Ve sonrası yazılan ağıt, oluşan Türkü..
Rahmetle anmamız gerkeen bir ismin müşhur ettiği 'YANDIM AYŞEM' Türküsü.
Allah rahmet eylesin, Türkü' yü meşhur eden ses, Çanakkaleli büyük sanatçımız Saniye Can olmuştu.
'Yandım Ayşem' türküsü, sonraları daha da bilindik bir isme kavuşmuş.. "Karyolanın Demiri" diye, zihinlere kazınmıştı.
Sosyal medyada, bü güzel ve hayli anlamlı Türküye yönelik bir anlatımaa rastladım. Şöyle geliyordu ilk satırlar;
"Çnakkale’nin Çan ilçesinin Şerbetli Köyünde bir kızla erkeğin düğünü olacaktır.
Hazırlıklar yapılır, çeyizler hazırlanır. Çeyizde o zamana kadar hiç bir çeyizde görülmeyen bir demir karyola vardır.
Fakat düğün gecesi bir deprem olur. Damat ölür. Çeyizlerde göçük altında işe yaramayacak hale gelir."
Hüzün yüklü bir vaka.. Seven iki kalbi ayıran bir felaket olmuş.. Adı da Daprem konmuş..
Eskiler anlatır, Yenice'nin battığı o depremi.. Bir 18 Mart günü yaşanmış.. 50' li yılar...
Peki iki seven kalbi ayıran o deprem ardından ne olmuş..?
Kız sağdıçları, gelinin adı Ayşe olduğundan “Yandın Ayşe” türküsünü çıkarırlar önce..Ağıt için yazılmış sözler türkü olmuş..
Sonrasında, hiç bir çeyizde görülmeyen o kayrolanın adını almış bu acıklı türkü.. “Karyolanın Demiri”
Sosyal medyada rastladığım ve de bahsetmeyeçalıştığım bu paylaşımda, şöyle de biranlatım yer buluyordu;
"Karyolamın demirinin türküsü yöre olarak Çanakkale' de derlenmiştir. Kaynak kişi TRT halk müziği sanatçısıÇankakaleli üstat Saniye Can'dır. Notaya alan ve derleyen Osman Özdenkçi-Emin Aldemir'dir."
Şu da net dile gelen bir diğer alatımdı; "Ezgi olarak Çanakkale yöresi olmasına rağmen tüm Türkiye'de bu ezgi çok revaçtadır"
Şu da bir bilindik gerçek ki; Karyolanın demliri, harmandalı gibi, Ege'nin neredeyse tüm bölgesinde oyun olarak oynanandır.
Düğünlerde çalınan bu acıklı türküyü ne vakit işitsek, hüzünlü bir oyuna dalanlarımız da çoktur..