Bir süredir kahinler ve kehanetler çoğaldı memlekette.

Bir süredir kahinler ve kehanetler çoğaldı memlekette. Değişik değişik konular örneği ile yok 6 ay sonra, yok 2021’ in ilk aylarında diyerek seçim diyenleri işitmeyenimiz kalmadı desem, sanırım pek yanlış bir söz etmiş olmam..
 Ben gibi, pek çoğumuzun arkadaş sohbetlerinde, çeşitli örneklemeler ile dile gelen seçim, erken seçim muhabbetine bence “son v erin bu düşünceye” dercesine sözler eden isim MHP lideri Bahçeli oldu.
Yani diyorum, hoş sohbetlerde, hararetli siyasi tartışmalarda geçen erken seçim beklentisine noktayı koydu Bahçeli…
Başkent’te, Partisinin grup toplantısında, açık açık konuştu ve adayını da şimdiden açıkladı..
“2023’de Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan’dır” diyerek net bir duruşa imza atan oldu.
Bir konu daha vardı dile gelen.. “Ermenistan kanserlidir, kemoterapisi Türk ve Türkiye düşmanlığıyla yapılmaktadır” denilerek, bence “işte budur…” dedirten..
“Dağlık Karabağ Türk’tür, Azerbaycan Türklüğü’nün öz yurdudur”  ifadesini de kullanıyordu MHP lideri..
“Dağlık Karabağ masada değil, sahada terör devleti Ermenistan’ın kafasına vura vura alınmalıdır” çıkışına da ne yalan söyleyeyim bayıldım bendeniz..  
Bu arada, Ana muhalefete de bir sözü geliyordu Bahçelinin. Nasıl mı? Aynen şöyle;
“CHP kim, Doğu Türkistan’ı savunmak kimdir”
Dahası bir çıkışı daha, o da tam da şöyle;  “CHP Genel Başkanı’nın seçim isteği de sipariştir, aynı zamanda hezeyandır”
Tabi ki kelime bütünlüğü içinde gelen bir diğer ifadesi de hayli açıktı Bahçeli’nin; “2023’de Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan’dır”  demesinin nedeni de buydu yani..
Çoktu açtığı başlıklar, bir diğeri;  “Türkiye haklı mücadelesinden ödün vermeden sağlam duruşunu korumaktadır”  diye geliyordu..
Başkent gündemine göz attım şöyle uzun uzun.. Her gün yaptığım gibi yani.. Abonesi olduğumuz İHA’dan geliyordu gündemin ayrıntıları. Ankara’lı meslektaşım Utku Şimşek alıyordu dile gelenleri kaleme..
 “Milliyetçi Hareket Partisi sözünün eridir. 2023’de Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan’dır, Türk milleti Cumhur İttifakı’yla kutlu yarınlara yürüyecektir” şeklinde edilen sözler geçiyordu bahsedeceğim haberde.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grup Toplantısında konuşuyordu MHP lideri.
Ülke gündemi gibi, dünya gündemine ilişkin de geliyordu sözler. Son dönemde gündeme gelen erken seçim söylemlerine değiniyordu Bahçeli..
MHP’nin gündeminde böyle bir konu olmadığını ve 2023 yılında Cumhurbaşkanlık seçimlerinde adaylarının Recep Tayyip Erdoğan olduğunu işte bu anda söylüyordu.
“Ermenistan kanserlidir, kemoterapisi Türk ve Türkiye düşmanlığıyla yapılmaktadır” diyerek çıkışın geleyim şimdi.
Türkiye’nin meşgul olduğu, kararlı mücadeleyle üstesinden gelmek için uğraştığı hiçbir sorunun birbirinden bağımsız ve bağlantısız olmadığını vurguluyordu önce, sonra da net şekilde konuşuyordu MHP lideri.
Diyordu ki;  “Ecdadımız ne demişse, neyi tembihlemişse, hangi zorluklarla muhatap kalmışsa, bugünlerde de aynılarını yaşıyor ve yüzleşiyoruz.
Gelişmeleri tarih imbiğinde damıtıp akıl süzgecinden geçirdikten sonra Türk milletinin karşısındaki çetin ve çetrefilli meselelerin geçmişe dayanan bir hesabı olduğunu alenen görmek mümkündür.”
Dahası da vardı dediklerinin. Mesela; “ Akdeniz’deki gergin atmosfere bakınız, göreceğiniz budur. Dağlık Karabağ sorununa odaklanınız, teşhisiniz bu olacaktır.
Ermenistan emperyalizmin Güney Kafkasya’da kurduğu marazi, maşa ve mayın devlettir.
Tıpkı Yunanistan’ın hedeflediği gibi, Ermenistan’ın Anadolu topraklarına yayılma ve bu kapsamda büyüme arzusu söz konusudur.
Bu çerçevede altı çizilmesi gereken gerçek şudur” diyerek başladığı cümleseni, şöyle noktalıyordu MHP lideri;
 “Büyümek için büyümek sadece ve sadece kanser hücresinin bir özelliğidir. Ermenistan kanserlidir, kemoterapisi Türk ve Türkiye düşmanlığıyla yapılmaktadır”  
Hayli net ve hayli sert bir söz ediordu ki ayrıca, gel de bayılma..Hayran kalma..???
“Dağlık Karabağ Türk’tür, Azerbaycan Türklüğünün öz yurdudur”  diyerek sesini yükseltiyordu önce.. Yani, konuşmasının bir bölümünde, bu vurguyu yapıyordu Bahçeli..
Dağlık Karabağ’ın Türk yurdu olduğuna ve Azerbaycan ile Ermenistan arasında çıkan çatışmalarda il ateşin Ermenistan kanadından açıldığının altını çizerek, sonra da şöyle diyordu;
“Geçen haftaki grup konuşmamda demiştim ki; ‘Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının ateşkes, diyalog, müzakere, diplomasi gibi kandırmacalar yoluyla çözüm teklifleri şu aşamada tuzaktır, tertiptir, yenilgiye onaydır.’  Saldırgan ülke Ermenistan’dır. “
Masumları öldüren ülkenin Ermenistan olduğunu,  İşgalci ülkenin de yine Ermenistan olduğunu söylüyor ve ekliyordu;
“ Hak ve hukuk tanımayan ülke de Ermenistan’dır. Geçen hafta ne demişsem aynı noktadayım. İki ülke arasında ateşkes çağrıları, diyalog arayışları, masa kurma önerileri, yanlı ve tarafgir arabulucuların baskıları, Dağlık Karabağ davasını karalamaktan ve kilitlemekten başka manaya gelmemektedir. Neyin ateşkesi, neyin görüşmesi, konu vatan konusudur, konu bağımsızlık onurudur. Terörist devlet Ermenistan Dağlık Karabağ’dan çekilmeden, işgal ettiği toprakları hak sahibi Azerbaycan’a teslim etmeden silahları indirmek, ateşi dindirmek, masalarda çözüm aramak cinayetlerin, rezaletlerin ve zulmetin meşrulaşması demektir. Dağlık Karabağ Türk’tür, Azerbaycan Türklüğünün öz yurdudur, Paşinyan’ın Ermenistan’a aittir demesi ise yalnızca zorba ve züğürt tesellisidir”
Böyle idi dile gelenler. Hayli net ve yüksek oktandan denilenler.. Dahası mı, vallahi çok uzayacak konu..İyisi mi, bu kadarı ile yetinelim bu günlük.. Haydin hoşça kalın…