Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısına Dolmabahçe Ofisi'nden canlı bağlantıyla katıldı. Sözleri sert, tespitleri ise hayli ne


KISITLAMAYA SAATLER KALA, İSTANBUL’DAN…
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısına Dolmabahçe Ofisi'nden canlı bağlantıyla katıldı. Sözleri sert, tespitleri ise hayli netti.
Başlıklar açtı uzun uzun.. 2020 için tarihe geçecek ifadelerden de söz etti, “Ülkemizin savunma sanayine yapılan hiçbir saldırı masum değildir" diyerek hayli vurgulu bir ifade de kullandı.
Hafta sonuna ve iki günlük  kısıtlamaya saatler kala, İstanbul’ dan sesini yükseltti Reis..
Açtığı çarpıcı başlıklarından biri idi; “Saldırıların her biri terör örgütleri ve ülkemize husumeti saplantı haline getiren bir beşinci kol faaliyetidir” şeklindeki sözleri.
Dahası da vardı Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ ıon vurguladıklarının. Misal;
 “Türkiye’nin felaketi üzerinden kendilerine iktidar devşirmek için yanıp tutuşuyorlar”
“Her tecavüzün hesabını, yürüttüğünüz her ihanet pazarlığının hesabını vereceksiniz”
 “Ekonomimizi çökertmeye çalışarak ülkemizi dize getirmek isteyenler şimdi CHP'yi kullanmak istiyor” şeklindeki sözleri..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “CHP yönetiminin canhıraş şekilde saldırdıkları konulara bir bakın. “ diyerek başladı sözlerine, ardından da ekledi net şekilde;
“Savunma sanayisindeki tavırlarına dikkat edin. Bölgemizde ve dünyada sergilediğimiz güçlü siyasi duruşa saldırıyorlar. Ülkemizin savunma sanayine yapılan hiçbir saldırı masum değildir. Her saldırının gerisinde sinsi ve alçakça bir niyet vardır. Bu saldırıların her biri terör örgütleri ve ülkemize husumeti saplantı haline getiren bir beşinci kol faaliyetidir” diye.
Partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısına Dolmabahçe Ofisi'nden canlı bağlantıyla katıldı Reis.
“AK Parti'nin milletimizin gönlündeki yerini daha yükseğe çıkarmak için çok çalışacağız” diye verdi tüm başkanlara mesajını.
Dünyanın da mücadele ettiği konuya ilişkin de konuştu Reis..  “Salgın tedbirleri kapsamında il kongrelerimize bir kez daha ara vermek mecburiyetinde kaldık. 19 il kongremizi gerçekleştirmiştik. Hızlı bir takvimle il kongrelerimizi tamamlamayı hedefliyoruz. Partimizi 2023 seçimlerine hazırlayacak yeni bir teşkilat yapısı inşa etme gayreti içindeyiz. Bu teşkilat sadece AK Parti’nin değil, Türkiye'nin de umutlarını taşıyacaktır. AK Parti'nin milletimizin gönlündeki yerini daha yükseğe çıkarmak için çok çalışacağız. İl başkanlarımıza, milletvekillerimize, belediye başkanlarımıza çok büyük görevler düşüyor” diyerek.
 
“Saldırıların her biri terör örgütleri ve ülkemize husumeti saplantı haline getiren bir beşinci kol faaliyetidir” şeklindeki ifadesi ile açtığı baylık, bence de pek dikkat çekici idi.
 “Tarih 2020'yi ilginç ve zor bir yıl olarak kayıtlara geçirecektir.” Diyerek, 2020’ yi özetleyen  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
“Benzeri görülmemiş hadiseleri hep birlikte gördük. Türkiye’nin 2020’yi nasıl kapattığını nasıl 2021’i nasıl karşıladığını sadece rakamlara bakarak anlayamayız. Bunun için tarih bilmeye ve medeniyet şuuruna ihtiyaç vardır. 83 milyonun tamamını kalpten, inancı, kültürü ile sevmeye ihtiyaç vardır. İster siyasetçi, ister çoban, ister iş adamı, ister çiftçi olsun, işini en iyi şekilde yapan bir toplumsal ahlaka ihtiyaç vardır. Bir insan bu toplumsal değerlerden nasiplenmediyse bir ok gibi dönerek kendini vurmaya başlıyor. Bu nasipsizlerin başında da CHP yönetimi geliyor. CHP yönetiminin canhıraş şekilde saldırdıkları konulara bir bakın. Savunma sanayisindeki tavırlarına dikkat edin. İHA ve SİHA'lara, tank projemize, helikopter, radar, optik, motor projemize saldırıyorlar. Doğu Akdeniz'deki, Karadeniz'deki hidrokarbon arama faaliyetlerimize saldırıyorlar. Bölgemizde ve dünyada sergilediğimiz güçlü siyasi duruşa saldırıyorlar. Ülkemizin savunma sanayine yapılan hiçbir saldırı masum değildir. Her saldırının gerisinde sinsi ve alçakça bir niyet vardır. Bu saldırıların her biri terör örgütleri ve ülkemize husumeti saplantı haline getiren bir beşinci kol faaliyetidir. Türkiye'yi Gezi'de sokakları karıştırarak, 17/25 Aralık'ta siyasi esir alarak, PKK ive DEAŞ'la sınırımızı kuşatarak, ekonomimizi çökertmeye çalışarak ülkemizi dize getirmek isteyenler şimdi CHP'yi kullanmak istiyor. Bu saldırıların gerisinde, Türkiye düşmanı çevrelerin ve küresel silah şirketlerinin çıkarlarını savunmaktadır. Bu saldırılarının her biri istiklalimizi ve istikbalimizi hedef almaktadır” şeklinde konuştu İstanbul’da..
“Türkiye’nin felaketi üzerinden kendilerine iktidar devşirmek için yanıp tutuşuyorlar” şeklindeki ifadesine geleyim şimdi.
 “CHP'nin başındaki zatın azgınca saldırıya geçtiği bir diğer konuda ülkemize gelen uluslararası yatırımlardır” anlatımı ile söze başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan;
 “Yatırımcılara saldırmalarının iki sebebi vardır; biri kimlikleridir. ABD'li, İngiliz, Fransız olunca ses çıkarmayıp Katarlı olunca saldırmaları ruhlarına sinmiş faşizmin işaretidir. CHP'nin başındaki zat, 'Arifiye'deki tesisi Katar'lılara peşkeş çektiler' ifadesiyle gündeme getirdi. Bu kadar rahat ve ısrarlı şekilde yalan söyleyen birisi siyaset biliminin dışına çıkmıştır. Bu anlayış hastalıklı bir zihniyet haline dönmüştür. 28 Şubat sürecinde başörtüsü yüzünden kız öğrencileri okullara, işyerlerine almayanlar bunlar değil miydi? Tek parti döneminde camileri kapatan, Aşık Veysel'i Ulus'a sokmayan bunlar değil miydi? Bugün de söze gelince kadın hakları savunucusu kesilen, önlerine gelenleri tacizci, tecavüzcü diye suçlayıp kendi partilerindeki olayların üstlerini kapatan bunlar değil miydi? Bunlarda onur, haysiyet olsa insan içine çıkmaktan imtina ederler. Yatırımcılara yönelik saldırıların ikinci sebebi çok daha alçakçadır. Yatırımcıları niyetlerinden vazgeçirmek suretiyle ülkemizin ekonomisini tümden yıkmayı hedefliyorlar. Türkiye’nin felaketi üzerinden kendilerine iktidar devşirmek için yanıp tutuşuyorlar. Ülkemizin taraf olduğu uluslararası tartışmalarda karşı tarafta yer alarak, birlik ve beraberlik fotoğrafımızı lekelemeye çalışıyorlar. 2023 seçimlerinde sandık önüne geldiğinde milletimizin bunları düşünerek oyunu vermesini temin etmeliyiz” diyordu..
 Konuşmasında yaptırım iddialarına da değindi Cumhurbaşkanı Erdoğan. Net ti özleri hayli  de anlaşılır..
Nasıl mı?  Aynen şöyle:  “AB ve ABD ile iki tarafında asla görmezden gelemeyeceği siyasi ve ekonomik ilişkilerimiz var. Bu ruha halel getirecek hiçbir adım atmadık, atmayız. Yatırımcıları daima baş üstünde tuttuk. ABD ve AB'deki yönetimlerin Türkiye düşmanı lobilerin etkisinden kurtularak objektif politikalara yönelmelerini bekliyoruz”
Reis; “Her tecavüzün hesabını, yürüttüğünüz her ihanet pazarlığının hesabını vereceksiniz” diyerek, çok çarpıcı bir vurgu yapıyordu ayrıca..  
Sözleri,  CHP'deki taciz iddialarına değinir iken geliyordu. Diyordu ki; “Can alıcı ve can sıkıcı konu, CHP'deki tecavüz, taciz, hırsızlık furyasıdır.
 Türkiye'nin ikinci büyük partisinin böyle yüz kızartıcı olayların yaşanmasından utanç duyuyoruz. Bu iddiaların araştırılıp, soruşturulması konusunda en küçük adım atmıyorlar. Bun konuda Sivil Toplum Kuruluşlarının büründüğü derin sessizlik de manidardır. Kılıçdaroğlu da parti teşkilatlarında ve belediyelerde ortaya çıkan vakalar konusunda tek kelime etmiyor. CHP teşkilatlarındaki ve belediyelerindeki rezilliklerin buzdağının görünen kısmı olduğu anlaşılıyor. Derine inildikçe kim bilir neler çıkacak... CHP yönetimi bu utanç bataklığına çıkıp temizlenmek yerine başka yola başvuruyor. Seçimlerin üzerinden iki yıl sonra eski yönetimleri suçlama kampanyası başlattı. CHP'li isimler için çıt çıkarmıyorlar. Tüm iddiaların muhataplarına sesleniyorum; her tecavüzün hesabını vereceksiniz. Yürüttüğünüz her ihanet pazarlığının hesabını vereceksiniz. Teşkilat ve belediyelerinizi terör örgütü mensuplarıyla doldurmanın hesabını vereceksiniz. Buradan CHP yönetimine sesleniyorum; genel merkezinden teşkilatlarına, belediyelerine kadar CHP'deki kepazeliklere bulaşmış kim varsa ipini pazara çıkaracaksınız. Yoksa bu ithamların gölgesi tüm CHP'nin üzerine çöker”
Mega Kent İstanbul’ da edilen sözlerin dahası da vardı.. 
Beni en çok duygulandıran son bölüm mesela; “Dün Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de kardeşlerimizin zafer sevincine ortak olduk. Bu konudaki kapsamlı değerlendirmelerimizi önümüzdeki hafta yapacağımız Kabine Toplantısında milletimizle paylaşacağız" diyordu Reis..
Nasıl ortak olunmaz ki bu sevince, değil mi..?