Ne direği mi? Bir duyarlı vatandaşın, Çanakkale Şehitler Abidesi’ nin tamamlandığı yıllarda tamamı bronz olan iki hediyesinden biri olan direk. Ne direği olacak?
ABD’ de yaşam süren lakabı da Jackson olan bir Türk vatandaşı, Şehitler abidesinde Şanlı Bayrağımız dalgalansın diye 34 metrelik bronzdan yapılmış bir direği Çanakkale’ ye, bir direği de Ulu önderimiz Atatürk’ ün kabrinin bulunduğu Ankara’ ya, Anıtkabir’e hediye etmiş.
Eski defterleri kurcalayınca detaylar çıkıyor. Ben de oradan hatırladım bu detayı.
Değerli bir madenden yapılı direkler Türkiye’ ye geldiğinde bir de bunun gümrük vergisi çıkınca, Çanakkale Şehitleri adına kurulu ve merkezi İstanbul’ da bulunan dernek, gümrük bedelini ödüyor hediye o direğin.
Çanakkale’ ye hediye 34 metrelik direk, Seddülbahir Hisarlık Tepe’ de bulunan 253 bin Şehidimizin anısına dikili Abidenin şeref holüne yakın noktaya monte ediliyor.
Ta ki; Antalya Büyükşehir Belediyesi, daha uzun bir bayrak direği projesini geliştirip, Abide önüne monte edinceye dek de bronz direk yarımadada kutsal görevini sürdürüyor.
Sonrasında ise, akıbeti hakkında detay yok.
Yani; birkaç gündür konu ettiğim, adeta parke taş muamelesi gören Mihrabiye gibi o direk sırra kadem basıyor.
Ne garip…
Gazeteniz Vitamin’ de önce manşetten duyurduğum sonrasında da köşemde yer verdiğim Mihtabiye taşının boyutları bu söz konusu direğe göre hayli küçük. Saklanması ve hatta gizlenmesi kolay da, 34 metrelik direk nereye monte edilmiş ya da bırakılmıştır da, akıbetine ilişkin detaya ulaşamamaktayız.
Ne tuhaf…
Mihrabiye taşını anlatmak için, söz konusu o taşın görselini paylaşarak, az da olsa anlatımda bulunabildim. Lakin, koca direği sayfada nasıl anlatabilirim ki?
Sayfanın yüz ölçümü yetersiz kalıyor ve bu nedenle direk anlatımında bulunamıyorum.
Özetle, 34 metrelik kayıbı anlatacak görseli paylaşmaya sayfamızın boyutu yetersiz kalıyor.
Bir benzeri, daha doğrusu aynısı Başkentte Anıtkabir’ de diye biliyorum. Muhtemelen halen yerindedir, 34 metrelik bronz bayrak direği veyahut gönderi.
Orjinalini görmek isteyenler bir ziyaret sırasında meraklanırlar ise, orada görebilirler.
Bir dönem tarihi açısından anlamlı bir obje oluşu dışında, bir Vatan Sever’ in ecdadına hediyesi olan 34 metrelik bir direk nasıl kayıplara karışır halen anlamakta zorlanıyorum.
34 metrelik bronz direği Kayıp edenlerin zorlanması gerekirken, bana ne oluyorsa artık…
BİR KAYIP DAHA VAR…
Yok artık dediğinizi maalesef duyar gibi bile değilim. Muhtemelen de öyle diyen de yok belki de ondandır.
Eskiden olsaydı, kayıp için en azından bir girişimde bulunulurdu. Şimdi düşünüyorum da; ‘eskilerde mi kayıp?’
Kahramanlık destanının yazıldığı 101 yıl önceki, 18 Mart Deniz Zaferi’ ni hatırlamayan yoktur. En azından bundan eminim.
İşte tam da bu tarihle alakalı bir objede günlerdir ortalarda yok.
Hemi de bir süreliğine bulunduğu noktada olmayacağına ilişkin bilgi verilip hat ta konuyla alakalı bir anlatımın bulunduğu yazılı levha da bulunuyordu hatırladığım kadarı ile.
O anlatımda tarih bile verilmişti, Eylül’ ün bilmem kaçı diye.
Kasımın ortalarını geçtik. O önemli obje halen ortada yok.
Birçoğumuzun o’na bakarak çay yudumlayıp, cigara tellendirdiği sahildeki o objeyi
Hatırlayanınız var mı…?
Yoksa yerinde olmadığından, o’ nu da mı unuttuk?