ADRES BAYRAMİÇ OLUNCA, ANLATIMI DA AYNI ŞİVEDEN; 'BATACADIK YAHU...'

ADRES BAYRAMİÇ OLUNCA, ANLATIMI DA AYNI ŞİVEDEN;
"BATACADIK YAHU..."
Oluşan görüntü üzerine; SALAVAT ÜZERİNE, SALAVAT...
Şaka bir yana, zordur denizde bu anları yaşamak.. Hele bir de, ilk seferde ise, yani yolcu ilk'kez yolculuk yapıyor ve ilk' kez yaşıyor sa o anları, kızılca kıyamettir onun için bu durum.
Onlarca yıl, KilitbahirÇanakkale ve Çanakkale-Kliitbahir arası, eski motorlar ile hem de yolculuk eden biri olarak, 'Bir alışkındık da sallanmaya, ilk' kez sallananlar için, o an kıyametti.."
Tahmin bile edemezsiniz atılan çığlıkları.. "Batıloruz..." diye bağıranlar mı ararsınız, Salavat getirlenler mi...
Çocukluk yıllarında ezber ettiği duaları, bir çırpıda, hatasız okuyanlar mı...
Dahası, "Yahu unutmuştum, birden aklıma geldi, hatip indirdim şu an" diyenler de çok olurdu o anlarda.
Oysa ki, lodos sallar, hem de çok sallar. Bata çıka ilerlerdik o günlerde. Sert lodosta..
Lodos fenadır.. Hele üçerlemeler.. Kaldırır kaldırır vurur tekneyi...
İşte tam da o anda, hatim indirir, ilk'kez deniz yolculuğuna çıkmış her bir yolcu..
" 'Dur yolcu' " dedirtirdi o günler, bilmese de o şiiri, korku yaşayanlara.
Neyse, konumuz açık ve de seçik.. Teknenin şekli de önemli.. Öyle deniliyordu açıklamada.
Balık sırtı güvretesinden falan bahisle..
Böyle bir durum, bu tekne için bir ilk edğil elbet.. dahası da olacak ileride.. Belki yene haberlere konu olacak, su almalar..
Deniz açık.. Dalga kuvvetli, hava sert.. Durum kaçınılmaz yani..
Eyi de, tüm bunlar, yolcuyu ilgelendirmiyor ki...Adam tövbe etti belki de, bir daha asla binmeyecek böyle bir tekneye..
Her gün her gün, benzer rotada yolculuk edenler alışıktır da bu duruma, hatta, kahkahalar ile, şen şakrak tepki verirler de her seferde, ilk yaşayanlar için o anlar, ölmekten de beterdir..
Çok yaşadım ben benzer durumları.. Lodosta da, Poyrazda da..
Diyorum ya, seferlerimiz çok oldu, bir yakadan, bir yakaya.. Hele geceleri.. Kaptan, göremez bir an kabaran denizi, üzerine gelen üçerlemeleri,  kaldırıp kaldırıp vurur tekneyi dalgalar…  
Korku garanti işet o anlarda, hele ki, 60 dereceyi de aşan sallantı durumu.. Hacı yatmaz halt etsin.. Tekne, bir güzel fındık kabuğu..
Sonrada yıllar geçti, saç tekneler, mini feribot ismi ile sefer aldı.. Tekneler daha bir denizci, boylu poslu.. Motorlar iki’ lenmiş uskurlar da.. Çift pervane, çift dümen.. “Ver ileri Hayri kaptan” derdinde her bir yolcu.
Hayri kaptan efsanedir dillerde.. Batım giden, boğazın ilk feribotu, ‘Derince’ nin usta kaptanlarından.. Rahmetli oldu ise, ki olmuştur.. Rahmetle analım bu vesile ile.
Deniz zor, denizcilik de… Her olayın var elbet bir nedeni, her bir nedenin de bir açıklaması.. Açıklama net, tamam da bunlardan yolcuya ne..
Yolcu güven ister.. Olacağın, bu gün değil de, bir gün gösterilen nedenlere bağlı olacağını dinlemez ki yolcu.
GESTAŞ; Bayramiç  feribotunda yaşanılanları anlatmış kendince. Doğrudur,  neden budur.
Da.. Daha bi sıkı sabitlenmeli, mesela, çöp kovaları..
GESTAŞ, günün eleştiri konusuna dönüşen olay ardından;
“Geyikli-Bozcaada Hattı'nda sefer yapan Bayramiç adlı gemimiz, saat 10.00'da Geyikli kalkışlı Bozcaada seferini gerçekleştirdiği esnada; Bozcaada İskelesi'ne yarım mil mesafe kala, kapağın güverte ile birleştiği kısımdan, gust (ani rüzgar artışı) geçişi ve sert havanın da etkisiyle yükselen dalga sularını, geminin can ve mal güvenliği gereği baş omuzluktan almış, kapak ve alın sacı birleşiminden su girişi olmuştur. “ ifadeleri ile yaşanılanı özetledi.
Kaptan doğrusunu etmiş.,. O durumda, yapılması gerekeni etmiş.. Dalganın üzerine üzerine gidecek değil ya.. Manevra böyle olacak elbet..   
KEŞKE SABİTLENSE, KÖTÜ HAVLAR İÇİN O ÇÖP KOVALARI…
Açıklamada, manidar bir anlatım; “ çöp kovaları”
Sancak, ya da iskele baş omuzluktan alınıp; yedire yedire dalgayı ilerleyen feribot, güvertesine su aldı bu durumda.. Doğrudur..
Peki ya, kötü hava koşullarında sabitlenmesi gerekenler.. Unutuldu mu.. ?
Devrildi mi, ses de yapar, yolcuyu panikletecek ses.. Tangur tungur..  
GESTAŞ, “Kısa sürede güverteye dolan deniz suyunun, sert havanın etkisi ile bağlı bulunduğu korumadan devrilen çöp kovalarının etrafa saçtığı atıklarla birlikte frengi (tahliye çıkış) deliklerinin bir kısmının tıkanması sonucu, bazı bölgelerde su artışı oluşmuştur. Gemi personelinin frengi (tahliye çıkış) deliklerini açması ile suların dışarıya boşalması yaklaşık 6 dakika kadar sürmüştür. “ diyerek, panik durumuna sebep su almanın üstesinden gelindiğini de pek güzel anlatmış..
Doğrudur.. Tamam da, 6 dakika, bu durumu yaşayanlar için, geçmek bilmeyen, saatler misali.. Bilmem, anlata bildim mi..!
Geçmiş olsun, can ve mal kabı yok. Devrilen çöp kutuları, girip çıkan da deniz suyu olsun..
Yetkililer; Paniğe yol açan durumu, geminin inşa özelliğine de bağlamış.. Başta dedim ya, yolcu bilmez bu ayrıntıyı.. Bundan dolayı panik yaşadığını nereden bilsin. Yolcu.. Böyle özellikli gemi, açık denizde sefer almaz, olur biter.
GESTAŞ, “Geminin dizaynı gereği ana güverte sacı balık sırtı şeklindedir.” demiş ve eklemiş
“güvertenin sancak ve iskele alabanda sacı hizasına gelen ve bu bölgede biriken sular o bölgedeki araçların tampon hizasına kadar yükselmiştir. “
Oluşan fotoğraf önemli.. Korkutmuş, bu durumu gören insanı, kim korkmaz ki ayrıca. Normal gelmez ki her insana bu fotoğraf.. Kalın sağlıcak ile..