ÇABUK YETİŞMİYOR Kİ BÖYLESİ KOCA YÜREKLİ İNSANLAR.. ÇANAKKALE BİR DEĞERİNİ DAHA KAYBETTİ..
ÇABUK YETİŞMİYOR Kİ BÖYLESİ KOCA YÜREKLİ İNSANLAR.. ÇANAKKALE BİR DEĞERİNİ DAHA KAYBETTİ..
BİR GÖNÜL DOSTU…
‘CAN’DAN BİR ÇANAKKALELİ..!!!
Tarih, 25 Kasım 2014.. Tuğrul amca, uzun yıllar Milli Eğitim Bakanlığı emrinde müfettişlik yapan bir isim.. Öğretmenler gününde ziyaretçimiz olmuştu işyerimize.. Oysa ki, bizler gidip elini öpmeliydik ya, neyse..
Laf lafı açtı, konu kesinlikle ve kesinlikle Çanakkale üzerineydi.. Çanakkale’ yi konuştuk uzun uzun kendisi ile..
Ziyaretçi özel, verdiği hizmetler eşsiz olunca, haliyle geçmişten de konuştuk, yarına dair beklentilerden de söz ettik kendisi ile.. Rabbim rahmet eylesin,hfta sonu yitirdik koca çınarı..
Geriye, arşivde kalan binlerce fotoğrafı, zihinlerde ise yaşanmış anılarla bir Bozkurt hikayesi aslında, Tuğrul amca..
Dün gibi aklımda ettiği sözleri.. “Tarihte bu gün..” denilecek türden ifadeleri..
Diyordu ki; “Sanayide Devlet Anlayışı Bitti”
2014 yılı, 25 Kasımında yayınlanmıştı gazetemizde merhum Tuğrul Bozkurt ile yaptığımız söyleşi..
O güne döndü bir anda hatıralarımız.. Acı haberi alır almaz, ayrı bir cız etti kalbim..
Sonra arşive daldım.. Yekten ifadeleri, kurşundan da ağır tespitlerine bir kez daha göz attım..
Bahsettiğim tarihte, merhum Tuğrul amcanın dedikleri diyeceğim şimdi..
Gazete sayfalarında kalan denilenler yani.. Deriz ya hep, söz uçar, yazı kalır diye.. Buyurun işte, bahsettiğim o yazı ve Tuğrul amcanın dedikleri..
TARİH, 25 KASIM 2014….
-Bu sözler Özelleştirme kapsamında kapısına kilit vurulan Sümerbank Çanakkale’ nin Genel Müdürü Bozkurt’a ait.
Sümerbank ile çalışanlarının da hayallerine son verildiğini, birçok ocağın ateşinin söndüğünü iddia eden eski Genel Müdür Tuğrul Bozkurt,
“Çanakkale’ nin 25 yıl önceki durumu ile bu gününü kıyalarsak, aradaki uçurum korkutucu, ürkütücü ve de son derece üzücü” dedi.
Küçük ölçekli bir Anadolu kenti, aynı zamanda da bir yanı Batı’ ya açılan Türkiye’ nin marka ismi Çanakkale’ nin geçmişine kısa bir yolculuk yaptıran sözler, özelleştirme kapsamında kapısına kilit vurulan Sanayi devi Sümerbank’ ın eski Genel Müdürü Tuğrul Bozkurt’ tan geldi.
Dünya kenti Çanakkale’ nin çok değil 25 yıl öncesine kadar markalarla dolu bir sanayi kenti olduğundan söz eden Sümerbank’ ın eski Genel Müdürü, Çanakkaleli Tuğrul Bozkurt, “Öyle dev isimlerin kapısına kilit vuruldu ki, o tesislerin çalışanlarının hayallerine de pranga vuruldu. Mutfaklarının ateşi de söndürüldü” diyerek özelleştirme kapsamında birer birer yok edilen markalarla Dünya kenti Çanakkale’ nin ufkunun daraltıldığını söyledi.
Genel Müdürlüğü’ nün yaptığı Sümerbank ile ilgili konuşurken gözleri dolan Bozkurt, “Sümerbank, ulu önder Atatürk tarafından sanayide devlet anlayışıyla, devletin sanayi de öncülük etmesi ve halkın temel ihtiyaçlarının karşılanması maksadıyla ,(un, şeker ve pamuk misali) sanayide Cumhuriyetin 10. Yılında devleşmek amacıyla kurulmuştu. Cumhuriyetin 10. Yılında yapılan atılımlar içerisinde çeşitli dallarda kurulan 48 tane fabrikadan sadece birisiydi Sümerbank” dedi ve birer birer yok edilen o markalarla, yüce önder Atatürk’ ün sanayi hedefinin de yok edildiğini iddia etti.
“Bunda tekstil var, seramik var, halı var, ayakkabı var, basma var, en son yıllarında da burada Sümerbank tarafından Çanakkale’ de ki Valeks fabrikaları kuruldu. Valeks fabrikası deri işleminde kullanılan bir malzeme” anlatımıyla Sümerbank markasını açan Bozkurt, “ Çanakkale’ de de ürünü yok satan, Türkiye genelinde askeriyeden, sivile uzanan çeşitli kalemlerle halkın kullanımına sunulan yüzlerce ürün, üretim safhasında onbinlerce insanımıza da aş, iş verme imkanı sağlıyordu. D aha önceleri bu neyle yapılıyordu palamutla yapılıyordu. Çanakkale’nin Ezine’nin Bayiramiç’in Ayvacık’ın palamut depoları vardı. Hey gi hey. Nereden nereye. Sanayile büyüyen genç Türkiye’nin genç dinamik bu markaları tarih içinde son 25 yıl gibi bir süreçte maalesef yok edildi. Bu markaları yeniden yaratmak çok güç. Özeleştirme kapsamında alınıp işletilmeyen bu tesisler, milli servetin yok edilmesine yol açtı. Arazileri boş tutulup ne yapılmak isteniyor. Anlamakta mümkün değil” şeklinde yakındı.
Sümerbank ile çalışanlarının da hayallerine son verildiğini, birçok ocağın ateşinin söndüğünü iddia eden eski Genel Müdür Tuğrul Bozkurt, “Çanakkale’ nin 25 yıl önceki durumu ile bu gününü kıyalarsak, aradaki uçurum korkutucu, ürkütücü ve de son derece üzücü” dedi.
TARİHTE, SÜMERBANK
Çağdaş Türkiye Cumhuriyetinin ilk kuruluş yıllarında ülkenin tüm milli kaynak ve iktisadi unsurlarını kullanarak sanayileşme hareketinin daha verimli ve entegre bir şekilde yürütülmesini sağlamak üzere milli ihtiyaç ve menfaatlerimiz paralelinde sanayide öncü görevi üstlenebilecek güçlü bir kuruluşa ihtiyaç duyulması nedeniyle “Türkiye’de temel sanayileri kurmak ve yönetmek” ana amacı doğrultusunda 11 Temmuz 1933 tarihinde adını büyük önder Atatürk’ten alan Sümerbank kurulmuştur.
Türkiye'nin "sanayi mektebi" Sümerbank, tüzel kişiliği ve özel kanununda belirtilen sınırlar çerçevesinde bağımsızlığı olan, sorumluluğu sermayesi ile sınırlı, sermayesinin tamamı devlete ait, iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyette bulunmak üzere özel hukuka tabi, sanayi ve teknoloji bakanlığına bağlı iktisadi devlet teşekkülüdür.
Sanayileşme hareketimizin milli ihtiyaç ve menfaatlerimizin verimli bir şekilde ve ahenkli olarak yürütülmesi, kurulan bütün kurumların etüd ve planlarının hazırlanması ve yönetimi, kurulmuş ve kurulacak sınaî kurumlara kredi açmak ve Türkiye ekonomisinin geliştirilmesine, halkın refahının yükseltilmesine, Türkiye'nin siyasal bağımsızlığının ekonomik altyapısının oluşturulmasına, halk ile devlet arasındaki bağların güçlendirilmesine ve farklı etnik kökenlerden ve inançlardan insanların ulus ve sınıf bilinçlerinin geliştirilmesine çok önemli katkılarda bulundu.
Türkiye ekonomisine damgasını vuran Sümerbank’a verilen görevler;
" -Devlet Sanayi Ofisi’nden devralacağı fabrikaları işletmek ve özel sanayi kurumlarındaki Devlet katılım hisselerini Ticaret Kanunu hükümlerine göre idare etmek, - Özel kanunlarla verilmiş izinlere dayanılarak yapılacak fabrikalar hariç olmak üzere devlet sermayesi ile oluşturulacak bütün sınai kurumlarının etüt ve projelerini hazırlamak ve bunları tesis etmek ve idare etmek,- Girişimleri veya büyümeleri memleket için ekonomik olarak verimli olan sanayi işletmelerine sermayesinin izin verdiği ölçüde katılmak veya yardım etmek,
- Memlekete ve kendi fabrikalarına gerekli olan usta ve işçileri yetiştirmek için yüksek okullarda öğrenci okutmak veya bu amaçla iktisat vekaletince açılacak okullara yardım etmek ve yabancı devletlere öğrenci ve stajyer göndermek,- Sanayi kurumlarına kredi temin etmek ve genel bankacılık işlerini yapmak,- Milli sanayiin gelişmesi için gerekli önlemlerini aramak ve gerek bu konuda ve gerek Ekonomi Bakanlığınca tetkik için Bankaya verilecek konular hakkında bilgi vermek” şekliyle sıralanmaktaydı.
ATATÜRK İÇİN ÖNEMLİYDİ
Yüce önder Mustafa Kemal Atatürk, katıldığı bir açılışta, bakın Sümerbank Merinos için ne demiş:
"Sümerbank Merinos Fabrikası, çok kıymetli bir eser olarak millî sevinci artıracaktır. Bu eser, yurdun, özellikle Bursa bölgesinin endüstri gelişimine ve büyük millî ihtiyacın giderilmesine yardım edecektir. Eserin başarılmasından Ekonomi Bakanlığını tebrik ederim. Sümerbank direktörlüğüne teşekkür ve fabrikayı gördüğüm gibi yüksek bilgi, tam düzenli idarede, direktörüne başarı temenni ederim." K. Atatürk