Aşı bulamayan onlarca ülke var iken, randevu alıp aşı vurdurmamak nedir acaba?
Aşı bulamayan onlarca ülke var iken, randevu alıp aşı vurdurmamak nedir acaba?
Ayıptır ve bir o kadar da günahtır.. Onca insan aşı olabilmek için cennet yurdumda sırasını bekleye dursun, birileri bulduğu imkanı geri tepiyor.. Haliyle bu durum, yarın bir gün bulaş olma riskinin kat be kat artmasına da sebep olur ki, o duruma sebep olacaklara ne denilebilir ki ?
Fırsatı geri tepenler bir yanda, bir yanda da; ‘fırsatım olsa da aşı vurdurabilsem’ keşke diyenler..
Virüse karşı önlemde, etkili olacak yöntemlerin başını Aşı çekiyor..
Biz ne yapıyoruz; Sinovac mı, Biontech’ mi ?
Yahu, iki aşı arasında seçicim yapma tartışmasına başladık önce, sonra da randevusunu alıdğımız aşı’ ı vurdurmayıp, ziyan olmasına, aşının çöpe gitmesine neden olduk.. Tonla aşı çöpe gitti. Neden? Soğuk zinciri bozuldu.. Randevusu alana soğuk zincirden çıkarılan bir sürü Biontech, randevuya icabet etmeyenler nedeni ile kullanılmaz hale geldi, çöpün yolunu tuttu.
Haberlerde izledim.. Biontech aşıların nasıl ziyan olduğu aktarıyordu spiker. Tepkim an itibari ile geldi; “Buldunuz da bunadınız..!” diye.. Aslında daha başka ifadeler de kullandım ya, neyse..
Ne dense boş.. Kim konuşsa, kulaklar tıkalı Milletimizde.. Olun kardeşim aşınızı.. Aşı önemli bir şey, şu durumda. Tabi, kime anlatıyoruz, direniyor bir sürümüz anlamamak için..
Koskoca uzmanlar yırtıyor kendilerini günlerdir.. Dedikleri bir kulağımızdan giriyor jet hızıyla, diğer kulaktan da ışık hızıyla çıkıyor adeta..
ÇOMÜ lü Profesör Alper Şener, pandeminin başladığı tarihten buyana demedik laf bırakmadı.. Önlemlere ilişkin de konuştu açık açık, yapılması gerekenlere de değindi vurgulu sözler ile.. Biz ne yapıyoruz, randevuyu alıp, aşı olmaya gitmiyoruz mesela.. Yetmiyor; bulduk da bunuyoruz yani..
Bende kalsın insanlık.. Katıldığı canlı yayınlarda dediklerini belki işitmeyenler, yazdıklarını da okuma fırsatı olmayanlar vardır belki Alper hocanın anlattıklarının.
Tekrar edeyim bari, dünden geçerli olmak üzere, Alper hocanın son 24 saat içinde dile getirdiklerini aktarayım.. Dedim ya, insanlık bizde kalsın. Belki anlayanlar olur..
ÜlkeTv. Öğlen Ajansı... Diyordu ki Prof. Dr. Alper Şener;
1.Hangi önlem çıkar ise çıksın-tam kapanma/ek tedbir... artık toplumsal olarak birlikte hareket edip, el birliği ile önlemlere uyup- sıramız gelince aşımızı olmalıyız...
2.Tam kapanmadan mucizevi sonuç beklemeyin... olgu sayısı çok arttı...önlemlere uyum daha önemli
İlerleyen dakikalardan önce, Böyle diyorum, çünkü flimi geri sarıyorum.. Belki daha bir dikkat kesilen olur, Alper hocanın dediklerine..
Tv Net Gün ortası... Alper hoca, yine ekranda.. Açık , net ve anlaşılır şekilde konuşuyor.. Sıralıyor rakamları, açtığı başlıklar için..
En çok merak edilenlerden bahsediyor, Soru...Kapanma mı? Ek tedbir mi?
Böylesi sorulara yanıt sunan sözleri geliyor Alper hocanın. Diyor ki;
“Her ikisi de akılcı...Kapanma olgu sayısını ve hastane yükünü azaltır ama mucizevi sonuç beklememek lazım 60gün altındaki kapanmalar da...
Salgın artık sadece sağlık sistemi için değil- sosyolojik-psikolojik-ekonomik sıkıntılar barındırıyor...
Tüm Avrupa'da benzer durumda ama tam kapanma sadece Almanya ve Fransa'nın gündeminde...
Saatlerin ilerleyen vaktinden daha da önce, filmin başlarına doğru yani.. a Haber...ajans bugün’ de Alper hoca...
Anlatıyor yine, kısa öz şekilde. Rakamlar veriyor ve diyor ki;
“1. Tam kapanma olur mu? Olabilir ama Ramazan ayında tam kapanma ile mucizevi sonuç beklememek lazım. Vaka sayısı çok yüksek...Kapanma olduğu zaman bile bunu by-pass edenler olur ise; işe yaramaz! Herkes toplumsal mutabakat ile bu işin kötüye gittiğini bilerek hareket etmeli
2. Aşı - Biontech randevusu alıp gitmeyenler var, aşı kaybı oluyor deniliyor? Sağlık çalışanları bile %14 aşılamamış...SB verisine göre...olmamalı...5’er dozluk olduğu için bu konuda sulandırma sonrası gün sonunda imhaya gidenler olmuş...aşı tek yol; milyonlarca doz geliyor...boşa gitmemeli.“
Ne de güzel sözler bunlar değil mi..? Kim anlamadı peki denilenleri.. Çıksın söylesin görelim..
Akşam TRT Haber’de Sermin Baysal Ata’ya konuk olmuştu Alper hoca.,. Yani 12 Nusan gecesi.. ünden önceki gece..
Anlatımını kaleme alıyordu sosyal medya hesabından da paylaşıyordu insanlık için.
Başlıyordu sözleri; “Değerli meslektaşım Doç. Dr. Ümit Savaşçı ile... Sağlık Bakanımız Sayın F. Koca’nın açıklamalarına göre..,
1. Türkiye’de nerdeyse tüm varyantlar var...
2. Aşılanan grupta hastaneye yatışa ve yoğun bakıma yatışta ciddi azalma var, aşının etkisi...
3.Sağlık çalışanlarının %14’ü...65 yaş üstünün %24’ü aşı olmamış- kendi isteği ile??
4. Haziranda -aşı sırası 40’lı yaşlara gelecek...
5. Eylül’de yerli aşı Faz 3 bitiyor,
6. Yatak doluluk oranları %60’larda...Sinop, Bartın, Rize, Çanakkale, İzmirde yoğun bakım yatak doluluk oranı %80 üstünde” diye veriyordu verileri..
CNNTürk Mercek Altında, Göksu Öngören Özgür'e konuk oluyordu daha da önceki gecenin bir vaktinde.. Filmin en başı mı demeliyim ben şimdi..!
Evet evet. Filmin en başı.. Rakamlar sıralıyordu Alper hoca.. 1,2.. diye..
İşte tam da şöyle; “1.Kapanma gerekli mi? 60 gün altındaki kapanmaların salgın açısından mucizevi sonucu yok. Ramazan başında kapandınız, 2-3 haftadan önce olgu sayısı düşemeyecek...buda zaten öyle geçen yıldaki gibi 2-3binli rakamlara inmez...Ama turizm vb ekonomik kaygılar da önemli buna göre karar vermek lazım.Avrupa'da %6-29 artış olan 20 ülke var...ama tam kapanmayı telaffuz eden Fransa ve Almanya dışında ülke yok...bunu yapabilmek için ekonominiz de sağlam olmalı,
2.Salgını nasıl kontrol edeceğiz? İstanbul'a özel çözüm lazım. Seyahat yasağı vs ile bu yayılımı önlemek çok olası değil. “
VE DE ÇEKİŞ İLE DANS TANIMI.. merak ettiniz değil mi, ne Çekici, ne Dansı..
Alper hocadan geliyordu tarif.. Belki ilginizi çeker ey millet,…
Alper hoca; “Türkiye'de %40 pozitif kişi İstanbul'da... buraya özel aşılama şart...Salgında artık- ÇEKİÇ ve DANS birlikte işlemeli...Çekiç katı önlemler... Dans vaka sayısındaki azalmayı garanti altına almak için aşı...!” diyordu özetle.. Bilmem bu kez anlatabildi mi sayın hoca…!!!!
Salgın kontrolünde önerilen yeni strateji... diyordu, “ÇEKİÇ VE DANS...” der iken kendileri..
Ve de özetle anlatıyordu bu meseleyi;
“Çekiç sıkı önlemleri- dans ise akılcı ve daha estetik önlemler ile tekrarlamasını önlemeyi hedeflemeyi temsil ediyor...
Aslında çok temel örnekleri var- Tayvan, Güney Kore ve Japonya...” vurgusu yaparak..
Ben diyorum ki; Haydin kalın sağlıcakla, nasıl olacak ise artık…!!!! Koptuk gider iken bir bilinmeze…