90’ ların sonları, milenyumun başları idi...

90’ ların sonları, milenyumun başları idi.. Dönemin Sahil Güvenlik Genel Komutanı açıklamıştı bizlere, Çanakkale Valiliği ziyaretinde.. Komşunun, Kezey Ege’de yakaladığı düzensiz göçmenlerin üzerlerine can yeleği bile vermeden, soğuk sulara bıraktığını..
Vicdan sızlatan, yok artık dedirten bir olaydı bu denilen.. Üstelik,  görüntülenerek kanıtlanmıştı yapılanlar.
Önceki gün Başkent’ten sesini yükselten sayın bakan Soylu’ da, bir önemli vurguda bulundu konuya ilişkin.
İçişleri Bakanı Soylu, Yunanistan'ın göçmenlere insanlık dışı muamelesine tepki veriyordu yani, net sözleri ile..
Bakan Soylu, Aslan Burnu açıklarında 31 göçmenin kurtarıldığı görüntüleri sosyal medya hesabından paylaşıp, yaşananları dünya kamuoyunun gözüne sokuyordu adeta.
 İzmir’in Foça ilçesi Aslan Burnu açıklarında 31 göçmenin kurtarıldığı görüntüleri sosyal medya hesabından paylaşarak, Yunanistan'ın göçmenlere insanlık dışı muamelesine dikkat çekiyordu sayın Bakan. Paylaşımına, Avrupa Birliği İçişleri Komiseri Ylva Johansson’u da etiketleyerek hem de..
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medya hesabından İzmir’in Foça ilçesi Aslan Burnu açıklarında 31 göçmenin kurtarıldığı görüntüler eşliğinde, Yunanistan’ın göçmenlere insanlık dışı muamelelerine yeni bir örnek sunarak tepki gösteriyordu kısacası..
Avrupa Birliği İçişleri Komiseri Ylva Johansson’u da bu paylaşımına etiketleyen Bakan Soylu;
 “Sayın Komiser Ylva Johansson Yunanistan’ın işkence ve insanlık dışı muameleleri artık cinayete dönüşüyor.
Frontex’in görmezden geldiği bu cinayetlerin hesabı Yunanistan’dan sorulmayacak mı?” ifadelerini kullanıyordu.
BU İLK DEĞİL, SON DA OLMAYACAK BELLİ…
Komşu bunu hep yapıyor.. İnsan olarak değil, bir başka tür olarak bakıyor anlaşılan zor durumdaki  canlıya.. İnsan olan, tahta ya dahi eziyet etmez ya neyse..
Sonuçta, tahta da tahta olmadan evvel bir can taşıyordu.. Yaprakları vardı misal.. İçinde kan değil, ağacın suyu vardı mesela..
Bu sözlerimizi kime anlatabiliriz ki…! Huylu huyundan, Kelp dışkı yemekten vaz geçer mi..!!!
Dıramın adresi Ege’de, bu günü değin kim bilir kaç can bu zulümden dolayı gitti öte dünyaya.. Yüzü koyun cesedi, sahile vuran bir bebek vardı anımsadınız mı..?
Neyse, o görnüt benim hiç gözümün önünden gitmiyor.
 Ne acı bir fotoğraftır o fotoğraf.. İnsanlığın Ege’de öldüğü anı anlatır çünkü o fotoğraf.
Vicdansız tutumlar karşısında yitip giden hayatlar için ne desek boş.. Dünyayı yaksak, geri dönmez ki giden canlar geriye..!
Bazen, gecenin ayazını hisseder, sokak yaşayanı Kedi ve Köpekler için duaya dalarım o anda..
‘Allah’ım, bu soğuk gecede, belli ki üşüyecek sokak yaşayanı can dostlara, sığınacakları bir kuytu köşe bulmalarını sağla.’ diye gelir duam, içimden, ancak sessizce..
Birçok kez, vicdansızlara da bir duam vardır ettiğim lakin, ayıp kaçar şimdi, hiç bahsetmeyeyim..
 Gün gelir, hesap ödenir.. Belki de, o anlara tünıklık ederiz öte tarafta.. Kim zulüm etmiş ve cezasını görüyor ise, bizde o an görüyor isek, an itibari ile belki şöyle bir “OOOHHH” çekeriz…
Giden gittikten sonra, geri dönmüyor elbet..Lakin, gidenleri görenlerin, Allah’a duası da olmuyor değil.. Hatırlıyorum da, bir Savaş mağduru çocuğun duasıydı; “Size Cennete gidince Allaha şikayet edeceğim..” diye edilen..
Zaman zaman o duayı anımsatıp, Allah şikayet edilenlere dersini veriyor işte yer yüzünde denilerek, bazı durumlara açıklık getirsek de günümüzde, ya da o bahsettiğim, cansız bedeni yüzü koyun sahile vurmuş bebekten bahisle, Koronavirüs sürecinde, entübe edilen hastaların durduğu şekle atıfta bulunulması..
Neyse uzatmayayım.. İzmir’e döneyim ve Foça Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan yazılı açıklamada geçen bilgiler diyeyim şimdide.
 Açıklamada, “19 Aralık 2020 tarihinde saat 07.10’da İzmir ili Foça ilçesi Aslan Burnu açıklarında 3 adet can salı içerisinde bir grup düzensiz göçmen olduğu bilgisinin alınması üzerine olay mahalline derhal 2 Sahil Güvenlik botu görevlendirilmiştir. Başlatılan arama kurtarma faaliyeti neticesinde toplam 31 düzensiz göçmen kurtarılmıştır. Kurtarılan göçmenler tarafından Yunanistan unsurlarınca darp edildikleri, değerli eşyalarının alındığı ve Türk karasularına geri bırakılmak üzere can sallarına bindirildikleri esnada patlayan bir can salından 5 kişinin denize düştüğü, düşen 5 kişiden 2’sinin canlı olarak denizden alındığı, 3’ünün hayatını kaybettiği, hayatını kaybeden 3 düzensiz göçmenin ayrı bir bota bindirilerek götürüldüğü ifade edilmiştir” ifadeler geçiyordu özetle..
Güne noktayı atmadan evvel, “her nerede vicdansızlık ve zulüm yaşanıyor ise, Rabbim sen o vicdansızları ve zulmedenleri bildiğin gibi eyle.” şeklindeki Dua’ mı edeyim bari ben şimdi..