Fiile benzer sözler, olmadı şiirsel nakaratlar..
Kafiye olsun diye yazmadım demeler...
Sanatsal olunca ruh, kaleme alanınlar ne yapsın..?
Beyin düşünür, akla gelir bazen dizeler.. Kimi zaman şiir olur, kimi zaman şarkıya sözler..
Söz önemli.. Onunla ilgili de edilen bir söz de vardır ya, neyse..
Verilen sözler vardır birde, tutulmasa da, unutulmayan sözler.. Onları da geçtik bir kalemde, need olsa tarih oldu.
Güzel Hatıralar, edilen sözler… Akla geldikçe kimi zaman gülünecekler, kimi zaman en sinkaflısından hayret edilecekler..
Bayram geçti.. tatil günleri de bitti.. Mesai vakti artık..
Araştırmacı ruhlu bir gazeteci oarak, sosyal medyadan takip ettiğim isimler arasında, genelde; ,Eşsiz Ruhuna, araştırmacılığına, Adam gibi adamlığına, Osmanlı kadınlığına, kısacası isanlığına sonsuz güven duyduklarım var..
İsim ver deseniz, ‘hangi biri diye?’ soru yöneltirim, benden isim isteyenlere..
Araştırmacı ruhlu olmamdan belki de, telefon rehberimde yer bulan isimler de, bu tariflere uyan türdendir genelde.. Araştırır, öyle arkadaşlık ederim vesselam..
Öyle her numarayı kaydetmem. Etsem de, kısaltmalar kullanırım.. Bendeki araştırma hali sonlanana dek..
90 sonları, Milenyumun başları.. Denizcilik Bölge Müdürlüğü görevini üstlenen bir ağabeyim.. Sağlam ülkücü.. kesinlikle Devletçi..
Bir paylaşım yapmış geçende, okudum ben de haliyle..
Bir şiir. Kimine göre, muhalif idi geçen sözler.. Paylaşılan kıta kıta bir şiir sonuçta,…
Trabzonlu emekli bir öğretmenin ‘Taşlama’ ismi verdiği şiirini, kendisi de aynı zamanda emekli öğretmen olan Müdürüm paylaşıyordu facebook’ tan.
Şiirin Adı :TAŞLAMA
“Halk, soğan ekmeğe ederken tâlim, Duâ eyler sanma ümerâsına!
El etek öpmeye yoktur mecâlim; Gidin, pâdişâhın maskarasına!
Makâmında yan gelip de yatanın,
Her çirkefe, her pisliğe batanın, Had bilmeyip hep yüksekten atanın
Ben inanmam aslâ farfarasına!
Bir makam kaptı mı bulur havâyı, Boyuna anlatır büyük dâvâyı!
Nasıl hâvuduyla yutar deveyi,
Alkış tutuldukça yüz karasına!
İyi zamânında dostun çok olur, Çaptan düşmeyegör, hepsi yok olur!
Herkes bir şekilde yolunu bulur; Ama çâre yoktur dil yarasına!
Eğer bir âdemde yok ise yürek,
"Kazâen oldu" der, "istemeyerek!"
Buna seksen azdır, yüz sopa gerek,
Vurun gitsin aklın fukarâsına!
Yoksulun dinmeden gözünde yaşı, Helâl midir sana bal, kaymak aşı?
Gediğine koymaz ise her taşı, Yuh olsun zamânın şu'arâsına!(Yaşar Ramazanoğlu )
Şiir böyle idi.. Okudum dikkiatlice, bazı cümlelerin anlamını nlamak için uğraş da vermedim değil..
Bazen şiirler anlatır, bazen şarkılar.. Anlamamak isteyene, şiir okusan ne, okumasan ne.. hele ki şarkı..!
Mesai başladı.. Buarada, herkesin geçmiş bayramı kutlu olsun..