer alıyordu..
Kent Şurası Derneği Başkanı sayın Tonka, 7 Düvele karşı verdiğimiz, destan yazılan savaşta, Çanakkale’ de, can gardaşının yanında, Mehmetçik ile omuz omuza mücadele veren, öz gardaşını yalnız bırakmayan Azerbaycan Türk’ ünün gözünü kırpmadan Şahadete koştuğu bu coğrafyadan sesini yükseltiyordu..Asla ama asla, Azerbaycan Türkünün yalnız kalmayacağına dikkati ayrı bir çekiyordu..
Sonra,sanki kafayı tırlatmışlara dikkat çekiyor, ‘İkizler’ diye bahsettiği Yunanistan ve Ermenistan’ dan bahisle, verip veriştiriyordu..
“Bu itlerin bir planı varsa, Türk'ün de bir planı vardır...!” diyerek..
Dünya bilir ki, iki Devlet, fakat bir Milletiz.. Dar da ise Türkün yurdu, Türk Kurt olur, parçalar, yutar bir Milletiz…
Uzatmayayım, masal değil bu altını çizdiklerim. Tarih yazmış, tarih değiştirmiş ve dahası neler neleriz biz…
7 Düvel bir olmuş, dev armada ile dayanmış bir yudum boğaza, sonra 7 düvelin boğazına oturmuş bir yerdeyiz..
Hemen şurası, kuş uçumu 15 kilometre..
Yer; HısarlıkTepe.. Seddülbahir sırtları..
Sembolik Çanakkale Şehitliği.. Şehitlik sembolik, toprağında kefensiz yatanlar ise caba canlı, üstelik kıyamete kadar canlı kalacak Şehit Azerbaycan Türkleri…
“Bir Avuç Yurt Toprağını, Kimseye Çiğnetmem, Kimseye Yar Etmem…” diyerek, şahadete koşan aslanlar..
İki Devlet Bir Milletin, ismi de, geçmişi de bilinenleri… Çanakkale Şehitleri…
Sokaklarda, iki Bayrak elde… Bir yürek olmuş gezme vakti geldi de geçiyor bence..
Şöyle bir kalksak ayağa, şöyle bir dalgalandırsak Azerbaycan ve Şanlı Türkün bayrağını, oluşan rüzgar da yetecek püskürtmeye ya birilerini, neyse…
Ben kendimce diyeceklerimi dedim özetle.. Şimdi döneyim sayın Tonka’ nın dediklerine..
Özet ve net şekliyle, hayli sertti ifadeler.. Buyurun, sizler de şöyle bir göz atıverin.
Bakın görün, ben böyle demekte haksızmış mıyım…!
Sayın Tonka; “Bilsinler ki bizimde bir sloganımız var. Atina'da, Erivan'da buluşalım... Münasip yerlerinizi de temiz tutun..." diyordu önce, sonra da ekliyordu bir güzelce;
“Adamlar, kardeş kardeş topraklarımızı bölmüşler... Birisi üç milyon, diğeri on milyon...
Bir de, Bulgaristan'ı, Makedonya'yı, Arnavutluk'un yarısını ve Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi, Marmara Bölgesi, Ege Bölgesi, Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerinin yarısını da Rumlar almış...
Diğer yerler de Ermenistan'a verilmiş...
Bizim Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan kardeşlerimiz de bu haritaya iyi bakmalı... Ateşle oynamayı bırakmalı...” çağrısı yaparak…
Şu sözlerine de bayıldım doğrusu. Diyordu ki Tonka;
“Ha! Bu itlerin bir planı varsa Türk'ün de bir planı vardır... Bizim de sloganımız: Atina'da, Erivan'da buluşalım... Münasip yerlerinizi de temiz tutun...
Gelirlerse... Onlara sözümüz, ülkemiz geniştir, hepinizi gömecek toprağımız vardır... Bekleriz, derim...”
Güzel söze elbette ki bol alkış. Alkışlıyorum sizi hocam, güzel yüreğinize sağlık..
