Güne özel atayım şu başlığı, belki de not düşmüş oluruz bu sayede tarihe…

Güne özel atayım şu başlığı, belki de not düşmüş oluruz bu sayede tarihe…
OY PEŞİNDE KOŞANLARDAN,
HÜKÜMSÜZ TEŞEBBÜS…!
İki önemli konu üzerine çok güzel ifaüdeler kullanıldı 26 Şubat 2021 Cuma günü.. Şubat ayından geriye kalanlar denilecek bir durum yani..
Önce;  Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy’ un şu sözleri;  “Hollanda Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen ve Hükümeti 1915 olaylarını soykırım olarak tanımaya çağıran karar, tarihi siyasi saiklerle yeniden yazma niteliğinde hükümsüz bir teşebbüstür.
Meclisler tarih yazma ve yargılama mekanları değildir.
Bu karara katılanlar 1915’te gerçekte ne olduğunu aramak yerine, popülistçe oy peşinde koşmaktadır.”
Ankara / Politika haberleri diyebilirim aslında aktaracaklarım için..
Bir insanlık dramı ve soy kırım niteliğindeki vahşet yaşatanlara dönelim şimdide.. HOCALI katliamına..
AK Parti Sözcüsü Çelik:"Ermeni işgalciler 29 yıl önce Hocalı' da yeryüzünün en vahşi katliamlarından birini gerçekleştirirdiler.” diyerek, sözde soy kırıma uradıkları iddialarını savunan Ermeni’ye ve destekçilerine ne de güzel bir söz ediyordu.
Ermeniler ise, sözde iddialarının peşinde.. Birileri de destekçileri.. Lakin, Rabbimin de sopası yok.. Karıştı Ermenistan bir güzel ce…
İktidar partinin sözcüsü Çelik, “613 Azerbaycanlı kardeşimiz şehit oldu. Bu mazlumları asla unutmayacağız. Allah rahmet eylesin. Ebediyyen can Azerbaycan’la birlikteyiz." diyerek, tüm dünyaya Can Azerbaycan’ ın bizim için önemini haykırıyordu.
Milli Savunma Bakanlığından da pek güzel bir paylaşım geldi. Güzely ve bir o kadar da mükemmel ötesi anlamlı..
“Hocalı Katliamı” paylaşımında vurgulanan duygumuz hayli netti;“Kardeşlerimizin acısını yüreğimizde yaşamaya devam ediyoruz”
Bu mesajı aktarır şekilde kaleme alınan haberi biraz açalım şimdi. Milli Savunma Bakanlığı, 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı köyünde gerçekleştirilen katliamın yıl dönümü sebebi ile sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu ifadeleri ile kaleme alınan o haber..
 
Tam olarak şöyle idi; Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan paylaşımda, “29 yıl önce Hocalı’da vahşice katledilen Azerbaycan Türkü kardeşlerimizin acısını yüreğimizde yaşamaya devam ediyoruz. Kundaktaki bebekleri bile katledecek kadar canileşenleri ise unutmadık, unutmayacağız. Hocalı’da şehit edilen tüm soydaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz” ifadelerine yer verildi
HOCALI katliamını unutması mümkün mü vicdan sahibi insanların.. Elbet değil.. Birçok Dünya ülkesi bu katliamı kınamasını bildi vakti zamanında…
Türk siyasetinden okkalı sözler ile pek çok açıklama geldi ebet.. Bu gün olduğu gibi, geçmişte de..
BBP Genel Başkanı Destici’den gelen "Hocalı Katliamı" açıklaması pek dikkatimi çekti.. Aktarayım isterim.
Genel Başkan Destici: “Ermenistan’a ne işgal ettiği topraklar ne de gerçekleştirdikleri çoğu sivillere yönelik katliamlardan dolayı hiçbir yaptırım uygulanmadı” diyerek, dünya ya veriyordu mesajını.
Bir de şöyle bir ekleme yapıyordu; "O topraklarda yaşayan ve katledilen kardeşlerimizi ülkemizde yaşayan vatandaşlarımızdan hiç ayırmadık”
Haberden söz edeyim şimdi, Destici’nin açıklamasını anlatır haberden.. Şöyle başlıyordu ilk cümle;
-Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Dağlık Karabağ'ın Hocalı şehrinde 29 yıl önce yaşanan katliamın insanlık tarihine kara bir leke olarak geçtiğini belirterek, “Ermenistan’a ne işgal ettiği topraklar ne de gerçekleştirdikleri çoğu sivillere yönelik katliamlardan dolayı hiçbir yaptırım uygulanmadı” dedi.
Haberin bir sonraki paragrafında; Destici’ nin, Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı şehrinde 29 yıl önce yaşanan katliamın insanlık tarihine kara bir leke olarak geçtiğini vurgulaması yer alıyordu.
Peki ya tam olarak edilen sözler nasıldı? Aktarayım hemen, tam da şöyle idi;
“25 ve 26 Şubat 1992’de yakın tarihimizin en korkunç katliamlarından biri gerçekleşti. 1994 yılında İnsan Hakları İzleme Örgütü yaşananları doğruladı ve ‘katliam’ olarak niteledi. 2001 yılında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin konuyla ilgili incelemeler yapan 31 üyesi yaşananların ‘soykırım’ olarak tanınmasına yönelik bir bildiri yayınladılar”
Ermenistan’ın yaptıklarından dolayı hiçbir yaptırıma uğramadığına dikkat çeken sayın Destici,
“Biz, Dağlık Karabağ’ı ve Hocalı’yı ülkemizin herhangi bir yerinden, o topraklarda yaşayan ve katledilen kardeşlerimizi ise ülkemizde yaşayan vatandaşlarımızdan hiç ayırmadık. Kardeş bildik, kardeş bilmeye devam edeceğiz. Hocalı’da yaşananların acısı ve orada şehit olanların hatıraları, biz var oldukça kalplerimizde bizimle birlikte yaşamaya devam edecek. Azerbaycan’a ait Karabağ toprakları 1992 yılında işgal edildi. Tekrar tekrar ifade etmeli, milletimizin hafızasına gerçekleri silinmez bir şekilde kazımalıyız. Ermenistan’a ne işgal ettiği topraklar ne de gerçekleştirdikleri çoğu sivillere yönelik katliamlardan dolayı hiçbir yaptırım uygulanmadı” diyordu.
 
“Türk dünyasıyla ilgili hiçbir konuya ‘günlük’ gözlüklerle bakmadık” diye de ekliyordu Destici..
Türk dünyasıyla ilgili yaşanan gelişmelere hiçbir zaman politik gözle bakmadıklarını vurgular iken; “Azerbaycan’da yaşayan kardeşlerimizin bizim için Türkiye’nin herhangi bir vilayetinde yaşayan vatandaşlarımızdan hiçbir farkı yoktur, olmamıştır, olmayacaktır. Bu konu, kendimizi bildiğimizden beri içinde bulunduğumuz, mensubu olmaktan daima gurur duyduğumuz camiamız için, Türk milliyetçileri ve alperenler için hep böyle oldu, hep böyle olacak. Biz milletimizle, büyük Türk dünyasıyla ilgili hiçbir konuya 'günlük', 'politik' ya da 'konjonktürel' gözlüklerle bakmadık. Hep samimiydik, hep samimi olacağız. Ve herkes kabul etmelidir ki, Türkiye’nin Asya’daki Türk devletleri ve Türk topluluklarıyla irtibatını kesmeye çalışan, neredeyse 100 yıl süren ağır Sovyet engellemelerine rağmen Türk dünyasıyla aramızdaki kardeşlik ötesi bağın bu derece canlı olmasında en büyük pay Türk milliyetçilerinindir” vurgusu yapıyordu.
Kendilerine iddialar eşliğinde soykırım uygulandığını savunan Ermeni, asıl  soykırımı ve katliamı kendisi yapmasına karşın, ne gariptir ki destekçisi olan ülkelerden bu durumu gören yok.. İlahi Adalet birg ün tecelli ettiğinde anlayacaklar ya neyse.. Eden bulur sonunda…