2021 in ilk haftasını geride bırakmak üzereyiz bile. Zaman ne kadar da çabuk geçiyor hele bu yeni zamanda...
2021 in ilk haftasını geride bırakmak üzereyiz bile. Zaman ne kadar da çabuk geçiyor hele bu yeni zamanda...
2021 yılında sevdiğim kim varsa, kendim de dahil, sevebileceğim herkes de dahil...Sağlığı iyi olsun.Kalbi ritmini çalsın. Yanakları kiraz pembesi, dudakları bal olsun.
Teni sıcak kalsın, enerjisi dışına taşsın. Ciğerlerinden nefes, midesinden gurultu, bacaklarından güç eksik olmasın.Kanı bol olsun, damarlarında dönüp dönüp dolaşsın.
Sevdikleriyle bir arada olsun. Kolu kollarına değsin, gözü gözlerinin içine baksın. Lafları birbiriyle başlasın.
Nesi varsa, bölüşecek biri olsun.
Nesi yoksa, bulup getirecek biri olsun. Bu birileri az ama öz olsun.
Bazıları dünyada tek olsun. Sevgisinin tamamını harcasın. Harcasın ki, ona büyük bir miras kalsın.
Sevmekten bıkıp usanmayacağı biri olsun. Onun yeri ayrı olsun.
Onu soysun, başucuna koysun ama yalan uydurmasın.
O her şeyine, her haline tek tanık olsun. Bir hareketiyle güldüren, bir hareketiyle ağlatan olsun.
Duyguların hepsi onda olsun. Kalbi buna teslim olsun. Bütün şarkılar onu anlatsın.
Aşık olsun, sırılsıklam olsun. Kurumasın.
Yapmaktan bıkıp usanmayacağı bir işi olsun. Başarının gerçek adının bu olduğunu unutmasın.
İbadet eder gibi, bu keşfini her gün yeniden kutlar gibi, onu yapıp dursun.
Yaptıkça daha iyi yaptığını görsün. Daha iyi yaptıkça bunu başkaları da görsün.
O başkalarının bunu gördüğünü, dış gözüyle görsün, iç gözüyle işine baksın.
Neşesi bol olsun.
Kendini mutlu etsin, durduk yere neşelenmek nedir bilsin. İçinde bir şey durup durup zıplasın.
Duydukları, gördükleri onu gıdıklasın, kahkaha attırsın.
Gürültü çıkarsın. Saçma şeyler söylesin. Çocuklukta en şımardığı ana, sık sık gidip gelsin.
Nereye gidip geldiği bilinmesin.
Değiştirmek istedikleri değişsin.
İçte ve dışta, iyi günde ve kötü günde tadilat yapsın. Eskilerini atsın, ruhunu havalandırsın.
Kapıda hep kamyonu dursun. Dilediği yere taşınsın.
Kendinden taşınmak isterse, içindeki güç, dışındaki sevgi ona yardımcı olsun.
Bileği, bütün alışkanlıklarıyla, bağımlılıklarıyla güreşsin.
Bir şey ona sürpriz olsun. Günlerinden bir günü, bir pakete sarılı olsun.
Açılınca, içinden hiç beklemediği güzel bir haber çıksın.
Bu gün, ‘üçyüzaltmışbeş’ten herhangi biri olsun. Öylesine bir pazartesi, arkaya kavuşturduğu ellerinde, unutulmaz bir salı saklasın.
Öyle tahmini mümkün olmayan bir şey olsun ki bu, hayatın zekasını anlatsın.
Bir hayali gerçek olsun. Bir hayale gözünü yumsun. Peşinden koşup, onu sobelesin.
Hayalini kendinden saklamasın. Bir çizgi filmde olduğunu, her şeyin mümkün olduğunu unutmasın.
Bu duayı okusun. Kendi sesiyle duysun. Duası gerçek olsun.
Her kelimesine şükretsin. Tek satırına nazar değmesin. Amin.
Ne güzel bir yeni yıl dileğiyle başladık yazımıza ancak önceki yılıda bir bakmadan geçmek olmazdı.Hadi gelin beraber hatırlayalım 2020 nin bize yaşattıklarını….
Aslında 2020 yılında başımıza gelenleri bir anlatsam, roman olur. Önce ormanlar yandı, sonra virüs yayıldı, sonra George Floyd boğuldu, sonra liman patladı.
Dünya zaten zor nefes alıyordu. Hakkından gelmiştik.Aslında 2020 yılında başımıza gelenleri bir anlatsam, roman olur. Önce ormanlar yandı, sonra virüs yayıldı, sonra George Floyd boğuldu, sonra liman patladı.
Bunların hepsi peş peşe ve hep beraber oldu. Şaştık kaldık.
Evlerimize kapandık çoğunlukla. Çocuklar okula gitmedi. Parka gitmedi. Arkadaşsız kaldı.
Biz de annemizi babamızı göremedik uzun zaman.
Bir süre sonra alıştık, daha fazla dizi izledik, daha fazla yemek pişirdik, daha fazla telefona baktık, kedi aldık eve.
Ne kadar süreceğini bilmezken, aşı geldi.
Bir kısım ben hemen olurum dedi, bir kısım ben bakarım etkilerine öyle olurum dedi.
Beklemeyi öğrendik işte.
Hepimiz arada, Çin’i düşündük.
Wuhan’daki vahşi hayvan pazarını.
Zaten daha önce de bir sürü virüsün o pazardan çıktığını okuduk. Anlayamadık bir türlü.Nasıl yarasadan pangoline oradan da insana geçen bir şey, sokakları, evlerin kapılarını, sınırları kapadı.
Nefessiz bıraktı milyonlarca insanı.
Her şeyi bilmediğimiz, bilemeyeceğimiz ve anlayamayacağımız ve anlatamayacakları ve anlatılamayacağı çünkü bilinmediği gibi bir sürü boşlukla kalakaldık.
Bu sene dünyanın geçirdiği en zor seneydi belki.
Sene biterken, tüm bunlar yetmezmiş gibi, Sabriye Teyzem de gitti.
Çocukluğumun üst komşusu. Kocaman yürekliydi. Bütün gün caz dinlerdi.
Sokaktaki kedileri beslerdi. Elindekiler ağırsa, koşup yardım edenlerdendi.
Annem balkona çıkar, yukarı doğru “Sabriye!” diye seslenirdi, o bazen çıkar bazen de çıkmazdı.
Balkonundan hepimizin büyüyüşünü, evden gidişini, kucağımızda çocuklarla geri gelişimizi gördü.
Halimizi hatrımızı sordu. Müziğin derinini, insanların kalbinin yerini bilen, kıymetli Sabriye abla. Huzur içinde uyusun.
Yıllar uydurma diyorlar. Yani insan uydurması.
Zaman aslında öyle pasta gibi dilimlenemezmiş. Önemli değil.
Bu sene bitti hissiyle hafifledik hepimiz.
Yeni bir yıl. Yeni umutlar, her şeyin geçeceği hissi geldi.
Geride kaldı iki bin yirmi. Gidişine sevindik.
Bir ocak, iki ocak, üç ocak en baştan saymaya başladık ve bu zamanları ayırdık bir öncekinden.
Ben de umut doluyum. Yine de her şeyi berbat etmiş olan insanlığa güveniyorum.
Ben de herkes gibi önce, bir süre dondum.
Ne olduğunu anlayana kadar, çalılığa saklanmış ürkek kirpiler gibi dalların arasından dünyayı izledim.
Sonra sıkıldım ama bundan. Ormana girip yürümek, gitar çalıp şarkı söylemek istedi canım.
Çıktım da güneşe aferin bana.
Hiçbir şeyi bilmeyerek ve öngöremeyerek, sadece yüreğimde yazılı ‘geçecek’ dövmesiyle yol aldım.
‘Kor’dan ‘koza’ya geçtim.
Öyle demeyelim böyle diyelim şakasını yaptılar. Ama ben ciddiydim.
Bir şeyin üstesinden geleceksek, ona yeni bir isim takmak şarttı. Başka türlü bakmadan, bazen göremezdiniz önünüzü.
Koza kelimesi kurtardı beni. Şarkılar yazdım. Kendim için yazdım. Herkes için yazdım.
Okudum, dünyanın en güzel şiirlerini okudum.
Güneşli günlerde güneşin ışığını yuttum.
Bir ormanın tamamını içime çektim.
Dikenleriyle, kuşlarıyla, domuzlarıyla. Dalgaların olduğu kıyılara vardım.
Kızımla ilk kelimelerini heceledim.
Bu sene neler getirir bilemeyiz. Bilememeyi biliyoruz artık.
Yine de, içinden geçilecek dar deliklerde neler yapacağımızı öğrendik.
Gerekirse onları bir güzel kozalayacağız. Yeni yıl, yeni zamanlar, bize iyi gel bu sefer.
nasılsa biz niyetimizi koyduk, gerisi sende.Sevgiyle Kalın…