Anlayana tabi hikayeler.. Atalar güzel sözler etmiştir, yaşar iken anlatmak için gereğini.. Kimine yalan, kimine hikaye geliyor şimdilerde birçok şekilde anlatımda dile getirilen..


Anlayana tabi hikayeler.. Atalar güzel sözler etmiştir, yaşar iken anlatmak için gereğini..
Kimine yalan, kimine hikaye geliyor şimdilerde birçok şekilde anlatımda dile getirilen..
Sosyal medyanın iyi tarafları çok aslıda.. kullanabilene..!
Beğeni toplamak adına paylaşımlar bir yana, bir de yaşam alanına sahip çıkma derdine düyenler var ki, aktardıkları konular pek ilgi çekicçi.. Lakin, bakıyorsunuz ki beğeni saısı olduça az.. Demek ki sıkılıyoruz, okumuyoruz..
Görsel göze hoş geliyor ise, yah beğeniyi..
Kişi, kişiye verecek bir şeyler.. İyi güzel, hoş ve düzgün mesajlar.. Yok, işin makarası ise yapılan, like'lamadan geç..
İngilizceyi de çözdüm bu sayede.. Bazen benim sosyal medya hesabımTürkçe'den çıkıyor, İnglizce'ye dönüyor.. Beğeni butonunu ara da dur.. Like, like, like..
Yanlışlıkla dokunmalarım da olmuyor değil.. Olacak iş değil aslında, ben kim, o haylaşılanı beğenmek kim.. Şaka gibi, yanlışlıkal dokunduğmu anlarda, bir celalleniyorum sbormayın.. Küfürün bini bir para..
Hay ne diyecektim, nerelere geldim yine.. Rastladığmı Mevzuu, Algı'dan çok, Yargı ile alakalı halbuki.. Kişinin; kendi kendini yargılaması meselesi.
Anlatılan hikayede geçen isimler heyli bildik Ceviz kurdu ve Ceviz...
Bu iki isim üzerinden verilmek istenilen öyle kıymetli bir ders ki aslında, anlayana tabiki de..
Zaten nhikayenin sonunda da o vurgu geliveriyordu.
Bir kurt ve Ceviz ile ne ders verilebilir ki demeyin hemen..
Anladıkton sonra, Sivrisenek saz misali aslında durum..  
Konu: HIRS... Herkesde olan bir tür rahatsızlık şekli.. İnsanın hırsı olacak elbet, lakin fazlası dokanmasın..
Sanırım, dokanan fazlalık hırs değil, hırsa bağlılık.. Ben yanlış mı telaffuz ettim, ay pardon o zaman..
Sosyal medyada, özellikle değer verdiğim isimlerden gelince paylaşım, ayrı bir dikkat kesiliyorum. İçimden ilkgeçen: "O paylaşmış sa, vardır hikmeti..." oluveriyor..
İşte, yine öyle bir durum değerlendirmeme yol açan bir paylaşım..
Konu; HIRS üzerine... Hikaye gibi de, anlayana çok şey aslında. 
Uzatmadan başlayayım aktarmaya..
Başlığı vardı hikayenin.. tam da şöyle idi o başlık; 'HIRS...'
Hikaye de ekinde başlığın.. İşte o hikaye;
-Ceviz kurdu, gireceği kadar bir delik açarak cevizin içine girer.
Cevizin içi insan beynine benzer, başlar onu yemeye.
Buraya kadarı normal. Yedikçe şişmanlar Ceviz Kurdu .
Karnı büyür. Yeterince yükünü tutup doyunca gitmek ister ama girdiği delikten çıkamaz.
Daha da kötü olanı; içi yenilen ceviz de kurumuş ve sertleşmiştir, o deliği genişletmek artık imkansızdır.
Kurtçuk oturup bakar, delikten geçip çıkmak için tek çaresi vardır: Zayıflamayı beklemek.
Aç kaldıkça zayıflar, eski cılız haline döner.
Ve bir gün çıkar.
Ama çıktığında mevsim bitmiş, ortada aç ve cılız bir kurtçuk ile bir içsiz ceviz kalmıştır.
Kimi insanlardaki para ve mal - mülk hırsı da ceviz kurduna benzer.
O hırsı yenip, artık yeter, dediğinde baharlar ve yazlar bitmiş olur.
Geriye sadece, ömrünün sonbaharı ve belki de çeşitli hastalıklar, ilaçlar ve diyetler ile geçirmek zorunda kalacağı, koskoca bir kara kış kalmış olur..(anlayanlara)
Hikayenin sonu, (anlayanlara) vurgusu ile bitiyor..
Aslında, son tam ta bu durumda gerçekleşiyor..
Anlamamışsak, tekrarlanıyor bazı şeyler. Hırsı uğruna,  kalpleri kırmak mesela..
Ceviz Kurdunun başına gelen bir hikaye gibi gözükse de, aslında her yıl tekrarlanan..
Ceviz Kurdu ne bilsin, zayıf iken girdiği delikten, şişmanlayınca çıkamayacağını.. Bilse zaten, bu hikaye olmazdı.. O sadece, bu hikayenin baş rol kahramanı..
Zayıf kalmak için uğraş vermek de bir tür hırs aslında..
Hani bazen işitiyoruz ya haberlerden. Ünlüler, zayıflama hırsına kapılıyor, hastalanıyor, kalıyor bir deri, bir kemik.
Kilo almak istiyor, lakin boğazından bir yudum su dahi zor geçiyor.. Hırs ve türleri öyle çok olunca, insanlık ne yapsın, değil mi ama..!!!
Kimimiz bol para kazanma, kimimiz, bol beğeni alma hırsında.. Üstelik, bu iki hırsın da ortak adresi maalesef ki sosyal medya.
Sosyal medya üzerinden, algısı vergisi yok, öyle çok para kazananlar da var ki..!
Hele bazıları, ‘ona’ kiralandım, sizin marka için bir şey yapamıyorum mazeretini dahi sunabiliyor para uğruna..
Oysa ki, öyle paraları, on dakika uğraş ile kazanan başka meslek de yok dünya yüzeyinde..
Hırs, öyle esir almış ki bazı ruhları, ne vicdan kalmış yüreğinde, ne de ruh kalkış bedeninde..
Ceviz Kurdu’ nun Ceviz hırsı, beyne benziyor diye tüketseydi Cevizi, hiç yaşar mıydı o son gidişi..
Hay Allah, bu günlerde Aristo muyum ben..! B ende ki bu ne felsefe…!
Su akar, yolunu bulur.. Sonuçta, herkesin de bir sorunu bulunur.. Kiminin sorunu hırs, kiminin ki de girdiği delikten hırsı uğruna çıkamamak…
Tezat, işte tam da bu noktada.. Hırs, adama neler yaptırıyor neler…