Bu yıl bir başka idi, günlerden Çanakkale hali. Büyük deniz Zaferi’ nin 102. Yılı için Şehitler coğrafyasından doğan bir dünya devi, bir başka mesaj verdi dünyaya, ‘Bitmeyen Ağıt Çanakkale’ diye…


Dünya kenti İstanbul’ da, 7 Düvel’i dize getiren bir diğer dünya kenti Çanakkale için anlamlı bir etkinlik vardı kısacası.
12. Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde gerçekleştirilen,"Bitmeyen Ağıt Çanakkale" albümünün ilk dinletisi gerçekleşti.
İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde, o anlara tanıklık edenler kadar, projeden haberdar olanlar da ayrı bir duygu seline kapıldı.
Kale Grubu’nun destek verdiği ‘Bitmeyen Ağıt Çanakkale’ albümünde yer alan o ağıtlara gelince.
Kiminin oğlu, kiminin eşi, kiminin yavuklusu, kiminin babası için di yakılan o günün ağıtları Ve dinleyenlerini geçmişe yolculuğa çıkaran o ağıtlar, Çanakkale Aslanlarını, dönmeyeceğini bile bile cepheye koşanların ardından, hissedilen hüznü aktarıyordu.
Ülkenin her bir köşesinden, vatan, bayrak, millet aşkına; ezan, kuran hakkına kopup gelen yiğitlerin, kefensiz vatan toprağına düşüp Şehit olmaları ardından,  geride bıraktıklarının göz yaşlarının eşliğinde söylenirdi hissedilenler. İşte, o kaybı anlatır yurdum insanının haykırışları,  Çanakkale Aslanlarına olan özlemi anlatır ağıtlar, yurt geneline yayılarak adeta köşe bucak Anadolu’da dinletilecek bir yolculuğa hazır.
‘Bitmeyen Ağıt Çanakkale’, Şehitler coğrafyasından doğan bir dünya devinin,  60. Kuruluş yıl dönümü için de önem taşıyan bir proje olarak dikkat çekti.
 Kale Grubu’nun, Çanakkale şehitlerini anmak için destek verdiğini öğrendiğim, “Bitmeyen Ağıt Çanakkale” albümünün ilk dinletisinde hazır bulunan, bir isim de Çanakkale sevdalısı olduğunu onlarca yıldır aralıksız Zafer coşkusuna ortak olarak gösteren, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dı.
Çanakkale sanayinin öncü kuruluşu Kale Grubu, doğduğu topraklara bitmeyen vefa felsefesiyle emlini taşın altına koyduğunu dile getirirken,  Çanakkale şehitlerini anma geleneğini devam ettirdiğine de vurgu yapıyordu.
Müzik bazen keyfi, bazen kederi.  Bazen de, insanın içinden geçen olanca hırçınlığı anlatır ya,  Çanakkale Savaşı için yakılmış ağıtlar da, tam da böyle idi.
Ünlü seslerden derlenen, bir albümde toplanan bu ağıtlar, belli ki gelecek nesillere duygu selini taşıyacak bir değer çalışma olmuş.
Muhtemeldir ki, yakında bizlerde dinleyeceğiz. Dinledikçe hüzne ortak, dinledikçe geçmişe döneceğiz.
Belki de çocukluğumuzda mırıldanılan ninnilerde de vardı bazı sözler. Ağıtlar dı işte onlar.
Kime yakılan? Bir devrin battığı yerde, destan yazan yiğitlere…
“Bitmeyen Ağıt Çanakkale” bir dizi konserle Türkiye’yi dolaşacak. Ağıtlar hakikaten de bitmeyecek.
Dilden dile Şehitler, ecdat bir farklı yad edilecek….
102. yıl haklı gururundan birg ün önce, mega kent İstanbul’ da, "Çanakkale'nin Evlatları" kısa film gösterimiyle başlayan dinletide, aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülü sahibi de olan Prof. Dr. Erol Parlak’ın yönetmenliğini üstlendiği, o iç yakan, tüyleri dikelten albüm; Türkçe, Kürtçe, Arnavutça ve Makedonca eserlerin yer aldığı şekliyle, ‘Bitmeyen Ağıt Çanakkale’ oldu.
Bir Bodur mirasıymış meğer bu çalışma. Çanakkaleli merhum işadamı Hacı İbrahim Bodur’ un hayalini kurduğu ve kızının gerçek ettiği o düşlermiş meğer ağıtların albümleştiği çalışma.
“İbrahim Bodur Mirası” adının verildiği projeler dizisinin içinde sadece biriymiş bu ağıtlar…
İnsanlık tarihinin gördüğü, en destansı savaşlardan biri olarak da bilinen Çanakkale deniz ve Kara savaşları, aynı zamanda dünya savaş tarihine altın harflerle yazılmış kahramanlık zincirleri ile de bir bütün.
Çanakkale Zaferi’nin arkasından yakılan ağıtlar da işte bu anlamda, tamamıyla bir bütün.
12. Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan, dinletinin ardından yaptığı değerlendirmede;
 “İbrahim Bodur Türkiye'ye sanatta, eğitimde, sağlıkta ve pek çok alanda katkısı olan bir büyüğümüzdü. Sevgili kızı, Zeynep kardeşimin de bunu devam ettiriyor olması bizler için ayrı bir mutluluk vesilesi" demiş.
Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay’ ın, övgü yüklü bu sözler karşılığında çıkışına gelince;
“Şehitler diyarı Çanakkale' de doğan ve Çanakkale ruhuyla, ülkesi için yaptığı yatırımlarıyla büyümüş olan bir grubun temsilcisi olarak, bu ülkeye her zaman değer katmaktan, bu ülke için çalışmaktan onur duyuyorum…”
Zaferin yıl dönümün bir gün öncesindendi bu anlattığım detaylar. Bir de 18 Mart vardı.
Malum, dünyanın en şanlı Zaferinin kazanılıp, bir destanının yaşandığı adreste, Çanakkale’ de
 Dün özet geçtim. Köşemde, az da olsa tepki duyulan yaşanmışlıkları anlattım, manşetimizde ise bir dünya devi için atılan temeli.
Bir de dün vardı Çanakkale’ de.   Hafta sonunun ilk günü, günlerden Çanakkale’ydi ya, dün de aynıydı vesselam….
Çanakkale, bir başkaydı dün. Sokakta elde bayrak, dilde marşlar.
Fener alayı yürüyüşündeydi Çanakkale, coşkunun adı ise ‘Zafer…’