Notlar der iken, verilen blir nottan bahsetmiyorum..
Notlar der iken, verilen blir nottan bahsetmiyorum..
Siyasete Not düşülecek sözlerden bahsediyorum…
İki konu ve iki konuya dair söz eden iki isim var bahsedeceğim..
Biri, Çanakkale siyaset tarihinde, ikinci kadın Milletvekili olarak tarihe geçen isim.. AK Partili vekil Jülide İskenderoğlu. Lakin, ondan söz eder iken 2. Kadın Vekil olarak değil, birinci konuya dair açıklama yapan isim olarak bahsediyorum.
Adalet partili, rahmetli Zekiye Gülşen’den sonar, TBMM’ de şehrimizi mebus olarak temsil eden isim..
“POLEMİK YAPMAYA DEĞİL, İŞİNİ YAPMAYA DAVET EDİYORUZ” vurgusu ile dikkat çeken bir açıklamaya imza attı dün.
Sayın vekilin sözleri, CHP’ li Çanakkale Milletvekili Ceylan’a yönelikti.
CHP’ li Milletvekili Özgür Ceylan’ın, Çevre ve Şehircilik Bakanı’na yönelttiği sosyal konutlar hakkındaki soru önergesine, Bakanlığın verdiği cevabı paylaşarak etti sözlerini AK Partili Milletvekili İskenderoğlu.
Diyordu ki; “Milletvekilliği makamını sadece danışmanların yazdığı metinleri bakanlara sormak zanneden Özgür Ceylan’a Bakanlığın verdiği cevap, aslında sosyal konutların tarifi özeti şeklinde.”
Sonra da ekliyordu kadın vekil İskenderoğlu; “İnsan soru sorarken gelecek cevabı da düşünür.
Özgür Ceylan bu soruyla hem kendisinin hem de partisinin ayağına sıkmıştır.” diye..
Kendisinin ve partisinin ayağına sıktığına vurgu yapıtğı yanıttan söz eder iken AK Partili vekil, detaylar da paylaşıyordu, şöyle ki;
“Bakanlığın verdiği cevapta da görüleceği gibi, 5 katlı yapıların 13 kata çıkarılmasının kanunsuzluğu,
re’sen yapılması gereken işlemlerin hiç birinin yapılmadığı, konuyla ilgili yıllardır bir adım atılmadığı ve Çanakkale Belediyesi’nin gerekli adımları atması halinde Bakanlığın zaten kanundan kaynaklı tüm destekleri vereceğini İfade ederek bizlerin bildiği ama CHP Milletvekilinin istismar etmek istediği konulara resmi olarak cevap vermiştir.
CHP milletvekilini ve 13 yıldır tek adım atmayan Belediye Başkanını polemik yapmaya değil işini yapmaya davet ediyor ve bakanlığın ilgili resmi cevabını paylaşıyorum.” vurgusu yaparak…
Tarihe not düşürecek bir mesele bence, Sosyal Konutların Kentsel Dönüşüm hikayesi.. Maazallah, dönüşüm beklenir iken, olasılığı hayli yüksek bir deprem olsa, yandı gülüm keten helva..
Kim ne açıklama getirebilir, dayanaksız olmalarına karşın halen ayakta durmaya çalışan binalarda süren yaşama ilişkin.. Dualarım, olasılığı yüksek depremi yaşamamak üzerine.. İnşallah yüce Allah dualarımı kabul eder..
İKİNCİ KONU, İKİNCİ NOT..
TARİHE DÜŞÜLECEK SÖZLER Mİ DEMELİYDİM YOKSA…?
Neyse ben döneyim o sözlere… Cumhur İttifakı’nın taraflarından MHP’ nin bir önceki il Başkanı sayın Pınar’dan geldi dikkat kesildiğim açıklama.
Bu açıklama, herkesin yaptığı gibi sosyal medya üzerinden gelse de, bence dikkat çekiciydi kesinlikle.
MHP kurmayı Hakan Pınar, birçoğumuzun zaman zaman ettiği tarzda bir sözle giriyordu lafa: ‘YAHU’ der iken.
Ve başlıyordu dikkat kesildiğim bu vurguyla gelen, dahası sözlerine..
“Ya Hû arkadaş son bir ay’ dır ibretle bir tablo izliyorum. Hak ve Hukuk yerle yeksan olmuş.” iddiasını savunup, ekliyordu eski Başkan Pınar;
“Tamam ihanetine inandıklarımıza kırk vuralım bir sayalım, sopayı sırtında kıralım eyvallah.
Ama ya hayatının en az 25-30 senesini bildiğimiz çilelerinde yanında olduğumuz ve samimiyetlerine kefil olduklarımızı ne yana koyacağız.
Kendi iktidarımızda kendi bakanlıklarımızda üstelikte İl Başkanıyken gücü ve nüfuzu yetecekken sükût edip edep örneği olanları sırf size şirin görünmek için hain mi ilan edelim, biliyoruz görmüyorlar anlamıyorlar,
Ebu Turab hazretlerini ağaca bağlayayıp, kırbaçlayanlara karşı sofiler onu bulunca bunu o mübareğe yapanlara ceza vermek isterler ancak Hazret yapmayın bilselerdi yapmazlardı demiştir.
Şimdi biz bile isteye hayatlarına kefil olacaklarımıza hain mi diyelim, sıkıntılı hayatları olmasına rağmen baba ocağının haylaz çocukları olup ama her ne olursa olsun satıp gitmeyen bu ağabeylerimize nasıl hain diyeceğiz, buna akıl ve dünyevi beklenti ve talepler evet dese de vicdanlarımız nasıl razı olacak.
Yok arkadaş o ağabeylerimiz yanlış yoldadır, pusulaları bozulmuştur, ancak hayatları ve mücadeleleri dosdoğru olan bu ağabeylerimize bir elimize güneşi bir elimize ayı verseler hain, davasını çıkarı için satmış diyemem , bedeli ne ise de öderim.
Yollarımız ayrıdır, onlar ne kadar ve nasıl kendi yollarına inanıyorlarsa bende aynıyla Lidere ölümüne sadık, sözün sözümdür diyerek sadakatle hizmete devam edeceğim. 30 yıllık mücadelem ve İmanım gibi inandığım Milliyetçi Ülkücü duruşumun gereği budur.”
Sayın Pınar’ ın bahsettiği konu ve isimlerini dile getirmese de, bahsettiği konudan olduğu gibi, şahsen kim olduklarını da tahmin edemediğim isimleri, biliyorum ki birçok ülküdaşı biliyor.. İşte bu nedenle, bilenlerin bildiği bu konu da, siyaset tarihine geçecek bence.
Denk gelir isek hafta içi, pandemi koşulları ile oturur iken soracağım sayın Pınar’a, ‘sahi, kim onlar…?’ diye...
Hafta sonu kapandık.. Gerçi biz mesaideyiz hafta sonu.. Sizlere iyi dinlenmeler, bizlere de kolaylıklar diliyorum.. Haydin kalın sağlıcakla..
