“Bizi, Edirne’ye bağlayın..” Nasıldı o söz..? ‘Bir musibet, bir nasihatten yeğdir..!!!’

“Bizi, Edirne’ye bağlayın..”
Nasıldı o söz..? ‘Bir musibet, bir nasihatten yeğdir..!!!’
Acaba, böyle bir durumdan hareketle edilen bir söz dizisi mi idi bunca serzenişe neden..?
Kim bilir.. Bazen kaleme alınanlar sonrası değişir bazı bazı her şey…
Sosyal medyada, genellikle önemsediğim isimlerin paylaşımlarına göz atarım hallice..
Hayli dikkat ile okurum paylaşıma nedenleri ve detaylarını.
Sanrım, bu bahsedeceğim tam da bu türden bir konu çıkardı önüme.. Şaşmadım da değil, dile gelenlerin yazıya dökülmüş halini okur iken..
Meslektaşım ve uzun süre ayna ajansta görev aldığım isim, Gelibolulu Doğan ağabey.. Bedensel engellidir, lakin engeli hiçbir şekilde çok sevdiği mesleğine engel olmamıştır Doğan ağabeyin.
Sosyal medya hesabından, hayli büyük harflerle, şöyle ses veriyordu geçende..
“HER FIRSATTA GELİBOLU’ NUN BİZİM İÇİM AYRI BİR YERİ VAR. GERÇEKTEN AYRI OLDUĞU BELLİ OLUYOR.  GELİBOU' YU ÇOK SEVİYORUZ DİYENLERE GELSİN....!!!” vurgusu ardından,
“BİR OLAY İÇİN 112' Yİ ARADINIZ. MERKEZ ÇANAKKALE ÇIKIYOR.
BURAYA DERDİNİZİ ANLATTINIZ.. MESELA OLAY POLİSLİK..ÇANAKKALE POLİSİNİ BAĞLIYOR, DERDİNİZİ ONA ANLATIYORSUNUZ..  SİZİ GELİBOLU'YA AKTARIYOR, SÖYLÜYORSUNUZ. ÖLDÜM BEN KARDEŞİM, BENİ ÖLDÜRDÜLER. “ bir diğer çarpıcı vurgu kısacası kaleme alınan..
Peki ya, olay ne? Ne yaşandı da Doğan ağabey bunları yazdı..
Çok geçmiyor anlıyorum.. Bir Gelibolulunun yazdıkları üzerine gelmiş Doğan ağabeyin vurgusu..
Facebook’tan, Mehmet Eligül bahsetmiş bir yaşanılandan.. Ve sonrasında yaptığı önerisi.. En çok da o öneri dikkatimi çekti..
Sayın Eligül, emekli öğretmen.. Müteahhit, İnşat şirketi sahibi kendisi aynı zamanda.
Eligül, başlıyordu konudan bahsetmeye, şöyle ki; “Bu gün başımıza hiç arzu etmediğimiz bir hadise geldi.
Sevdiğim dürüst bir çalışanım, usta başım inşaatımızda kaza geçirmiş. Haber aldığımda avukatımla bir görüşme yapıyordum.
Olayı duyan avukatım, ‘olay yerine bende geleyim abi’ dedi.
Ben, ‘gerek yok biz çalışanlarımızla bir aileyiz, bizde hukuki sorun olmaz’ dedim.
Olay yerine gittim. 112’ yi aradınız mı dedim. Aradık dediler.
Olay vuuku bulalı 15 dakika olmuştu. 112’ yi bende aradım. Çanakkale merkezden cevap verdiler.
Ben olayı anlattım. Olay yerini söylüyorum. Telefondakinin olay yerini kavrayıp ambulansa doğru anlatması hemen hemen imkansız gözüküyordu. Neyse bir şekilde anlattık.
Tabi telefondaki de Ambulans görevlisine falan, mahallede falan sokakta böyle bir hasta var deyip bildirdi.
Biz, 30  dakika oldu ambulansı bekliyoruz. Olay yerinin sokak başlarına birer adam gönderdik. Ambulansa yön versin diye. Meğer ambulans olay yerini kestiremediği için dolaşacakken bizim adamlardan biri yön vermiş.
Hastane ile olay yerindeki mesafe 600 m. Biz 600 metre uzaklıktaki Hastaneye,  40 dakikada gidebildik.
Acil müdahale edilmesi gereken bir hasta 40 dakikada ölür…
Geç gelen sağlık, geç gelen adalet insana ahrette lazım olur.
Hastaneye geldik, müdahale güzeldi. Tomografi çekildi. Film çekildi. Acil servisteki doktorlar harikaydı. O ilgilerinden dolayı merak edip doktorun kim olduğunu sordum.
Canparane çalışan doktor Ufuk Hocaymış, yanındaki doktor da kıvırcık saçlı bir doktordu. Onlara teşekkür ederim. Onlar işinin hakkını veriyor.
Doktorlar hastamız hakkında bizi bilgilendirdiler. Hastamızın Çanakkale Devlet hastanesine sevk edildiğini, sevk için ambulans istediklerini söylediler.
Ambulans 1,5 saat sonra geldi. Ambulans Lapseki’den gelmiş. Ambulans daha önce Corona’ lı bir hasta götürdü ise bizim koronasız hastamızın da korona olma ihtimali yüksek.
Birinci ambulansı 40 dk. ikinci ambulansı 90 dakika bekledik. 35 dakika gemi,30 dakika Çanakkale devlet hastanesine gidiş.
Kazadan sonra tam teşekkülü bir hastaneye ulaşmak 3 .5 saat..   Yaşama şansınız nedir?
Siyasi irade Gelibolu ile Çanakkale arasında bir deniz olduğunu, havanın bozuk olduğu zamanlarda bu 3,5 saatlik sürenin 5 hatta 6 saatlere çıkacağının kaçınılmaz olduğu düşünmelidir.
‘Ambulans helikopter..’ diyeceksiniz. Ambulans helikopter çağırıldı. Hava muhalefeti ile gelemez cevabı alındı.
Kış aylarında helikopter ambulans yok sayılır. Köprünün de faaliyete girmesi üç yıl. Üç yıl içinde ölen ölür, kalan sağlar bizimdir mi diyeceksiniz?
Evet.. 112’  yi daha verimli kullanabilmek için merkezden yönlendirme yapılıyor. Ama Gelibolu fiziki olarak merkeze bağlı değil.
Gelibolu’ nun 112’ sini ya ayırın, ya da Gelibolu’ yu sağlıkta Edirne’ ye bağlayın. İnsanlara zulüm etmeyin.” diye de ekliyordu.
Bu bahse geçen sorunlardan biri, adalarımız için de geçerli.. Ulaşımın hava muhalefeti nedeniyle durduğu anlarda.. Yarımada’ da Eceabat ve köyleri, Gelibolu ve köyleri, benzer durumda pek mağdur..Bilmeyen de yok.. 
Yeni yılın ilk günlerinde, eski yıldan bahisle, bir yaşanmışlık örneği vereyim istedim.. Elçiye zeval olmaz der büyükler.. Öyle sayılsın lütfen, benim bu halim.. Diyerek noktaya atayım güne.. Haydin hoşça kalın..Sağlıkla kalın elbet..!!!