KAFA çok önemli çok…  Etten, kemikten de olsa, KAFA var ortada, kafayı taşıyacak adam çok, ama KAFA’DA da iş yok,  o kafada ne var; beyin mi, yoksa bir tutam ET mi ?..

 KAFA çok önemli çok…  Etten, kemikten de olsa, KAFA var ortada, kafayı taşıyacak adam çok, ama KAFA’DA da iş yok,  o kafada ne var; beyin mi, yoksa bir tutam ET mi ?..
Beyin varsa, o kafa etten-kemikten de olsa, o kafa hiçbir zaman kalkmaz RAFA !?… Yoksa beyin, al sana bir tutam ET, koy mangala SEYR-ET !
Mangalda her ET seyredilmez, her ET pişmez, kokusu olmaz, lezzeti sarmaz, Kıbrıslı, Türkiyeli bunu mangala bile koymaz… Mangal kirlenir, o ETİ görenler dillenir… Diller, ET için söylenir, ET mangalda çevrilmez, mangal ETE evrilmez…
O kafa dünden bu güne hep vardı, ama o kafayı bulandıranlar, dolandıranlar o kafayla dolaşanlar da vardı…
Rahmetli Âkif o kafayla gezenleri, insanları ezenleri tespit etmiş olacak ki, uyarmak zorunda kalmış, o kafalar Âkif’i de anlamamış, kendi hayal dünyalarına dalmış…?!
“ Oğlum, kafan aynı kafa,
   Hoca rahmetli dedin öyle giriştin lafa,
   Bilirdim oğlum, hoca sevmezdi sarayı,
   Ama sövmezdi hoşlanmadığından dolayı ! ”
 
Buradaki SARAY’da her devrin yönetenleri vardır, ama hep mi yönetenler suçlu, yönetilenlerin suçu yok mu ?!  Sövmek BASİTLİK, övmek YALAKALIK, eleştirel bakışla değerlendirmek DOĞRULUK içerir..
O kafaların ideolojisi olmaz, o kafaların siyasetçisi olmaz, o kafaların arkadaşı-dostu olmaz, o kafaların dili vardır, övemez; o kafaların dini vardır, bilemez; o kafalarda dilinde sövmeye,  lağım gibi kokmaya-korkutmaya AĞIZ vardır… İDEAL anlamını bilen insanın kafasında O KAFA olmaz, olursa da çok durmaz…!?
O kafalar yolda, o kafalar yalda, o kafalar dalda konaklar, o kafalar okulda, o kafalar camide hedef-kitle arar, kitleyi fitiller, sonra da kendisini gizler… O kafaların görevleri işleri karıştırmak, o kafaların görevleri ihanet güçleriyle buluşmak, o kafaların buluştuğu o güçleri mutlu etmektir.  Ülkenin kafa karışıklığına, ihtiyacı yok, ülkenin huzura, birliğe-bütünlüğe, sevgiye-saygıya ihtiyacı çok…
Bilim içinde İSLÂM birleştirilir, kültür içinde İNSAN bütünleştirilir. İnsanı insana insanca anlatan, İSLÂMCA bakışı doğru kılan  ADAM kafası gerek, biz O KAFALI olanlara NE DİYEK ?!..
O KAFALARIN şakşakçıları-yardakçıları çok olur, dönüp bakıldığında, sıkıştığınızda arkada KİMSENİZ yok olur !..
Camiler, imanın gerçekleştiği, imansızların seyrekleştiği, İMAM-IN birleştirdiği, küsleri buluşturduğu, insanların eşit olduğu toplanma-toparlanma, kendine gelme, huzura durarak, huzura varma, “Cem-Cami-Cuma” üçgeninin oluştuğu yerlerdir…
Bu yerlere O KAFALAR, o kafadakiler girmez, girerse biraz vicdanı, biraz ruhu, biraz basireti varsa, huzur bulmaz-huzura duramaz…!?
Selimiyeler, Süleymaniyeler, Sultanahmetler ve Ayasofyalar özgürlük, inanç güzelliği, kültür özelliği olan yerlerdir… Oraları alarak-yaparak bizlere güç kazandıran, ÖÇ kazandırmayan tüm ecdada, SON ATA’YA ( Atatürk’e ) SELÂM, onların getirdiği ÖZGÜRLÜK içinde LÂF söyleyenlere de KELÂM olsun…!!!
İstanbul’u fetheden FATİH Sultan Mehmet’in, İstanbul’u işgalden kurtaran Atatürk’un RUHU Ayasofya’dadır
Arkamız Alparslan-Selçuklu-Osmanlı, önümüz ATATÜRK olursa; bu ülkenin MODEL kişileri, KIRMIZI çizgidir, kırmızı çizgide İZİN olmaz !?..
SEVGİLERLE…
 
                                                                                    06.06.2021  
                                                                                    Dr.Hayrettin Parlakyıldız
                                                                                    Kıbrıs İLİM Üniversitesi
E-posta: hparlakyildiz@mynet.com