Ne de güzel anlatmış bir öğrenci. Veterinerlik okuyan bir genç yazmış..
Ne de güzel anlatmış bir öğrenci. Veterinerlik okuyan bir genç yazmış.. Ben de bu yazılanları, sosyal medyadan bir paylaşımda fark ettim. Aktarayım istedim özetle..
Coronavirüs aşısını da bulanlar veteriner hekimler olunca, bence veteriner hekimlerin sözlerine ayrı bir odaklanmak gerek bu aralar. Her ne kadar Baytar deyip geçsek de bu mesleğin erbaplarını, onlar bir hekim netice itibari ile..
Can dostlarımız hastalandığında şifa veren eller onlar..Kedimize köpeğimize, muhabbet kuşumuza. Köy yerinde, büyük baş küçük başlara.. Köy yerinde, vatandaşın geçim kaynağı olan, mal canın yongası diye vurguladığımız anlarda, sürüsündeki bir koyun, bir kuzu dahi hastalansa, büyük üzüntü yaşayan besicinin imdadına koşandır Veteriner Hekim..
Bu dikkat çeken hikayeyi okuyunca facebook paylaşımında, bahsedeyim istedim haliyle.
Hikaye şu; “Apartmana giren kedilerden rahatsız olan apartman yöneticisi binanın ilan panosuna astığı kağıda aynen şöyle yazar; ‘Kapının kapatılmasına ve kedilerin içeri girmemesine dikkat edilmesi rica olunur.’ "
Hikaye bu ya, Yöneticinin hesap etmediği bir şey vardır; aynı apartmanda bir veterinerlik öğrencisinin oturuyor olması..!
Sonrası pek güzel sözler ile kedi köpek karşıtlarına gelmiş..
Bahsettiğim hikayede; Bina girişindeki ‘uyarı’ notunu gören öğrenci giriyor sonra devreye.. Çarpıcı o notun hemen altına, hem ahlaki hem de bilimsel bir manifesto niteliğinde not düşüyor, yüreğinde can dost sevgisi bulunan ve de hali gözü kara o öğrenci..
Başlıyor anlatmaya.. Tarihsel sıralıyor bir de.. “Köpek türü günümüzden 15000 yıl önce, kedi türü ise 5000 yıl önce insan tarafından kendi çıkarları için evcilleştirilmiştir.” Vurgusu ile geliyor ilk sözleri.
Sonrası pek anlamlı ifadeler ekleniyor bahse konu nota..
“Köpeği avda kendisine yardım etsin, evi ve sürüyü korusun diye; kediyi iyi bir haşere ve fare avcısı olduğu için evcilleştirmişlerdir.
Bu nedenler bu iki hayvan türünün kendi yemeğini bulması ve zor hava şartlarına dayanması çok düşük bir ihtimaldir.” gerçeği dile geliyor mesela..
Ve de güzel bir vurgu ardından; “Bu artık insanlığın görevidir.” diye..
Gözü bence hayli kara, içi ise can dost sevgisi yüklü o genç; “Bu nedenle hayvanları korumalı ve beslemeliyiz.” demeyi de ihmal etmemiş kısaca..
Sonra döktürmüş içinden geçenleri.. Şöyle ki; “Bir kedinin veya köpeğin tekrar ormana dönüp eski vahşi yaşamındaki gibi avlanmasını bekleyemeyiz.
Zaten insanoğlu ne bir orman ne de avlanacak hayvan bırakmıştır.
Bir kedinin günlük mama ihtiyacı 75 gramdır ve hava soğudukça daha da artmaktadır. Çünkü kediler vücutlarını ısıtabilmek için çok fazla kalori harcarlar.
Eğer yeterli besin alamazlarsa kendi vücutlarını ısıtamaz ve donarak ölürler. Bu nedenle üşüyen bir hayvanın apartmana girmesi ve çıkmak istememesi çok normaldir.
Aynı şekilde kediler araba motorlarına da ısınmak için girerler. Lütfen motoru çalıştırmadan önce bunu kontrol edin.
Ancak bu durumları hayvana yeterli besin vererek ve kötü havalarda içinde saklanabileceği kutular yaparak çözebiliriz.
Sitemizin bahçesinde çok fazla kedi bulunmaktadır. İnsanoğlunun sebep olduklarını düzeltmek her insanın borcudur. Lütfen bu konularda hassas davranalım.” Ricasında bulunmuş. Bence de son derece haklı..
Yaşadığı apartmanda, gözlediği ve belli ki içini de sızlatan duruma kayıtız kalmayan gencin; “Lütfen bu konuda yardımcı olmasanız bile hayvan yardımına koşanlara engel olmayınız.” Şeklindeki çağrısı da pek anlam yüklüydü bence.
Hikaye bu ya, veterinerlik okuyan genç, hayli dikkat çekici o notuna; “Dünya sadece insan için yaratılmamıştır, unutmayınız...” diye de eklemiş.. Sahiden de öyle..Değil mi..!
Apartmandaki adresini de nota ekleyen genç, hikaye bu ya, daire numarasını dahi vermiş…
Yaz aylarında sıcak vurgusu yapan bizler, su tası, yemek tası vesaire deyip, hayvan sever kesilir iken aniden, kış aylarında soğuk dememek için, bu canlılar sıcak bir yer arıyor gerçeğini dile getirmemek için, adeta dilsizleşiveriyoruz yine aniden.. Bu da benim gözlemim.. Kimse kusuruma bakmasın..
Bu arada, demeden edemeyeceğim bir yeni durum. Umarım, bu bahsedeceklerim üzerine, yalan yanlış anlayıp, vicdansızlık örneği sergilenmez kedilere..
Coronavirüs üzerine yapılan bir çalışmaya göre, Kedi, Hamster ve Gelincik türlerinde, bu canlıların covid 19 ‘a yakalanabileceği ve kendi türleri arasında birbirlerine geçirdiği saptanmış. Dedim ya baştan, umarım bu bilgi yanlış anlaşılıp, kediler taşıyıcı denilerek, bu canlara kıymaz içimizden birileri..
Kedi, Hamster ya da Gelincik, kendi virüse yakalanabiliyor ve kendi türleri arasında bulaştırıyor. İnsana değil bulaş…