Ağzına sağlık hocam. Ne de güzel anlatmışsın, kimimize tasa veren o hissiyatı.
Kimini dertlendirir çekilen acı. Kiminde zerre tasa ettirmez.. Hatta gülüp geçtikleri de vardır.
Bazı zaman şakrı olmuştur, bazı zaman şiir. Filmleri bile çekilmiştir. Film der iken, rontgen, tomografi ya da MR değil.
Acı anlatılmaz, yaşanır elbet.. Baş ağrısı da verir bir acı, gönütl yarası da,değilmi ama..
Kendisini tanıdığımda, Polis yeğenimin Müdürlerinden di...
Şehrimize geldi, dost olduk.. Sonrası bir tık daha ötesi.. Bizim müdür, Üniversite'de yüksek lisans ve ardındanAkademik kadro..
Koç gibi deriz ya, işte tam da öyle bir şahsiyet.. Sayın Müdürüm Oktay Koç.
Bir dizi ifadeler ile, acı'dan söz etti geçende.
"İnsanın, ancak acısı 'alınır!' İnsan; acıya salınmaz, acı karşısında başı boş, olanaksız ve tek başına bırakılmaz, tasnif edilmez, etiketlenmez.
Ve yine, acılar yarıştırılmaz veya acılar üzerinden bir yarış kurulmaz.' diyordu özetle.
Dahası da vardı dediklerinin. Bir nefeste edilen sözler misali..
Aslında misallenidiriyordu meseleyi. Diyordu ki;
"Örneğin; karnı aç olanın, 'senden' veya 'benden' etiketiyle muameleye tabi tutulması, insanlık adına aşağılık bir uygulamadır.
Aç, senden veya benden olmaz:
-İnsan türü için- 'bizden' olur,
'bizim' olur, 'hepimizin' olur!
Ve yine, açın kimliği olmaz; kim olduğuna bakıl(a)maz!
'İnsanın'; acıkması normal ise de bir durum olarak aç olabilmesi veya aç kalabilmesi,
-yakın-uzak- herkes için utanç vericidir, herkes için alçaltıcıdır. "
Acı muhakkak olacak yaşamın içinde. Acının şekli de bir, nedeni de.. Çoğu vakit, insan vermiştir,ya sözü ile, ya tavrı ile..
Oktay hocanın dediği gibi; "Şu veya bu nedenle acı, ızdırap çeken biri(leri)nin olması da..."
Zaman gelmiştir, şarkılara , zaman gelmiştir şiirlere. İnsanı şair de yapar, şarkıcı da.. Çekmeye göre yani acıyı.
Tatlı mı, tatlı.. Tuzlu mu tuzlu.. Acı işte, kimine göre vardır nedeni yaşanır, kimine göre bir müstahaklık..
Felsefik bakarsanız, acı güçlendirir, dahası için. Düz mantık yaklaşırsanız, gelir geçer..
Kimi zaman söz tattırmıştır, kimi zaman davranış biçimi.. Bir de bir tür var ki, aşağılayanlar da cabası.
Acı sever bazısı... Hani şu özel lahmacun türü..
Demek olmuyor ki; Acılarda içinde ayrılırlar üçe beşe..
Üçü beşi de armamak gereek. Acı gelmişse, yutkunacan akadaş. Geçer gider sonuçta, Allah kimseye kalıcı acılar yaşatmasın.
Dünya nimetleri nasıl ki bin bir tat ve lezzette, yaşamın da gereği: çekeceksin bazı acıları. Gelmiş başa ne yapacaksın!...
Edebiyatın sağlamsa, yazıp geçeceksin bir kenara. Yok değil ise, takmayacaksın.
Oktay hocamın dediği gibi: İnsanın, ancak acısı "alınır!" İnsan; acıya salınmaz, acı karşısında başı boş, olanaksız ve tek başına bırakılmaz, tasnif edilmez, etiketlenmez.
Düşünen karşılıklı kıyaslayabilen insanın hali başka oluyor işte.
Ne demiş hoca; Ve yine, acılar yarıştırılmaz veya acılar üzerinden bir yarış kurulmaz.
Acı gelmiştir, vaktidir belki de..
İki ihtimal var, ya tadacaksın, ya yalayıp yutacaksın.
..Bir de halalleşme var ki, sormayın gitsin...
Bakacaksın keyfine, aldırmayacaksın, başa gelmiş ise çekerim diyeceksin..
Bu da bir ihtimal.. İhtimaller çok aslında da, kime neyi anlatacaksın!...
Dünya işte dönüyor, seninle olsa da dönüyor, sensiz olsa da..
Şarkılar söyler bazen acıyı.,. Aşk acılarıdır bir çoğu. Kimine fazla, kimine az.
Acı işte, kimine de tatlı kıvamında..
Ağzımızın tadı bozulmasın, acılar da gelip geçer be arkadaş.
Oktay hocam, bir laf ettin, benimde felsefik damarımı kabartıverdin.
Adamsın vesselam, benden sana bolca selam...
Acı üzerine komşuda söylenen var.” Acı Biberim Acı” diye gelenler var.
Hemen aktarayım deyişleri;
Ocağa Koydum Sacı, Simdi Ki Kızlar Kaçıyor ,Nedir Bunun İlacı
El Edersem Eve Gel, Göz Edersem Cama Gel
Hiç Birseyler Bilmezsen, Al Testiyi Suya Gel
Penceresi Tül Perde, Perdenin Ucu Yerde
Yürek Oynar Can Titrer, Seni Gördüğüm Yerde
Yöre : Balıkesir Kaynak : Kemal Karasüleymanoğlu Derleyen. Notaya Alan : Ahmet Yamacı
Haydin kalın sağlıcakla…