Rize-RTE Üniversitesi’nden Dünya Dili Türkçe’ye MERHABA dedik…

Rize-RTE Üniversitesi’nden Dünya Dili Türkçe’ye MERHABA dedik…
Sempozyumu aylardır hazırlayan, katılımcıları karşılayıp-ağırlayan, gezide yalnız bırakmayan tüm görevlilere, MERHABA …
Öğretim yılı başlarken,  bilimsel çalışmalar da başlıyor… Bu güzelliği genelde tüm üniversitelerde görmek, bilimsel çalışmalara katılmak, tartışmak ve bilime hizmet ederken, hem katılanlara hem ileride düzenleyeceklere model olmak anlamlı ve güzel…
Üniversitelerin önemli görevlerinden biri de akademik toplantılara imza atmak, akademisyenlerin bilimsel çalışmalarını açığa çıkarıp akademisyenlere çalışma azmi kazandırmak ve araştırma merakını kamçılamaktır…
Sempozyum hazırlamak kolay mı ?!..
Sempozyum hazırlarken; teknik bilginiz olacak, akademik bilginiz olacak, düzenleme kurulunuz olacak, akademik camiaya yakınlığınız olacak, üniversite bağlantılarınız olacak, destekçi firmalarınızla, kamu kurum ve kuruluşlarla iletişiminiz olacak, tanıtım ilânlarınız olacak,  ulaşım hizmetleriniz içinde kargo ve link bağlantılarınız olacak, işleri takip edecek, size bilgi vererek, yanıltmayan ciddi ekibiniz olacak., bunlar adsız kahraman sıfatını alacak, karşılayacak-uğurlayacak ve düzenleme kurulu başkanının yüz akı olacak. Bu işlerde sabır gerekecek. Tüm bunların yanında size tüm desteği ve güveni vererek, mali güçte-ulaşım işlerinizde yanınızda olacak üniversitenin yönetim kadrosu ile Sayın Rektörün moral desteği sizinle olunca iş yapma kolaylaşacak…
Girne’den-Rize’ye; Doğu-Akdeniz’den, Kuzey Karadeniz’in şirin mi şirin, cömertliği bol, Türkçe ağzı farklı, yokuşu olmayan yeri az, devamlı ya yokuşa ya merdiven basamaklarına kızmadan-asabiyet sınırlarını zorlamadan, bazen tebessümle bazen hafif asık suratla merhaba diyerek, RTE Üniversitesi’ndeki oturumlarda yürüme yorgunluğunu gidermek ve sunum yapanları dinlemek kolay mı- zor mu yaşayanlara sormak, gerek !..
Yorgunluğu giderenler ise düzenleme kurulu yöneticileri ve kurulan ekibin karşılama- çaylarla ağırlaması tüm merdivenleri düz, tüm yokuşları sevecen kılıyor, desem abartı olmaz, hak yerine oturmuş olur.
Üniversiteye MERDİVENLİ üniversite diye biraz mizahi yaklaşsam da, gerçek bilim, basamakların sonunda, gerçek bilim adamları da (yorulsa da yaşına bakmadan),  o basamakların sonundaki BİLİMİ abartmadan-aratmadan, karartmadan-bozmadan bulmak zorunda… Yürümenin, nefes darlığı çekmeden bilim uğruna BİLİMSEL EFOR testi yapmak, sağlıklı bilimin özelliği sayılabilir mi?..
13.Uluslararası Dünya Türkçe Sempozyumunda katılımcı sayısı oldukça fazla, sunum yapılan yer isimleri (Hacı Bektaş Veli, Ahi Evran, M.Âkif Ersoy, Yunus Emre) Türk Kültür ve DİL dünyamızın isimleriyle bütünleşmiş. Hele Yunus’un vefatının 700, İstiklâl Marşımızın kabulünün 100. yılını Dünya Dili içinde beraber bulmak, sunumlarda buluşturmak…
Âkif’in şairliğini; MİLLİLİĞİNDEKİ ciddiyetini, İslâm anlayışındaki dinilikle karıştırmadan, buluşturmak; Yunus’un sevgisini İLİMLE bütünleştirmek, Dünya Dili Türkçe’yi yabancılar gözünde daha etkin kılacağını, çıkılan merdivenlerin  sonundaki yorgunluğun hissedilmeyeceğini dikkatten uzak tutmamak, ideoloji sapkınlarına fırsat vermemek, 2021 yılının ANMA ödülü olarak görülmelidir…
İslâm olmanın şerefini yaşamak kadar milli/ulusal olmanın kimliksel gurur ve şuuru içinde olmak, hem toplumsal hem bireysel anlayışımızın gereğidir… Bilim adamı bu gereği bütünleştirir, ne Âkif’i  ne Yunus’u yalnızlaştırmadan-ötekileştirmeden;
Âkif’in,

“ Oğlum kafan aynı kafa,
   Hoca rahmetli dedin, öyle giriştin lafa
   Bilirim oğlum, hoca sevmezdi, Sarayı,
   Ama sövmezdi hoşlanmadığından dolayı…”  söylemindeki nitelik ile
 
  Yunus’un;
“ İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir” sözüyle “yaratılmışı hoş gördük yaratandan ötürü” bilgeliğini bilim adamını yazılarında, konuşmalarında olgun hale getirir…
Sempozyuma katılım fazlalığı içinde Türkçe Eğitimcilerinin azlığını görmek, beni üzmedi  desem yalan olur. Türk Dili ve Edebiyatı, TÜRKÇE söyleyişin unsurudur. İşimiz, Türkçe’yi etkin kılmak, Dünya Dilinde söz sahibi etmekse, bu görev hepimizin boynundadır…
Sonuç değerlendirme toplantıları için grup oluştururken; eleştirel  bir bakışımızı da sizlerle paylaşarak, gelecek sempozyumlar için öneri olarak sunmak isteriz:
Bir Türk Dili, bir Türk Dili ve Edebiyatı, bir Eski Türk Edebiyatı, bir Türkçe Eğitimcisi, bir sunum yapan, bir yalnız dinleyici olan, bir dış ülkelerden gelen, hatta bir de hizmet üreten (şoför/çaycı, teşrifatta görev alan) arkadaşlar da YER almalı, süre ona göre ayarlanmalıdır.
Sonuç bildirisinin hazırlanarak, tüm katılımcılara gönderilmesi de katılım belgelerinin özelliği ve güzelliği kadar önemlidir…
Oturumlarda bir aksaklık gözlemlemediğimizi de belirtmek isteriz…
Sözlerimiz için hep eleştiriyor, hep böyle  anlayışla gönderme yapıyor düşüncesine kapılanlar olabilir; cevabımız, Sadık K.Tural hocamızın makalesinin başlığında gizlidir:
“Düşünmek, eleştirmek, eleştirilmek bir ihtiyaçtır !” anlayışı sempozyumlardaki oturumların, sonuç değerlendirmesinin ana-düşüncesi olursa, alınma-kırılma olmaz. Yükseklisans-doktora çalışmaları yapan-bildiri sunan arkadaşlarımız da BİREYSEL danışmalarının dışında birçok danışmanı olduğunu da göz ardı etmez, konulara bakış açıları genişler, dünü bu güne taşıyan danışmalarının yanında, kendileri de bu günü yarına taşıyacak olan danışman olarak geleceğe MERHABA deme fırsatını yakalamış olurlar…   
Genç arkadaşlarımızın akademik çalışmalarını sergileyecek yerlere gelmeleri, heyecan duymaları ve duyurmaları güzel, tecrübeli akademisyenlerle olmaları, konular üzerinde tartışmaları güzel, eleştirel bakışlara da hazır olmaları daha da güzel, olumlu-olumsuz değerlendirilmelerin çok olması, bu arkadaşlarımızın yetişmeleri açısından,  bakışlardaki  GÜZELLİKLERİ çoğaltmak açısından önemli sayılmalıdır…
RTE Üniversitesi’nin tanıtım filmini izlerken; daha önce görmüş-gezmiş, inceleme fırsatını bulduğumuz  üniversitelerimizle mukayese imkânını da yakalamış olduk., üniversite birimlerinin tamamlanmışlığını, üniversitenin gelişmişliğini görmek elbette ülkemiz adına sevindirici…
Sempozyum düzenleme kurulunu tanımak, tüm katılımcıları  RAMADA Otel gibi bir yerde konuk etmek, otelin seçimi kadar biz katılımcıları da mutlu etmiştir.
Sempozyum heyecanını başlatan yer;  ilk kayıtların yapıldığı, sabah günaydınlarının, hoşgeldiniz-lerin yarıştığı zaman dilimidir.  Bu yerde isim söyleme, yaka kartı alma-arama ve sempozyum çantalarını (hediyesini) verme-alma,  eksikler olmasın diye kayıt notu tutma, ücret yatırma vs  işlerin doğruluğu içinde iletişimi kurma hem güzel, hem heyecanlı, hem sempozyum oturumlarına ilk  merhaba sıcaklığı !...  
Çantalardan çıkanlar, Yunus’un serileri YUNUS Emre’den olunca, Rize’nin  özel çayları, Belediyenin çantalarından çıkınca; eeee bir de Rize’ce demleyebilsek…  Her iki destekçi kuruma teşekkür etmek nezaketi de bizlere düşmeli...
Cumartesi günü yapılan AYDER gezisi, hem ulaşım hem ara öğün ile FIRTINA deresi yöresinde (TULUMLA) yöresel müzik eşliğindeki hareketlilik, kuymaklı,  özel tatlılı ve ALAbalıklı öğlen yemeği, Ayder’in doğal bütünlüğüyle ayrı bir güzellik sağladı, hazırlayanları, katkı verenleri kutlamak, konukseverliklerini unutmamak gerek diyelim, teşekkür borcumuzu buradan ödeyelim…
Ülkemiz cennet, bu cennetin her köşesinde 1-13’e kadar Dünya Dili Türkçe’yi tartışmak güzel, bu güzelliği sağlayanlara da minnet ve şükran  borcumuzu buradan göndermek bizim için daha da özel…!? 
Odunu ateşlemek, ateşlenen odundan arkada kalan koru gelecek sempozyumları ateşler kılmak; ateşleyenle-ateşlenenin maharetini model almak da farklı güzel…
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan  Prof. Dr. Abdurrahman Güzel’e, kapanış değerlendirmesini yapan konuşmacılara da Prof. Dr. Leylâ Karahan’ının şahsında sevgi ve saygılar
Düzenleyenler olarak; Prof. Dr. Orhan Kemal Tavukçu ile iletişimde, her şeyde içtenliğini ortaya koyan düzenleme kurulu başkanı  Doç.Dr. Ümit Hunutlu’ya ve bu arkadaşların şahsında hizmet veren-üreten düzenleme kuruluna, bizleri PCR testine götüren Gülşah Hanım ile tüm genç arkadaşlara teşekkür ediyoruz
Dilimizi etkin kılmak için bildirileriyle katılan Türkçe sevdalılarına, sempozyuma destek veren kurumlarımıza Girne’den selâm ve SEVGİLERLE…
24.10.2021  Dr. Hayrettin Parlakyıldız  Kıbrıs İLİM Üniversitesi hparlakyildiz@mynet.com

Açıklama yok.

Açıklama yok.


Açıklama yok.