Mebrure Hanım’ın 3. yılında anısına, özlem ve saygıyla…
Mebrure Hanım’ın 3. yılında anısına, özlem ve saygıyla…
Eş olmak, aş olmak, iş olmak kolay mı, her üçünde de insan faktörü hakim olunca; bu üç unsura hem EŞ olacaksınız, hem EŞ-LİK edeceksiniz ki ; eş de aş da iş sizinle bütünleşsin…
Unutmak söylemi, utanmamak söylemini arkasından etkin kılar... Bu söylemi Eş kavramında kullanmak mümkün mü?!.. Eş olmakta HİS var, HİSSE yok…
HİSLER aile bütünlüğünü, hisseler MAL bütünlüğünü etken kılar… Hisselere düşenler, mallaşır, hislere düşenler berraklaşır, zarafet değer bulur… Hisselerde “Allah’ı para olanların, Kâbeleri de Londra olur…” (KKTC’li Ali’den)
Sene-i devriye (devreden sene-yıldönümü) olunca, tüm yaşananlar, gözler önünden film şeridi gibi geçer… Yıllar, yollar, yaşananlar, yaşanmışlıklar-yaşanmamışlıklar zihinsel yapıda durur, ara ara merhaba der… Her merhaba, hatırlatma-hatırlanmayla ortaya çıkar, her çıkış bir oluşu beraberinde getirir…
Aile hayatında ben-le-y-en-in inlemesi, biz-le-y-e-nin gizlenmesi, sen-le-y-en-in siz-le-n-mesi olmayınca sızlanması, o-n-la-ya-n-ın onay-la-t-ması çok olur… Onaylayanlar demokrasiyi, onaylatmayanlar otokrasiyi yaratır.
EŞ olmak, iş olmak değildir, ADAM olmak, kişi ve eş olmakla başlar; adam olan eş, aşta yemek yeme adabının, aşkta ruhun gıdasının işte çalışmanın niteliğini bulur, insan olmanın nasıl bir bütünleşme olduğunun zevkini yaşatır-yaşar ve kendini aşar…
EV ise aşta-aşkta bereketten, baba-anne olmanın yoğunluğu içinde coşar ve taşar… Bu coşkunluk, taşkınlık gerektirmez, gereken bütünlük içinde eşleri İNSAN yapar… Yaşayan insanlar, “eş olur, evdeş olur, sırdaş olur, akadeş (Kütahya ağzıyla) olur…
Gün gelir, zaman gelir a(r)kadeşlerden biri kayıpdeş olur… Kayıpdeş olanı, diğeri akadeş gelir mi diye bekleyip durur… Sonra, Sandıklı mezarlık cemaatinin söyleminde başsağlığı yerine “El hükm-i Lillâh” ( hüküm Allah’ındır) sözüyle teselli olur…
“Gömmek-saklayıvemek gibi fiilleri kullanabiliriz, ama bir gün başka bir dünyada buluşabilmek adına, saklayıvermek birleşik fiilini, dönmeyeceklerini bilsek de kullanmak hem beklentimizi diri hem özlemimizi sıcak tutar.” (gazetevitamin.com)
Bu kelimelerden biri de “yıldönümüdür (sene-i devriye)”. Sene-i devriye her yıldönümü için kullanılmaz… Bu söylem vefa adına, hatırlamak adına, tekrar o günleri yaşamak adına; bazen kutlamak bazen anmak için kullanılan kuvvetli anlam içeren eş anlamlı kelimelerdir…
İnsanların hayatına yön vermek, onu önemsemek, geçmişte yaşanan güzellikleri ve özelleri yaşamak bakımından önemli görülür. Anmak da duygusallığımızın ürünüdür…
“EŞ vardır; aş bilir, iş bilir, eş bilir, yol-yordam bilir… EŞ vardır; aş bilmez - aş taşırır, iş bilmez-iş yitirir, eş bilmez, leş getirir, yol-yordam bilmez, el götürür-yel götürür, kadir-kıymet bilmez, körü öldürür-badem gözlü yapar, keli öldürür-sırma saçlı yapar, sonra da kendini el-âleme güldürür…
Sene-i devriyeler ANILARI, anılar heyecanları, heyecanlar kaybettiğimiz CAN-LARI gözletir, özletir, özlenenin sözleri kulağınızda her an çınlar, kaybetme korkusuna girerken yaşananlar ve yanınızda olan can arkadaşlar… Onların teselli edişleri, duygularını belli etmeden bekleyişleri, iç bir sigara ve “Allah’tan ümit kesilmez” sözleri; hem rahatlatır hem ağlatır, hem bakışları matlaştırır, hem sözlere-gözlere hem de yüzlere bakmayı kolaylaştırır.
Aramızdan ayrılan dostlar için yazdığımız yazıları yazarken, yaşadığımız ıstırabın farklı şeklini de burada (Girne’de) yaşamak ve hatıraların tazeliği içinde yazmak, O’na yazdıklarımızı okutamamak !?...
Çilekeşlerimiz, acıları içine bastırıp yokluklar-zorluklar içinde işine giden, akşam olup da evine, yuvasına dönüp çocuklarına anne, EŞİNE arkadaş olan EVDEŞLERİMİZ…
Azlık zamanda şükrü dilden bırakmayan, fazlalık zamanda küfrü bilmeyen EŞLERİMİZ
Evine huzur, ailesine, çevresine, yaşadığı topluma gurur verip asalak, askıntı olmayan EŞLERİMİZ…
Bedensel evlilikler çıkarı, ruhi evlilikler beraberliği sürekli kılar Cinselliği, dinselliği silah, yoksulluğu günah, varsıllığı ilâh görmeyen EŞLERİMİZ…!…
“Neylersin, ölüm herkesin başında, Kim bilir nerede, nasıl, kaç yaşında ?!..” mısralarının; Kıbrıs’ta şahidi olan bizleri yalnız bırakmayarak, mesajlarla, yanıbaşımızda Çanakkale’de hak helâlliği veren sizlere teşekkür ederek, saygı ve sevgimizi burada yineliyoruz…
METAVÖRSÜZ; yaşam kalitemizi artıranların yaşayanlarına sağlıklı yaşam diliyor, aramızdan ayrılan eş, dost ve arkadaşlarımız ile Mebrure Hanım evdeşimi RAHMETLE, saygı ve özlemle anıyor. RUHLARI huzur bulsun, diyorum…
Girne’den SEVGİLERLE…
19.02.2022
Dr. Hayrettin Parlakyıldız
Kıbrıs İLİM Üniversitesi / Girne
E-posta: hparlakyildiz@mynet.com