Nefes almak istesen,havanın karanlığı ruhunu daha bir darlıyor sanki..
Nefes almak istesen,havanın karanlığı ruhunu daha bir darlıyor sanki.. Kış'tan kaypnaklı bir durum.Yapacak bir şey yok, relaks..
Yağmur öncesi, bulutlar sarmalamış gök yüzünü.. Güneşin yüzüne hasretiz günlerdir.. Alahtan hafta sonu güzel geçti, doyşa doya aldık D vitaminini..
Kimi grösem aynı söz.. "Sevmiyorum kışı..." diyor..
Yaz gibi,kış' ın da ayrı güzelliği var aslında da, şartlar meselesi her şey..
Evsiz olana, yaz da dert, kış da.. Hele ki can dostlara.. Kışı pek sevmememiyş olmamın bir deneni de, sokakta yaşayan can doostların çektiği çileden kaynaklı olsa gerek..
Bunları düşnüyor iken, bir güzel daral geldi içime.. Kafa dağıtayım isetdim,ş sosyalmedyada turlamaya başladım.Ayy o da ne...? Daha bir daral geldi şimdi..
Bir paylaşım.. Sanatseverlik de haylisinden..
Bir ifade William James, 'bir odada iki kişi varsa aslında altı kişi var demektir' der vurgusu ili geliyor.
Düyşün şimdi, düşündükçe daral.. nasıl yani durumu..
Paylaşımın içinde,bir de şöyle bir anlatım;
-Biri bizim bildiğimiz, biri karşıdakinin bildiği, biri de gerçekte var olan kişi...
Havayı mı düşünsem şimdi.. Kasvetli ama, gün olacak, güneş açacak iyne.. Soğuklar da gidecek.. Bahas ile birmlikte, ben gibi can dostların da yüzü yine gülecek..
Hava soğuk.. Yine de Pozitif olmak gerek.. Bir de, şu can dostlarımızı biraz daha düşünelim ne olur..