.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Ormanlarımız tekrar canlandırılacak, tarım ve turizm dahil kesinlikle başka amaç için kullanılmayacaktır"
Türkiye'nin yüreğini dağlayan büyük yangınlar ardından, türlü komle teorilerini üretilmişti, 'Yakıyorlar, Turizme açacaklar' şeklindeki bir ifade bunlardan sadece biri idi.
Sayın Cumhurbaşkanı, bu ve benzeri söylemlere, 'NOKTA' dedirten sözleri ile, bence okkalı bir çıkışa imza attı.  
Cumhurbaşkanı Erdoğan; "Orman yangınları, sel baskınları ve heyelan afetleri ile kuraklığa karşı planlarımızı gözden geçirip yenileyeceğiz " şeklindeki ifadesi ile de küresel soruna ilişkin yapılacağı dile getiriyordu Başkent'ten..
Şu ifadesi de pek ilg içekicidi. Dilordu ki Reis; "Yanan her ağacın yerine fazlasını dikeceğiz, yanan her evi yeniden inşa edeceğiz, selin yıktığı her binayı daha sağlamıyla tekrar ayağa kaldıracağız"
Ayrıca açtığ ışu başlıkda vardı;  "Evleri tamamen kullanılamaz hale gelen vatandaşlarımıza en geç 1 yıl içinde yeni konutları teslim edilecektir, tüm hayvan kayıpları hibe olarak karşılanacaktır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan; "Yaşanan tecrübelerin ışığında orman yangınlarıyla mücadele konusundaki planları ve uygulamaları gözden geçirerek böylesine büyük afetlere karşı daha hazırlıklı olunmasını da sağlayacağız" sözleri ile de önemli bir mesaja imza atıyordu.
Açtığı başlıklar çoktu, biri de şu ifadesi ile geldi;  "Afetler konusundaki ihtisas kurumumuz AFAD'ı daha da güçlendireceğiz.
Ayrıca TSK, Jandarma, Emniyet gibi altyapısı güçlü birimlerimizin mevcut yapısını daha etkin değerlendireceğimiz bir sistem kuracağız"
Bir doğal afet, Deprem için de sözleri vardı Reis' in, Diyordu ki;
 "Türkiye'yi bir daha 1999 depreminin ardından şahit olduğumuz çaresizlik görüntülerine mahkum etmemek için her tedbiri alıyoruz, almayı da sürdüreceğiz"
Bu arada, çoğu kez benrim de şahsen eleştirdiğim bir konuya ilişkin de sözü geldi Reis' in..   "Siyasetçisinden, gazetecisine, sosyal medya trolüne kadar ülkesine husumet dolu nice yüreği nasır tutmuş figürün yalanla, çarpıtmayla, tahrikle nasıl milletimizin acısını istismara yeltendiğini unutmayacağız"
Sosyal medyada yayılan, yalan yanlış pekçok konu var.. Son örnekelerin arasında, aşı konusu..
Yazılanları, çizilenleri okuyup, aşı karşıtları gibi konuşan öyle çok tanıdığım var ki.. İkna da bize düşüyor bazen.. asılsız hesaplardan dedikodu bunlar demekten yorulduğum doğrudur yani.. 
Sayın Cumhurbaşkanı, "Meclisin açılmasıyla birlikte Avrupa'dakine benzer bir sosyal medya düzenlemesini süratle gündeme getirerek bu alandaki kirliliğin önüne geçmekte kararlıyız” sözleri ile, yeminle içime su serpti..
Öyle çoklar ki, paylaşımları ile gazeteci diye isimlendirilenler.. Onlar gazeteci ise, biz neyiz..?  diyor  duruyorum çoğu kez.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan' ın bu açıklamalarını, abonesi olduğumuz İHA' nın bülteninde gördüm.
Başkentli meslektaşlarım: Derya Yetim - Hülya Keklik - Muhammet Mücahit Dereli' nin haberini, bu nedenledir ki ayrı bir dikkatle okudum.
Sosyal medyada her paylaşılanı, “Bak, burada öyle yazıyor..” diyerek, referans Kabul eden, her paylaşımın içeriğini doğru sayanlarımız öyle çoklar ki.. Bu konuda, çoğuumuz ben gibi, öyle değil mi.. İtiraz  etsek de doğru değil’ diye, hepsi nafile..
Gelsin şu düzenleme, kurtulalım artık onca kirlilikten..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşık 5 buçuk saat süren Kabine Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulundu önceki gün.
Güncel pekçok konuya ilişkindi gelen sözleri..Benim en çok ilgmii çeken, şu sosyal medya meselesi.
Bu konuya ilişkin ifadelerini,işte bu nedenle bir daha bir daha okudum..Acayip de keyif aldım. Yalan yok..!  
Sosyal medya yalanları, çoğu zaman da iftiraları saymakla bitiremiyoruz, öyle değil mi..?
İnsanları sokağa daha dökecek bir durum bu..Yalanlara inananlar kadar, iftiralar nedeni ile, ona buna veryansın edenler ve bu içerikli paylaşımları, b0ir çok kişinin de başına iş.. Püsküllü bela..
Valalhi gelsin artık bir düzenleme de, araştırmadan, yapılan her paylaşıma inananların da başı bedavadan belaya bulaşmasın..
Bir düzenleme de, eline telefon alıp, üstelik bir de gazeteci kimliğine bürünenlere glese mesela.
Her sıcak gelişmede, olay yerinde bitip, etik kurallardan da habersiz yayın yapanlara da biri dur dese mesela..
Birçok örnek var bu duruma.. Algısı yok, vergisi yok.. Hesap soran mı!!! Bence o da yok..
Olan şu: Onlar Gazeteci, ya biz..!!
Neyse uzatmayayıp, sağlıkla kalın, tabi bir de hoşça kalın..