Detaylar vermeyeceğim.. İçimizi yakan o haberden de söz etmeye dilim varmıyor..
AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI, BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ bir açıklama yaptı.. Ondan söz edeceğim.
"Giresun’da 21 yaşındaki H.C.G. tarafından öldürülen 16 yaşındaki S.Ş’ye ilişkin olarak basında yer alan haberler üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılması gereği duyulmuştur." diye başılyordu lik cümle..
Ve açıklamadan detaylar; "2020 yılında staj için kurulmuş whatsapp grubunda tanışan S.Ş. ve H.C.G.’nin aralarında duygusal yakınlık gelişmiştir. 22.03.2021 tarihinde bu ilişkinin S.Ş.’nin ailesi tarafından onaylanmaması sebebiyle S.Ş. ailesi tarafından şiddete maruz kalmıştır. Gelişen olaylar neticesinde kız çocuğu ve zanlı birlikte kaçmıştır. Ailenin şikayeti üzerine emniyet kontrol noktasında S.Ş. ve H.C.G. polis memurları tarafından yakalanmıştır."
Ve sonrası; "25.03.2021 tarihinde kız çocuğu S.Ş. hakkında acil koruma kararı alınmış ve Bakanlığımıza bağlı bir kuruluşa yerleştirilmiştir. Bu süreçte H.C.G. de hakkında yapılan şikayete istinaden tutuklanmıştır.
Yapılan incelemeler sonucunda ve aile ile çocuğun ortak istekleri doğrultusunda 12.04.2021 tarihinde kız çocuğu, hakkında danışmanlık tedbiri kararı alınarak ailesi yanına dönmüştür."
Sözü bititği yer asında, yaşanılan acı. Bakanlık açıklamasında, tarih tarih gelişmeler yer alıyordu. Yüorukmlamak ne haddime..
Açıklamadan söz edeyim.. Şöyle geliyordu sonrası ifadeler; "11.11.2021 tarihinde, S.Ş. hakkında devam eden istismar davasında aile H.C.G.'den şikayetçi olmuş, kız çocuğu ise şikayetinden vazgeçmiştir. Sanığın mahkemeye %50 oranında engelli olduğuna dair rapor ibraz etmesi ve S.Ş.'nin şikayetini geri çekmesi üzerine H.C.G. mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmiştir. Bunun üzerine baba, S.Ş.'nin kurum bakımına alınmasını talep etmiştir.
16.11.2021 tarihinde savcılık kararı ile kız çocuğu S.Ş. hakkında ikinci kez acil korunma kararı alınarak yeniden Bakanlığımıza bağlı bir kuruluşta korumaya alınmıştır.
İlerleyen süreçte S.Ş. yeniden H.C.G.'den şikayetçi olmuş ve ailesi yanına dönmek istemiştir. Aile de çocukları S.Ş.'yi teslim alma talebinde bulunmuştur. 07.12.2021 tarihinde danışmanlık tedbiri kararının devam etmesi kaydıyla kız çocuğu ailesi yanına dönmüştür.
20.01.2022 tarihinde danışmanlık tedbiri kapsamında yapılan en son görüşmede, çocuk veya ailesi tarafından herhangi bir risk ve tehdit durumundan bahsedilmemiş ve bu yönde bir başvuruda bulunulmamıştır.
16.02.2022 tarihinde yaşanan cinayetin ardından Bakanlığımız uzmanları, aile ile rehberlik ve psikososyal destek çalışmalarına başlamıştır.
21 yaşındaki failin tutuklu yargılandığı hukuki süreç Bakanlığımız tarafından takip edilmektedir. Caninin mümkün olan en ağır cezayı alması için davaya müdahil olunacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur. AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI. BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ"
Şiddet olmamalı hayatta.. Uygulayana da, en ağırından ceza olmalı..
Cinayetler işleniyor, neden ya öyle, ya böyle.. Sonuç; bir can hayattan koparılıyor..
Kamuoyunun dilinde hep ayın tepki.. Kadın oluyor bazen ölen, bazen erkek..
Şiddet bitmiyor, sanki daha da bir artıyor..
Öyle, dişi dolduracak türden nedenler de olmuyor çoğunda, öldürdüm diyenin savunmasında geçen ifade....
Ayrıca, neden ne olursa olsun, cinayet olmamalı yaşanılanın adı..
Sözün bittiği yer deyip, susmaktan başka yapacak bir şeyimiz de olmuyor ne yazık ki..
Bir değil ki unutalım..! Öyle çok ki içimizi kavuran kadın cinayetleri.. Şiddet mağdurları öyle çok ki çevremizde..
Biri dur desin artık demek de geçmiyor aklımdan.. Hem de, çok uzun süredir..
Şiddet eğilimi genlerinde olana, kim dur diyebilir ki ayrıca, kimi dinler ki bu türler..