SESSİZLİK EN BÜYÜK ERDEMDİR ANLAYABİLENE…
(Sussan olmuyor, susmasan olmaz
Dil dursa hâkim bey tende can durmaz
Yazsan olmuyor, yazmasan olmaz
Kaleme tedbir koma, tek durmaz)
SESSİZLİK EN BÜYÜK ERDEMDİR ANLAYABİLENE…
Ne de güzel bir sözdür anlamayı bilene. Susmak gerekir bazen… Olaylar yada kişiler normale dönene kadar. Ama hepimizin de çevresinde mutlaka vardır bu tip insanlar. Siz susuyorsunuz diye kendini bir halt sanarak rahat rahat hareket te eder bu tipler. Taki siz susmaktan vazgeçene dek… Sussanız bir dert , konuşsanız ayrı bir derttir…
Bende yaşadığım her olayın ardından o ünlü düşünürün söylediği sözü hatarlarım ve bir tebessüm gelir yüzüme.. Adam güzel söylemiş vaybe:Hadi gelin hatırlayalım o güzel sözümüzü;
‘Edepli edebinden susar edepsiz de ben susturdum zanneder.’
Ne yaşadığınız değil, nelere mağruz kaldığınız önemlidir hepinizin hayatında. Yaşadıklarınız ve katlandıklarınız sizin bildikleriniz dir.. Peki ya karşıdakilerinin fikirleri? Dediğinizi duyar gibiyim… Karşınızdaki eğer hatalı olduğunu biliyorsa ki bence mutlaka biliyordur ama bunu size kurnazlığının altında haklı olduğu inancına inandırmak derdindedir. Ve siz eğer böyle bir şahıs ile karşı karşıya iseniz kendinize şu soruyu sorun ve cevaplarına yazımla çare olmak istedim.Bu tarz kişiliğe sahip olanlar ilk olarak şunu iyi bilirler hatalıdırlar ve hatalı oldukları halde bağırıp çağırarak üste çıkmaya çalışılar ve sizde böyle birisiyle nasıl baş edilir diye kendi kendinize sorarsınız?
Bence böyle kişiliklere karşı ilk olarak, sağa çekilip beklemek, aklı başına gelinceye kadar sessiz kalmak.Çünkü bunlar insanı öldürüp intihar süsü verenlerden. İmkanınız varsa uğraşmayın zaman ve enerjinize günah, hayat kıymetli tadını çıkarın.
Beyinleri kısa devre yapıyor o tiplerin, hemen bir elektrikçiye götürmek lazım.
Görmezden gelip kendi bildiğini yapmalısın yoksa kavgaya doyamazsın.
Ağzının ortasına anne terliğiyle çarpın.
Ne yaparsanız yapın susmazlar, uzak durun.
Sen ondan bir tık fazla bağır, bak nasıl dinliyor.
Yakasından tut kafayı yapıştır.
Umursama, ben öyle yapıyorum.
Gözlerini ayırmadan bak utanmaza.
O ortamdan git en büyük cevap o olur.
Kendinizi yormayın, anladığı kadar.
Cahile laf anlatmaya uğraşma, sinirlerini bozarlar, uzak dur yorma kendini.
Güçlerini elinden al.
Başa çıkmaya çalışma özgür bırak.
Başarabilirsen ağzını bantla.
Böyle insanlarda narsist kişilik bozukluğu vardır, onlar düzelmezler, fırsatınız varsa hayatınızdan çıkartın.
Çirkeftirler, görüşmek zorunda olduğum biri değilse hiç muhatap olmam. Bazen de susar beklerim yorulur, sonra ben lafı koyarım apışır kalır.
Eşinse boşa, sevgilinse ayrıl, anan babansa ayrı eve çık, kardeşinse konuşma, arkadaş komşu ya da herhangi biriyse hayatından sil.
Deli deliyi görünce sopasını saklarmış içine attıkların sıkıntı veriyorsa söyle gitsin o rahatça söyleyebiliyorsa sen de söyle, anlamıyorsa mesafeyi koy.
Bu tipler hayallerinde uydurur sonra gerçekten olmuş gibi inanarak iddia ederler. Hepimizin etrafında var bu tiplerden, bırakın gitsinler düzelmezler.
Bulaşmayım diye susacaksınız, sonra kafayı yiyeceksiniz, sabrınız kalmayacak, siz sustukça daha çok haklıyım havasına girecek susmayınca da aynı olacak, yani bir çözümleri yok bu tiplerin.
Sen ne yaparsan yap asla kabul ettiremezsin, onlar her zaman haklıdır, he deyip uzaklaş yoksa kendine zarar.
Cahile söz anlatmak deveye hendek atlatmaktan zor derler. Bazen susmak en güzel cevaptır, amaç haklı olmaksa varsın olsun siz sizi biliyorsunuz.
Sen daha çok bağır, dinleme, baskın olmak, etki altına almak istiyor, o bir tabak kırıyorsa sen bütün tabakları kır, bir cam kırıyorsa sen bütün camları kır, bir daha yapamaz. Susma, bağır çağır sen de.
O sakinleştikten sonra sen devam et.
Daha çok bağıracaksın, korkmayacaksın, korktukça kendini bir şey zannedecek, yaptığının doğru olduğunu düşünerek daha çok yapacak, yaptırmayacaksın, nereden inceyse oradan kopacak ve sıfırdan başlayacaksın.
Aileden insanlık, kişilik eğitimi almamışsa ne yapılsa boş. Asla hatalarını kabul etmiyor bu tipler, en mağdur anında bile haklı çıkmak için seni suçlayacak bir şey bulur bulamazsa iftira atar, öngörü de yoktur bu tiplerde.
Anlamadıklarından değil, her şeyin farkındalar bilerek yapıyorlar. Korkaklar ve haksızlar ses yükseltir, haklı görünmek ve iç sesini bastırmak için.
Bazı insanlar dinleme özürlü, sevgi saygı eksikliği içinde ben merkezli bir hayat yaşıyor, çevresindeki herkesin hayatının merkezinde olmak istiyor, kendini o merkezden biraz dışarıda hissedince kötülükle dikkat çekmeye çalışıyorlar.
Uzaklaşın oradan, değmez deyin geçin.
Kendi haline bırakın, o zaten kör, beyin kapalı, algı kapalı, baş edemezsin hep haklıyım diyenlerden uzak duracaksın.
Bu karakterdeki insanlar bunu silah olarak kullanırlar, kurnazdırlar, seslerini yükselterek baskı yaratırlar insanlar üzerinde. Çok küçük yaşlardan itibaren sevgisiz, ilgisiz büyüyen insanlarda bu durum öfke olarak ortaya çıkar, aslında salt sevgi de değildir sorunları güç göstergesidir, adım adım şizofrene doğru gider bu tipler.
Onlar her zaman bir kurban bulurlar. Sinirlerini birisinden çıkartırlarsa o zaman rahatlarlar, kendine güven duyguları azdır.
Haksız olanlar bağırıp çağırır, bir kulağından alıp öbür kulağından vereceksin, hayata bir kez geliyoruz başkaları için tükenmeye değmez.
Edepli edebinden susar edepsiz de ben susturdum zanneder.
Susarak ve yukarıdan aşağıya doğru küçümseyen bir ifadeyle bakarak güzelce cevap ver seviyesize.
Unutmayın ki psikologlar bile herkesi mutlu etmeye çalışan insanların sonunda hep yalnız kaldıklarını söylüyorlar.