2018’ in Troia yılı olacağı neredeyse kesinleşti.
Çanakkaleli işadamlarının talebine Başbakan’ dan sonra Berlin fuarında açık desteğini dile getiren Bakanlar da eklenince, bendenizde de bu kanı hasıl oldu. Bu gelişmeler için söylenecek bir söz var da, açıkçası yanlış anlaşılmaktan korkuyorum. Olsun yine de söyleyeceğim, Şimdiden hayırlı olsun… Troia’nın UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine girişinin 20. Yılı na da denk gelecek 2018 için, Troia yılı olsun istemi hatırlayacak olursak, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO)’ n dan gelmişti. Çanakkale iş dünyası, Ülkemizin ve Bölgemizin sürdürülebilir turizm hareketini arttırmak ve uluslararası platformlarda hak ettiği değere ulaşmasını sağlamak amacıyla bu talebi gündeme getirirken, 2018 ‘in “Troia Yılı” ilan edilmesi için adeta ‘kartopu’ laşan çığ gibi büyüyen bir desteği de almıştı. Başkent Ankara’ da partisinin gurup toplantısında net sözlerle bu isteme desteğini dile getiren sayın başbakan Binali Yıldırım’ ın duruşu da, Çanakkale’de haklı sevinci yaşatmıştı. Geçen 18 Ocak’ da, ÇTSO Kongre Fuar Merkezinde Çanakkale’deki ilgili tüm kurum ve kuruluşlar tarafından imzalanan deklarasyonla startı verilen çalışmalarda diyebiliriz ki sona gelindi. Yani, “2018 Troia Yılı…” Son olarak, dünyanın en büyük ve en önemli turizm buluşması olan ITB Berlin Fuarında da Çanakkale standını ziyaret edip açık desteğini Külütr ve Turizm bakanı Avcı’ da açıkladı. ÇTSO’ nun talebine, destek sadece Bakan Prof. Dr. Avcı ile de kalmadı. Liste uzun. Okumaktan sıkılmayacaksınız paylaşım. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür Turizm Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Hüseyin Yayman, Tanıtma Genel Müdürü İrfan Önal, TURSAB Başkanı Başaran Ulusoy, TÜROFED Başkanı Osman Ayık, TÜROB Başkanı Timur Bayındır, Tuyed Başkanı Kerem Köfteoğlu, Etik Başkanı Mehmet İşler, TURSAB yurtdışı işler koordinatörü Hüseyin Baraner ve ilgili bakanlıkların üst düzey isimleri, ‘2018 Troia yılı olsun’a ‘evet’ dediler.. Kültür ve Turizm bakın Prof. Dr. Avcı, uluslar arası destek görecek bu talebe, bir önemli katkıyı sunacak ayrıntıyı da ITB Berlin fuarında gerçekleştirdiği basın toplantısında anlatmış. 18 Mart haftasında, dünyaca ünlü "Travel Channel" kanalının, Troia ile ilgili çekim yapmaya şehre geleceğini ve Çanakkale coğrafyası ile ilgili çekimler yapacağını da duyurmuş. Yani bu şu anlama gelir, seferberliğe ünlü bir kanal da katılıyor. Kıtalar arası büyüyen bir destek yolda desek, sanırı abartmış olmam. x x x Biraz da siyaset… Başkent’ten dikkat çeken açıklama CHP’ li vekil Av. Erkek’ ten geldi. Malum gündemimizde bir referandum var. Bazen Ankara, bazen de Çanakkale’ de , denilenleri ara ara aktarmaya çalışıyorum. E-posta adresime düşen, CHP’ li vekilin açıklamasındaki bir bölüme dikkat sekildim. Milletvekili Av. Erkek konuşurken, bir ara mikrofon kapanıyormuş. Yorum yapmadan devam edeyim. Yaşamadığım ve o ana tanık olmadığım için, tam da net görüş bildirmek yersiz olacak. Politika bir noktada, geçmişten hatırlatmalar ile yapılar halde malum. 1991 örnekleri gibi. Anladınız siz onu. O nedenle çok da fikir kaleme alma niyetim yok. Ayrıca, alsam ne olacak? Yaşandı ve geçti. Bu güne yansımasına gelince, ‘Benim hiçbir suçum yok. Ben yapmadım….’ Der geçerim vesselam. Geçmişe açılan bir pencereden bakarak, siyaseten konuşmaya geleyim. Konuşan, TBMM Anayasa komisyonu üyesi de olan CHP’ li Çanakkale Milletvekili sayın Av. Muharrem Erkek. TBMM’ de, Genel Kurulda Mustafa Kemal Atatürk'ün sözüyle AK Parti'nin Anayasa değişiklik paketini değerlendiriyor ve diyor ki; “Anayasa’mızın 7’nci maddesi uyarınca yasama yetkisi Türk milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir ve bu yetki devredilemez. Milletimize sunulan Anayasa değişiklik paketiyle yasama yetkisinin önemli bir bölümü yürütmenin başı olacak bir kişiye devredilmek isteniyor” Dikkat çeken İddia ile karışık bir anlatımda bulunan sayın vekil, sözlerinin devamında; “Partili Cumhurbaşkanlığı sistemiyle, ki bu sistem, “evet” çıkarsa hemen yürürlüğe girecek yürütmenin yasama üzerinde ciddi bir etkisi de oluşturulmak isteniyor” diyerek de ekliyor. Referanduma günler kala, siyasetçilerin A, ya da B partiden, hat ta C’ den, bu sürece ilişkin sözleri zaman zaman okkalı halde olsa da, verilen bazı örnekler de düşündürmüyor değil. O kadar çok örnek var ki, hangisinden söz etmek doğru olacak bilemiyorum. Ben çok da kafa kurcalamadan sayın vekilin sözleri ile devam edeyim. ‘Kısacası’ diyerek devam eden CHP’ li vekil Av. Erkek bir iddiada daha bulunuyor. Ve de şöyle diyor; “Kuvvetler birliğiyle, kuvvetler ayrılığı yok edilmek isteniyor. Bunun adına da “Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi” deniyor.” Geçmişe açılan pencereden, hayli geçmişe dönen sayın vekil konuşurken, bir söz ediyor ve o sırada da, konuşmasını sağlayan mikrofonun, kapandığını da ileri sürdüğü sözleri, biz gazetecilere gönderdiği açıklama metninde yer alıyordu. Sayın vekilin anlatımına göre, o olay Şöyle olmuş; “Kurucu Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk’ün 1922 yılındaki bir sözünü hatırlatmak istiyorum” dediği anda, iddiaya göre (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) Sonrasında konuşmuş sayın vekil. Mikrofon açık mı? kapalı mı? O noktada bir anlatım yok ama, sözleri şöyle olmuş; “Milletin saltanat ve hâkimiyet makamı, yalnız ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisidir ve bu hâkimiyet makamının hükümetine, Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümeti derler. Bundan başka saltanat makamı, bundan başka bir hükümet yoktur ve olamaz” Siyaset referandum sürecinde, bu günlerde bir farklı hal aldı. Hangi açıklamayı takip etsem, bir gerginlik yaratacak ithamlar ve anlatımlar peşi sıra. Gördüğüm tek gerçek şu ki; ‘Politikacılarımız birbirlerine karşı iyi sabrediyorlar...’