Hep dile gelen bir konu üzerine, geçtiğimiz günlerde hayli akıcı bir dil ile konuşan isimdi ATOM KARINCA…
Hep dile gelen bir konu üzerine, geçtiğimiz günlerde hayli akıcı bir dil ile konuşan isimdi ATOM KARINCA…
Partililerinin, sergilediği yüksek saha performansından ötürü taktığı bu lakap ile andığı sayın vekil Turan’dan bahsediyorum.. AK Parti kurmayı, Çanakkale Milletvekili Av. Bülent Turan.
İktidar kanadında ismi en çok anılan biri, çünkü bir görevi de AK Parti Grup Başkanvekili olması.
Sayın vekil Turan: "Millet İttifakı kazansa bile parlamenter sisteme dönmenin artık imkanı kalmamıştır” sözleri ile pek çarpıcı bir çıkışa imza atmıştı geçenlerde Başkent’te..
Günlerdir yazmaya başlıyorum, bir başka gündem maddesine ilişkin gelişmeler ağır basıyor, Müsilaj gibi.. Covit-19 gibi..
Haliyle, zaman gelmedi bir türlü edilen bu önemli sözlere..
Başkent gelişmelerini, gündemin önemli başlıklarına ilişkin bilgileri genelde abonesi olduğumuz İHA nın bizlere servis ettiği bültenlerde yer bulan haberlerden ediniyorum.. Bu nedenle de sık sık Başkent turuna çıkıyorum.. Ajansların bültenlerine pek sık göz atıyorum.
Hayli dikkat kesildiğim sözleri eden ATOM KARINCA’ nın ifadelerini, Başkentli meslektaşım Ahmet Umur Öztürk haberleştirmişti.
Haberin girişi şöyle geliyordu; -ANKARA (İHA) - AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili sözlerine ilişkin, “İddia ediyorum ki Cumhur ittifakı bu ülkenin yönetiminde yeni dönemde de bir numaralı ekip olarak işin içinde olacak. Ancak teorik olarak değerlendiriyorum, Millet İttifakı kazansa bile parlamenter sisteme dönmenin artık imkanı kalmamıştır” dedi.
Özetle,’ kazansalar bile, Parlamenter sisteme dönüş imkanı artık yok…’ demeye gelmişti edilen söz.
Siyasetin dilinde ittifak, ittifak ile birlikte, gelir isek yeniden parlamenter sistem mesajları hanidir veriliyor.
Peki ya, gerçek te durum ne..? Nasıl olur, ne olur?
Sanırım, bu ve benzeri soruların yanıtlarını sunuyordu sayın vekil Turan.
AK Parti Grup Başkanvekili Turan, TBMM’de basın açıklaması yapıyordu geçenlerde.
Öyle çok vakit geçmedi, hafta başı idi sanırım denilenler..
Çanakkale Milletvekili ve partisinin kurmayı sayın Turan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ nun hazırlamış olduğu ‘selam vermeyin’ videosuna atıf yapıyordu..
Diyordu ki; “Sayın Erdoğan'la, milletin gözünde olan bir kişi ile 11 yılda 9 seçim kaybeden bir kişinin muhatap olmasını doğru bulmazdık, Kılıçdaroğlu’ nun Erdoğan’ a değil de Turan' a cevap vermesini zevkle izliyoruz.
Bir video söz konusu. ‘Selam vermeyin’ tarzı anne, babaları, makul olan olmayan muazzam bir kirlilikte video hazırlamış oldu.
Hakarete alıştık, milletin evlatlarına, anne babalarına, makul olan olmayan, ‘Selam verin, vermeyin’ demenin yanlış olduğunu düşünüyoruz.
Siyaset her şey değildir.
Kılıçdaroğlu'nun ‘selam vermeyin’ demesine rağmen Hazreti Peygamberimizin ‘selamı yayın’ tavsiyesine uyarak, 84 milyona selam vermeye devam edeceğiz. Kılıçdaroğlu'nun makul olan anne baba veya makul olmayan anne baba tarzındaki ifadesi, tek parti döneminde kalan makul vatandaş uygulamasının bir devamıdır”
Vurgu geçmişte yaşanılanlardan bahisle geliyordu yani, Başkent’ ten..
Sayın vekil Turan’ ın gündeme ilişkin değerlendirmelerinde kullandığı ifadeleri genellikle yüz gülümsetir.. Yok sa bana mı öyle geliyor sadece.
Gülümsetmesi bir yana, bazen de hayli düşündürür sözleri.. Bende bu düşüncenin nedeni, sanırım geçmişte verilen örneklerin bazılarını hakikaten benim de hatırlıyor olmam.
Neyse, döneyim ben edilen sözlere.. AK Parti kurmayı, seçmenin dilindeki adıyla ATOM KARNCA;
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’ in Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ ne ilişkin eleştirileri konusunda da değerlendirmede bulunruordu.
Vekil Turan, aynen şöyle diyordu;
“Akşener ‘Cumhurbaşkanlığı sistemi eskimiştir, geride kalmıştır’ dedi.
Bir algıyla birlikte, sözüm ona, olmaz ya, Millet İttifakı seçimleri kazansa bile kazandığında parlamenter sisteme dönecekmiş gibi sistemi değerlendirdi.
Bu millet, yanlış yapmadığından dolayı, AK Parti'yi, Cumhur İttifakı'nı asla yalnız bırakmadı.
O yüzden iddia ediyorum ki, Cumhur ittifakı bu ülkenin yönetiminde yeni dönemde de bir numaralı ekip olarak işin içinde olacak.
Ancak teorik olarak değerlendiriyorum, Millet İttifakı kazansa bile parlamenter sisteme dönmenin artık imkanı kalmamıştır. İnsanlar, tüm dünya ülkeleri, kazanılmış olan haklarını geri vermez.
Milletin aldığı hakkı geri verme dönemi yok.
Parlamenter sistemden halkın direkt oy verme adımına gelen başkanlık sisteminden geriye sisteme geçme dünyada örneği yok.
Aynı gün parlamenter sisteme geçecekmiş algısı doğru değil.
600 vekil içinde 400 vekil olursa sistem değişikliği sağlanabilir.
AK Parti yok olacak, MHP yok olacak, Millet İttifakı'nın paydaşları 400 vekil alacak. Böyle teori var mı? Seçimleri kazansanız bile geriye dönük olmayan sistem krizini gündem değiştirme olarak değerlendiriyoruz”
Buarada, Vekil Turan’ ıan açtığı başlıklardan her biri, başlı başına çok tartışma çıkarır ya, neyse..
Sayın vekil, sözlerin şöyle tamamlıyordu;
“367 krizleri, 15 turda seçilen cumhurbaşkanı süreci geride kaldı. Yüzde 50+1 alan vesayete meydan okur, milletiyle yürüme dışında bir noktası olamaz. Seçimin kazandığı gün parlamenter sisteme dönecek gibi yapanların bu ifadelerini revize etmesini, seçimi kazansalar bile hangi anayasa değişikliği ile milletin önüne çıkacaklarını söylemeleri lazım, ortaklarınızı açıklayın, metninizi açıklayın ona göre bakalım.”
BİR İDİDAYA DA YANIT…
Çanakkale Miletvekili, 15 vekille görüştüğü iddiasına da cevap Verdi. Dedi ki;
“Grup başkanvekiliyim. Her gündemle ilgili vekillerle, ilgililerle toplantılar yaparız. Bu yanlış değil, birçok konuyla ilgili ilgilileri çağırırız değerlendirme yaparız. Bülent Turan’ın görevi var. İçerikle ilgili isyanım var. Doğru değil, yarın da toplantılarımız var. Çevre ile ilgili önerge ile sabahtan beri toplantı yapıyoruz. Görev verildiği iddiasının doğru olmadığını ifade etmek isterim. Gündemimizi mafyanın almasını doğru bulmuyoruz. İç kavgaları olmayan bir partiyiz. Biz gündemi belli olan bir siyasi partiyiz.”
Pazar Pazar siyasetten söz ettim.. Kızmayın, darılmayın, siyaseti kim sevmez ki… İşimiz gücümüz, biliyorum ki hep siyaset.. Haydin hoşça kalın…