Bir ödenem, siyasetin konuştuğu bir tavırdı, güvenoyu çekmek..b Koalisyon hükümetleri, güvenoyu sayesinde kurulur, seçim vaktinden evvel de, güvenoyu çekilidğindoe yıkılırdı..
Bir ödenem, siyasetin konuştuğu bir tavırdı, güvenoyu çekmek..b Koalisyon hükümetleri, güvenoyu sayesinde kurulur, seçim vaktinden evvel de, güvenoyu çekilidğindoe yıkılırdı..
'İyi mi, kötü mü, demokrasiye sığar mı...!' yı hiç tartışmadı toplum..
"Vardır bir bildikleri, seçtik biz gönderdik sonuçta Meclise, her birini" derdi belki de çoğu seçmen..
Ara ara kafama takılan bir konu bu.. "Çek Güvenoyu'nu, yık hükümeti..."
Böyle bir siyasi hamle idi güvenoyunu çekmek.. Tartışıldığına, neden ise pek rastlamadım hayli koyu geçen siyasi sohbetlerde. Umursanmıyordu belki de, güvenoyu çekilip yıkılan hükümet, "hak ediyor mu idi" acaba da, kamuoyu da bu durumu hiç tartışmıyordu..!
Ara ara düşündüğüm bir konu da var.. Hani seçip, Milletvekili belirliyoruz ya siyasetçiler arasından isimleri. Peki ya; seçmen olarak bizim güvenoyu çekme gibi bir hakkımız neden yok..!
Milleti oluşturan biz bireyler, Vekil seçiyor ve Meclise gönderiyoruz.. Şimdi, sistemimiz daha da fraklı.. O konuda, çok tartışma çıktı, o vakitte böyle bir konuyu hiç kimse konuşmadı, tartışmaya açmadı bile..
Benim, bu aklımdaki deli düşünceler ve sorular, 2000 öncesine ait.. Şimdiyi konuşmuyorum..
Demokrasi'ni gereği olan seçim.. Seçilme hakkı da önemli elbet.. Seçme ve Seçilme Hakkı da değil bu durumda derdim.. Seçiyor, yetkili kılıyor isek şayet biz seçmenler, garaktiğnide, oyu geri çekme hakkımız da olabilmeliydi, ben mi çok deli düşünüyoruim acaba.. Neden böylle sorulardüşüyor hep benim aklıma.. Kendimi de sorgulayacağmı artık.. Tuhaflık bende mi..!!!
Bir dilek tut. Tutar ise dileğin mutlu oluyorsun mesela.. Ya da, vaçgeçebiliyorsun, dileğini de değiştirebiliyorsun an geliyor.. Doğmu gfnülerinde, mum'u üfler iken, "Yok yomk, bsen başka bir dilek tutacaım.. Üflemeyeceğim hemen mum'u" dediğimuz zamanlar olmuştur mesela çoğumuzun..
Acaba diyorum şimid; ,böylesi bir düşünceden kaynaklı mı, seçme hakkını kulanan bizlerin, oy çekme hakkı olmadı, böyle bir hak bizlere verilmedi..
Mum üfler iken, dileğeni değiştirme lüksü bulunan insanoğlu, kafası bozulunca zırt pırt, oyunu çeker diye mi böyle bir hpakka layık görülmed.
Öyle ya, seçmen ne havaya girer di o zaman.. ÖVyle üstten üsten konuşan kim olursa olsun siyasette, "dur sen hele, çekeyim oyumu da gör sen hele" düşüncesi hasıl olurdu seçmende, ve seçimden seçime, sandıktan sandığa kıymeti harbiyesi olan seçmene, seçimden sonra kimse efelenemezdi..
Yahu benimde işim gücüm yok. Böyle deli deli konulara takayorum kafayı. Böye şey mi olur.. Sen kimsin ki, oyunu çekmek kim..
Millet var ise siyasetçi var.. Ha burada, ben tam bir DEVLET delisiyim.. Aşığım Devletime.. Devlet var ise, biz varız Yani Millet..
Millet var ise, Milletvekili var.. Bakan var... Seçim ve sandığın olmazsa olmazı Millet, yani seçmen... Peki ya, seçmenin ne gücü var.. seçim göndermek mi sadece.. Yanlışı ya da yanlış olduğu düşünüleni dile getirmek, seçmenin işimi bu durumda.. Seçim göndreren biz edğil miyiz..! Neden seçmen kendini sorgulamaz o durumda..!!!
Eser senin eserin, ey seçmen.. ne sorguluyorsun o vakit..
Yahu, ben de bir haller bu aralar.. Siyaset, seçmen ve seçilenler üzerine düyündüğmü alarda, hnep deli sorular basıyor zihnimi, deli deli düşünceler basıyor beni..
Çok gözlem, çok söz işitmekten mi bu halim, onu da bir türlü çözemedim..
Sol kulağımı tıkadım günlerdir.. yine de işitiyorum birçok sesi.. Söylenileni, söylentiyi, dedikoduyu, kısacası duyumsal olduğu anlatımı olacak her bir sesi şeyi..
Acaba diyorum, diğer kulağımı da mı tıkasam...!!! O' nu da denedim, dünyü bom boş sessiz.. Bu durumda, daha bir anlıyorum, samıtların halini.. Çünkü Gülüyor yüzleri çoğu kez.. Güllmük için, kulakları tıkamak.. Vallahi güzel fikir.. Çift kulağı tıkayıp, öyle bir iki dakika değil, bir kaç saat değil, gün boyu, saatler boyu kalmak.. Bu ke zde, fazla gülmekten mi şakayet ederiz, yikaetçi oluruz, o'nu da deneyince göreceğiz artık.. Öyle mi olacakm, böyle mi..
Güvenouyun'dan, kulak tıkamaya geldim, ben de bir alemim bu aralar.. Belki de model sorunum var.. Öyle ya, 1971 modelim ben.. Yaşıtlarım çok, yaşıtım olanlar arasında ben gibi düşünen de hayli çok.. Bizim modeller, havadan mı, sudan mı, bir başka alem..
Bu konuda, bence acil bir araştırnma gerek.. Eyyy, Bilim duy sesimi.. Bir araştırıverin, 71 modeller ve o modelleri kapsayan öncesi ve sonrası modellerin çoğu neden böyle...
Bir iki adım sonrası bir yana, bir kaç ay, hatta bir kaç yıl sonrasına ilişkin öngörülerimiz de ayrı bir tutuyor.. Bakarszınız, seçme hakkı gibi, seçimi sağlayan oy hakkını, geri çekme hakkı da çıkar yakında.. Amma olur ha.. Seyreyle o vakit, öyle üstten üsten konuşanları...
Rüya görmüşüm de sanki, o'nu yorumluyorum şu sıra.. Benimki de iş işte.. Bak en dalgana..Kapa kulaklarını,duyma öyle herşeyi,. Ne me lazım...
Bir Dilek tut, tutar ise sevin, tutmaz ise bir yenisini yeniden tut..
------------------
Foto altı: Tutmaz diye, üflemeden önce mumları, çok olmuştur tuttuğum dileği değiştirip bir yenisini tutmuşluğum..