SON DÖNEMİN, 'BULAŞICI' HASTALIĞI; 'ARAYIP, SORMA... SORSAN DA HATIRINDA TUTMA...! KONUŞTA KONUŞ...!
Ağustos geldi hoş geldi..Sıcaklar pek yerinde.. Siyasetin de derecesi yükseldi.. Yakıyor bazı sözler..
Gözlenen şu ki Pek dikkat çeken bir konu, pek çarpıcı ifadeler ile gönderme geldi, haliyle pek bir dikkat kesildim..
Konu pek güzel, yorumlar da öyle, yani; konu pek güzel olunca, dayanamıyorum, ne yapayım..
Muhalif kişiliği ile tanınan bir isim Ömer Ar... CHP' nin farkı ve farklılığı hep hissedilen bir siyasetçisi. 'Karşıyımm, karşı.. Her şeye karşı.' sözüne taş çıkartan bir siyasi düyünceyi ruhunda barındıran ender isimlerden kendisi,hayli zamandır tanıdığım..
'EN' muhalif Ömer ağabey... Uzatmadan, tak diye sözünü ediverenlerden..
Cümlelerini kasmadan, uzatmadan, hayli şeffaf şekilde kuranlardan bir de..
Siyaseten edilen sözler kadar, onlara verilen yanıtları da okuyup, kendimce yorumlamak hoşuma gidiyor çoğu zaman..Huyum pis.. Ne yapayım..
Siyasetçilerin saha performansları içinde, sergilediği tutumları kadar, dile gelen, tanıtımı yapılan icraatlarını da yorumlamak ayrı keyif veriyor..
Örnek ver deseniz, son bir örnek var ki: dile getirmekten korkar oldum.. Mazallah, işlenen bir suçu ifşaa' ya girer yorumum, başıma hayli iş alırım..
Seçime girer iken, siyasi parti üyeliklerinden istifa etme şartı getirilenler ile çekilen bir fotoğraf vardı geçende, pek dikkatimi çekti.. Neyse, ben bahsedeceğim şu konuya döneyim..
Hitap şekli pek nazik ifade ile geliyordu, muhalif Ömer ağabeyden ilk cümle;
"Sevgili dostlar..." diye.. Sonra da özetliyordu meseleyi, şöyle ki;
"İl genel meclisinde oylamalarda bazı çevreye sakıncalı gördüğüm dosyalara karşı çıkmam ve ret oyu kullandığım süreden beri çeşitli kanallardan hiç beklemediğim partili kardeşlerimden bir tepki ile karşılaşır oldum ve buna bağlı olarak bir karalama kampanyası ile karşı karşıyayım, etkili yetkili bir kardeşimiz benim başka bir partiye geçeceğim yolunda SORULAR üretmiş...!"
Merak uyandıran bu anlatımın devamı da geliyordu muhalif Ömer ağabeyden..
Konuya dair nazik tavrı, yazısında da tescilli.. Anlatımı sırasında; "hiç beklemediğim partili kardeşlerimden bir tepki ile karşılaşır oldum" ifadesi kullanıyordu muhalif Ömer ağabey..
Harni derler ya, bir ata sözünden bahisle; "adın çıkacağına, canın çıksın" tövbe, tövöbe.. Can çıkmasın tabiki de..
Ömer ağabey; "ben beklerdim ki; direk beni arayıp sorması daha doğru olurdu.
Benim hiçbir yere gittiğim yok..." ifadesini net şekilde kullanıyordu, çıkan dedikodular üzerine..
Sosyal medya, son zamanların siyaset mecrası.. Saha da söz etmek yerine, yaz gitsin duvarına.. Vallahi bu yöntem, bence de daha da etkili..
Bu gidiş ile, seçim dönemlerinin vazgeçilmezi, olmazsa olmazı, mitinglerde sona erecek..
Sosyal medya kullanımının bu denli artışı sayesinde, mitinglerin pabucu dama gidecek. Demedi denmesin.. Ben dedim gitti.. Şahitsiniz…
Sosyal medyadan, hakkında çıkan ve üretilen dedikodulara yanıt verendi muhalif Ömer ağabey.. Sözlerinin devamı şöyle geliyordu:
"Oylama prensiplerimi de değiştirmeyeceğim... Bu insan ötekileştirme, yok sayma kampanyalarını da kınıyorum.
Herkes kendi kazdığı kuyuya düşer, biz yerimizdeyiz...
Çok rahatsız olan var sa; bunun nasıl yapılacağı ne yapılacağı bellidir..
Gereğini yapabilirler.. Ben bundan sonra, bu arkadaşlarımızın söyleyeceği hiçbir şeye itibar etmiyorum.
Gerekir ise; neden ne olduğunu, neden olduğunu, kimlerin olduğunu, Halkımızla da paylaşırız" diyordu..
İfadeleri net, yapacağı da kesin di yani.. Adı bir kere çıkmış her şeye muhalefet..
Neyse, kendimce yorumlarıma kızabilir Ömer ağabey.. Ben sonrası ifadelerinden söz edeyim.
'DELİ...' VURGULU, 'DELİ...' SÖZLER...
Siyasetçi, dilinde gizler bazen vurgulayacağını.. Bazen söze gelir deli sözler, deli vurgular.. nasıl mı, ayen Şöyle: Yazıyordu, hayli net şekilde tanıdığım 'en' muhalif isim Ömer ağabey;
"Bundan sonra da kendileriyle eski sıcaklığı bulamam..
Bir insana 40 kişi 'deli' dersen 'deli' olurmuş...
Şükür ki; bizim şu anda 'deli' olma niyetimiz falan yok yerimiz bellidir bilenler biliyor bilmeyenler de kendisi bilir...ÖMER AR..." imzasını da atarak..
Siyaset, "sözü güzel kullanma, yerinde ve gereğinde kullanma sanatıdır..." derdi tanıdığım eskiler..
Son zamanlarda, onlarda da acayip bir kıpırdanma gözlüyorum ki, bu da geleceğin siyaseti hayli renklenecek düşüncesinin oluşmasına yol açıyor bendenizde..
90' ların özlenenleri, yine sahalara dönüyor, ya da büyük bir dönüş hazırlığında bence, öyle gözlüyorum.. hayırlısı olsun, ne diyelim..
Sağlıkla kalın ve ede elbette ki hoşça kalın.. Haydin, herkese iyi pazarlar...