Nihayet fırsat buldum yazmaya..
Nihayet fırsat buldum yazmaya..
Nihayet diyorum da bunu da iki anlama çekebilir zihniniz...
Nihayet vakit bulabildim bir…
İkinci nihayet, nihayet güzel bir gelişme, güzel bir haber anlamında…
ÇTSO Başkanı sayın Semizoğlu,nihayet güze bir haber aktarıyordu da diyebilirim yani..
Gerçi, güzel haberleri vermeyi sevendir Başkan.. Daha pek kötü haber verdiğine tanık olmadım şahsen…
Gelelim, benim nihayet vakit bulup yazacaklarıma.. nihayet buldum vakti, yazıyorum yani…
Başlık uzun ve hayli kalın harflerle, gelsin o vakit;
“TÜRKİYE İLK 1000 İHRACAT FİRMASI LİSTESİNDE ÜÇ ÇANAKKALE FİRMASI YER ALDI…”
Güzel haber değil mi şimdi bu..!!!
Pandemi süreci, ekonomi ortada, yaşadıklarımız ve çevresel gözlemlerimiz.. Peki bu nasıl iş..?
Nereden çıktı şimdi bu güzel haber..?
Özetle aktarayım mı ben şimdi.. Diyeyim mi yani, denilenleri..
Şöyle gelen sözleri; “Her yıl Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından açıklanan ve 2019 yılında 103 Milyar dolarlık ihracatlarıyla ülkemizin toplam ihracatının %62'sini gerçekleştiren ilk 1000 ihracatçımızın yer aldığı “Türkiye'nin İlk 1000 İhracatçısı Prestij Kitabı” ‘ın da yer alan Odamız üyesi; İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi A.Ş. 16’ıncı, Akçansa Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş. 135’inci ve Abalıoğlu Yağ Sanayi ve Ticaret A.Ş. 625’ inci sırada yer alarak ISO İlk 500 listesinden sonra ikinci kez gurur kaynağımız oldular. “
İnsanın elbette ki Maşallah diyesi var.. Keşke başka sözler de edebilsem.. lakin, ne anlarım ben sanayiden..
Böylesi güçlü haldeyiz de, neden görmeyiz bu şirketlerin ilanlarını gazetelerimizin sayfasında..
Pandemi sürecinde hal ortada.. İnsan başarısını paylaşmaz mı şöyle ilanlar ile mesela gazetelerimizin sayfalarında..
Yanlış anlaşılacak dahası diyeceklerim. İyisi mi susayım ben şimdilik.
Büyüsün elbet sanayi, güçlensin, daha da gelişsin.. Arada bir etrafına da ışık versin, kötü mü olur..!!!
Gazetelerin var olmalarını söze gelince vurgulayanlar, neden böylesi gelişmeleri olsun ilanla kamuoyu ile paylaşmazlar mesela.. Bıraktım rutin destek halini, arada bir bari yaşasın basın diye davransalar mesela..
Neyse uzatmayayım.. Kısa keseyim.. Sayın Başkanın sözlerine döneyim..
Diyordu ki sayın Başkan; “Firmalarımızı ülkemize ve bölgemize sağladıkları istihdam ve ekonomik katmadeğerlerden dolayı tebrik ediyorum. T. Selçuk Semizoğlu..”
Gelişen, güçlenen, büyüyen sektöre benim de şahsen Maşallah diyesim bir geliyor, bir gidiyor..
Neden denilse, neden çok da, ne gerek var şimdi bunları konuşmaya.
Büyüyen gelişen Çanakkale, içinde yaşam imkanı bulanları da bir büyütse, daha bir güçlenmez miyiz mesela..
Ben de şimdi ne anlatıyorsam artık.. Kime ne ki, başka güçlenenler, güçlenmek için değil, yaşamak için uğraş verenler.Değil mi ama..!!!
Lafla Peynir Gemisi Yürür mü..?
Bildik ve gülümseten bir sözdür bu söz.. Hiç yürür mü koca gemi lafla..
Fakat biliyoruz ki, bir çok mesele tam da lafla gidiyor.. Gidiyor, lafın gücü bitti mi gidiş duraklıyor.. Gidilemiyor.. Duraksama dönemine giriliyor.
Lafa geldi mi, aynı geminin içindeyiz diyenler var bir de.. Aynı gemide isek şayet, neden kamaralar farklı acaba.. Masaya açılan servisler de farklı, kaseye konan çorbalar da..
Hele ki ızgara vesaireler.. İçeceklere de laf gelse, içecekler bile dile gelir ya neyse..
Nasıldı o söz. Hani, mideye inen balık neyi beklerdi, üzerine gelsin diye.. Hadi boş vereyim şimdi. Neme lazım kırılanlar olur da, al başına püsküllü belayı...
Şaka bir yana, en deli olduğum söz şu söz.. “Basınımız daha da güçlensin…”
Yahu, lafla yürümüyor işte peynir gemisi. Kim inanır bu söze, inansa inansa Kadir ağabey..!!!
Yetsin bunca yazdığım.. yetsin.. Yazdıkça yazasım var da, boş bunca zahmetim..
İyi dileklerimi, temennimi ileterek atayım güne noktayı..
Sağlıkla kalın. Maske, Mesafe ve Hijyen.. Öyle ya, sonuçta hepimiz aynı gemideyiz..