Gündeme damga vuran karar ve sözler...
Tezkereye geç diyen Akşener için, Milli İttifakı' nın bu konuya dair tutumu, görünen o ki, ikinci planda kaldı. Ortağı olduğu ittifak gibi karar vermeyen taraf oldu Akşener..
Mesele, gündemin öne çıkan başlığı; Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyon konusunda Cumhurbaşkanına verilen yetkinin uzatılması...
Yetkinin uzatılmasını öngören Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, Meclis Başkanlığına sunulurken, İYİ Parti lideri Meral Akşener tezkereye ilişkin partisinin kararını, tepki geleceğini bile bile olsa da açıklayıverdi.
Bu konu, sol medyada eleştiri topladı.. tüıhpkı, ortağı bulunudğu ititfakın taraflarından bir diğerinden gelen tepki gibi.
Bu işin sağı solu olur mu? Bence olmaz.. Bence olmayacak anlamı taşıyor olması, hiç olmaması gerektiriyor anlamı da taşımıyor elbet.. Ben kimim ki sonuçta.. Vatandaş, düz, normal, sıradan bir vatandaş üstelik...
İYİ Parti lideri, bir anda ülke gündemine giriveren kararını;
"Biz Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gelen tüm tezkereler için önce bir ekip kurarız.
Konu uzmanı arkadaşlarımız üzerinden bir rapor ortaya çıkar. Sonra da milletvekili arkadaşlarımızla bu paylaşılır" diyor ve ekliyordu sözlerini;
"Bu çalışma yapıldı ve eleştirilerimiz baki kalmak kaydıyla evet oyu vereceğimizi söylemek isterim" ifadesini kullanarak..
Bu tavrına, tavır takınanlar oluverdi an itibari ile.. Bence, tepki geleceğini bile bile, evet diyen Milletvekilleri de, her türlü tepkiye göğüs gerecek güçte hissetmişler kendilerini, bu noktada sayın vekileri de ayrıca kutlamak gerek..
Bir diğer başlık ve bir diğer tartışılan söz.. Yine, söz sahibi sayın Akşener.
Yakında gelecek sandığı girmesi halen belirlenemeyen aday isim için sözler etmiş sayın Akşener.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bir süre önce; "Ekrem İmamoğlu da Mansur Yavaş da Millet İttifakı'nın belediye başkanları. Sayın Kılıçdaroğlu iki arkadaştan birini aday gösterdiği halde biz 'hayır' demeyiz" şeklindeki bir açıklamaya imza atmıştı.
Yankılar sürüyor bu sözlere.. Daha doğrusu yanıt niteliğnide edilen ifdaeler..
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan bu konuya ilişkin gelen değerlendirmeye de, pür dikkat olmasa da, göz ucu ile bir bakmak gerek.
İmamoğlu nre demiş bu konuda..? Aynen şöyle demiş; "Bütün bu tartışmaların dışında bir insanım ben"
Nasıl yani..! Kamuoyunda bu konu hep dilde değil mi..! Neyse, duyulmamış olabilir bilke , edilen bazı sözler.
İBB Başkanı İmamoğlu, Akşener'in cumhurbaşkanlığı açıklamasına ilişkin; "Hiç ilgilenmesek de her gün bir şekilde, bizi bu türbülansın içine sokma çabasında olan bir kısım var.
Ben, o türbülansın, o tünelin içinde değilim ama az önceki metro tünellerinin içerisindeyim ve İstanbul'a hizmet üretmeye çalışıyorum" diyerek, az önce veridğim kişisel tepkimi de önceden duymuş olacak ki, aktardığım açıklamayı yapmış..
Biraz dalga geçer gibi bir tavır sergilemiş olsa da sayın Başkan bana göre, etitği sözlerin içeriğinde, sonuç ta, siyaset bu..
HUKUKÇU GÖZÜ İLE, BİR DİĞER ÖNEMLİ BAŞLIĞA İLİŞKİN SÖZLER...
Ara başlık açtaığmı konu, önemli bir konu.. Nerede ise, dünya bunu konuşuyor.. 10 büyükelçi meselesi..
Mesele, kendiliğinden oluşmadı elbet.. 10 isme, kim konuş... mesele et.. dedi, o önemli elbet.
Bu konu, ne, ne meselesi anlatımı yapmayacağım.. Laf salatası olur..
Herkes biliyor, herkesin bilidği bu konuda, Barolar Birliği Başkanı'nın da sözleri olmuş.
Ulusal basına da düştü.. başlık şu; "Feyzioğlu'ndan 10 büyükelçi açıklaması: 'Yanlıştan dönüldüğüne memnunum' "
Yanlış hesap Bağdat'tan döner lafı düştü aklıma.. Bağdatk mı kaldı, o da ayrı bir konu ya, neysee...
Türkiye Barolar Birliği Başkanı sayın Feyzioğlu, 'Büyükelçilerin tutup da o ülkeye ders vermesi gibi algılanacak sosyal medya mesajları yanlış olmuştur.
Yanlıştan dönüldüğüne de açıkçası memnunum' diyordu, konuya , tartışılan o meseleye ilişkin yorumunda.
Bu konuda, kaleme alınmış bir haber okudum.. Şöyle bsaylıyordu ilk cümle;
-Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, 10 büyükelçinin Osman Kavala ile ilgili açıklamaları için "Hiçbir büyükelçi, dünyanın hiçbir yerinde görevlendirildiği ülkenin iç işine bir sömürgeci temsilcisi havasıyla böyle müdahale edemez" dedi.
Bu sözler, Karadeniz' de edilmiş... Kara elmas cennetinde..
Başkan Feyzioğlu, Zonguldak Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahim Alan'ı ziyaret etemiş..
Ziyaret basına kapalı.lakin, dışarıda bekleyen bir Basın ordusu.
Çıkış olacak, sorular muhakkak.. Öyle de olmuş.. TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, basına kapalı gerçekleşen ziyaretin ardından, soruları alıyor ve konuşuyor.
"Çok açık ve net size söyleyeyim:
Madde 1, hiçbir büyükelçi, dünyanın hiçbir yerinde görevlendirildiği ülkenin iç işine bir sömürgeci temsilcisi havasıyla böyle müdahale edemez. Bunu net şekilde söyleyeyim.
İki, biz bir sistemin içindeyiz.
Mahkeme kararları, Türkiye'yi bağlar, Anayasa Mahkemesi kararı herkesi bağlar..
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları da herkesi bağlar.
Bunu, o isim, şu isim, bu isim üstünden tartıştığımızda yanlış yere varırız.
Asıl önemli olan şu:
Mahkeme kararlarıyla Türkiye bağlı mıdır, değil midir?
Öte yandan, uluslararası mahkemeler de kararlarında Türkiye söz konusu olduğunda çifte standarda yer vermemesi lazımdır.
Başka ülke söz konusu olduğunda başka, Türkiye söz konusu olduğunda başka kararlar vermemesi gerekir, o zaman o mahkemenin güvenilirlikleri tartışılır.
Bu konu, Türkiye ile Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi arasında görüşülen bir konudur ama kabul eden ülkedeki büyükelçilerin tutup da o ülkeye ders vermesi gibi algılanacak sosyal medya mesajları yanlış olmuştur.
Yanlıştan dönüldüğüne de açıkçası memnunum."
Sanki, tartışxmaya NOKTA.. der gibi bu sözler, öyle değil mi...!
Konunun uzmanı ne diyorsa o.. Biz de öyle mi peki..!! Bence değil..
Nasıl ki herkes teknik direktör, konu fubola gelince, birçok konuda oldujğu gibi, bu konu da da herkes uzman..
Aşı meselesi mesela.. halen karşıtlar var, o karşıtlığın sözde nedenlerine inanıp savunanlar da var.. Hal böyle iken; hadi gel de kurtul şu salgından...
Sanki; Pandemi değil de, sözde uzmanlar uzatıyor bu işi.. Öyle değil mi..!