CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan’ ın, sahada olmadığından,  soru önergesinde ise hep var olduğundan söz eden Bigalıların serzenişlerinden söz etmiştim dün.. 

Malum Biga’ da takınlar oldu, vatandaşın canı sıkıldı, malından oldu, zarar gören çoktu..
İşte bu anlarda, sahada görülmediğine dikkat çekiliyordu sayın vekilin. Vatandaşın gözleri, yanında arıyordu sayın vekilli. Konu bu..
Ha bu arada, şahsen halen dahi tanışmadığımdan söz ettim bende sayın vekil ile.. Elini sıkışmışlığımızın olmadığından falan.. Bu da benim dediğimdi.. 
TANIŞAMADIK DAHA LAKİN, E-MAİL ALDIK…
Dün bir gelişme yaşandı.. Bahsetmeden edemeyeceğim.. e-posta  adresime bir ileti geldi.. Kimden mi..? Sayın vekilden..
Aktarayım aynen kaleme alınanları: “Sayın Erdem Sürek” diyordu söze girer iken sayın vekil..
Ve ardından; “--  ‘Sahada Yok Sorusu Çok’ başlıklı köşe yazınızı okudum.
 Böyle bir felakette vatandaşımızın milletvekilini yanında görme arzusunu çok haklı buluyorum.
Geçmişte de böyle olaylarda hep halkımızın yanında olma gayreti içerisinde oldum.
Ancak bu olayda maalesef Covid’e yakalanmış olmam nedeniyle sahaya çıkamadım.
Sosyal medyadan durumumu paylaştım ama tabii herkesin bilmesi mümkün değil.
Benden sonra eşim de hastalığa yakalandığı için karantina halim hâlâ devam ediyor.
Saha çalışmalarının geneli için konuşmam gerekirse üç buçuk yıllı geçen milletvekilliğim süresince sahada oldukça fazla yer almaya çalıştığımı rahatlıkla söyleyebilirim.
Gerek sosyal medyadan paylaşarak gerekse rutin hazırlayıp ziyaretlerimizde sunduğumuz Çalışma Bültenimizle saha faaliyetlerimizi daha görünür kılmaya çalışıyoruz.
Sizi uygun bir zamanda ziyaret edip tanışmak beni de mutlu edecek. Selam ve saygılarımla.
Özgür CEYLAN Çanakkale Milletvekili…” diyerek, noktalıyordu sözlerini..
Başta da dedim ya, çok geçmiş olsun.. Çağın hastalığı demeyeceğim, çünkü son yılların insanı çaresiz bırakın bir illeti şu Covid.. Geçen haftayı, ben de karantinada geçirdim.. Allahtan aşılıyız.. hafif atlattık.. Buna şükür..
Sayın vekilin, Bigalılara yanıt niteliği de taşıyan bu e-postasını paylaşmayı görev bildik.. Dedikleri gibi, en yakın zamanda tanışırız artık.. Yeni seçim kapıda malum.. Kusura bakmasanız bir önerim olacak..
Ben gibi, halen tanışamamış olduğunuz meslektaşlarım da olabilir.. Önerim şu ki, basın ofisiniz o gazeteci arkadaşlarımızı belirlesinler.. 
Bu sayede, yeni seçim gelmeden, el sıkışmışlığınız olur en azından, dertleri sadece Çanakkale olan, “Çanakkale olunca mesele,  gerisi teferruattır” diyen  meslektaşlarım ile..
Yeni haftada, meteoroloji yine kötü hava koşullarının ihtimalinden  söz ediyor..
Demedi demeyin.. Hani ben diyeyim de, asli görevi de yerine getireyim..
Kar olur, ardından taşkın oluşturacak sel.. Allah korusun da, bu tahmin meteorolojiden..
80’ lerin son yıllarından bu yana, şehirde gazetecilik yapıyorum.. Gitmediğim sel, görmediğim yangın kalmadı.. 2004 ve 2005 kışı tam bir afattı..
Hani bir benzeri İstanbul, geçende de Isparta’da yaşanan.,. Onlar da bir şey mi canım.
Çanakkale’de biz daha nesini gördük cümleten.. Elektrik,  3- 4 gün gelmemiş..  Bu ne ki..?  Hatırlayın 2005 kışını, günlerce karanlıkta kaldık..
Beş kuruşluk mumu, 10 Milyona, o günkü paradan sattılar, mecbur aldık..
Ne Valimize atarlandık, ne de Belediye başkanımıza.. Allahtan gelen bir afat dı, bildik kabullendik..
Allah beterinden korusun, herkese iyi haftalar.. Sağlıkla kalın..