İki başlık açacağım bu gün.. Berini anladınız.. Bir pehlivan..
İkinci başlık, hepimizi ilgliendiren bir konu, pahalılık..
Üretimindeki maaliyet artışlyarnından ziyade, satana göre artış ögesteren ürünler diyeceğim..
Çıktığı er meyadnında, Çanakkale ruhu ile güreş tutan Hasan Özdemir, güldürdü bir kez daha yüzümüzü.,
Güreş severler, naklen yayınlarda izledi Antalya güreşlerini..
Kimileri de bizzat gitti Antalya çayırına.
Güreş. Ata sporumuz..Kim sevmez ki..
Hele, hemşehri olunca güreş tutan pehlivan, bir değişik kaptırıyor insan konuya kendini…
Antalya Kaş Belediyesin düzenlediği 1.yağlı pehlivan güreşlerinde, Çanakkale Çan belediyesi Sporcusu Hasan Özdemir Baş Altı Boyunda güçlü Rakiplerini yenerek Finale yükseldi.
Ve Çanakkaleye Feyzullah Aktürkten sonra İkinci Genç Baş Pehlivan Adayı olduğunu göstermiş oldu dyebllirim
Hasan Özdemir elde ettiği başarısını değerlendirir iken;
“Her konuda bize desteklerini Esirgemeyen Çan Belediye Başkanı Bülent Öz başta, hocam Halil Pulata’ ya desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum” diyerek, bir pehlivana verilen desteğin, duyulan güvenin öneminin altını çiziyordu özetle.
Bu hedefinden söz ediyordu genç pehlivan; “Bu Sene Kırkpınar'da Baş Altı Boyunda Şampiyon olarak Baş Pehlivan Olmayı Hedefliyorum” der iken..
Başarılı gençlerin elinden tutmak gerek azizim.. Destek olunmalı ki, başarı gelince de haklı olarak övünmeli insan..
Kuru kuruya sevinmek yerine, “Bizim evlat dedik, birlikte çıktık yola. Güvendik, güvenimizi boşa çıkartmadı bizim pehlivan” diyerek, tam destek olunmalı.. Böylelikle, bir Başpehlivan çıkar yöremizden.
ÜRETİM MAALİYETLERİNDEN DEĞİL, SATICININ KAZANÇ ANLAŞIYINDAN DOMLAYI, ORTAYA ÇIKAN BU FİYAT.
Büyük harflerle altını çizdim konunun.. Özellikle seçtim bu yöntemi.
Bir ürün. Çanakkale satış fiyatı: 750 lira.
Karşı kıyıda, Eceabat’ ta, aynı ürün, üstelik aynı miktarda 450 lira..,
Aradaki 300 liralık farkın nedeni, ne mi…!
Ne olacak, hazır her ürün artışta, fazla para kazanıyım anlayışı..
Buna, fırsatçılık da denilebilir.. Öyle ya, fiyatı yükselmeyen mi kaldı..?
Halbu ki, karşı yakada, rafdaki ürünlerin satış fiyatı daha yüksek olmalı..
Çünkü, Anadolu’ dan, Avdrupa yakasına geçmenin bir bedeli var. Nakliye masrafı daha da artıyor. GFemi ücreti, falan filan.
Yarımada’ da pekçok ürünün bedeli, Çankakale’ye göre fraklıdır.. nedeni, nakliye ücretleri..Bu yıllardır söyledir..
Günümüzde ise tam tersi bir durum ortayı çıkmaya başladı. Buna o kadar çok örnek verebilirim ki, hagisinden bahsedeceğimi şaşırdım şu an.
Bir vatandaşımız, fişi ile birlikte örnekledi son konuyu.. Çanakkale’de fiyatlar uçuyor diyerek, aynı malın, karşı ykadan 300 lira daha uvuza satın alındığından bahsetti.
Ucuza alış veriş için, yarımadaya alış veriş turları mı başlatsak acaba..
Öyle ya domatesi biberi, salçayı soğanı.. Boyayı, izalasyon malzemesini.. sayayım mı daha. Kim istemez ki daha da ucuza almayı..
Lira ve kuruş hesabını geçtim, aradaki fark uçurum ise şayet, bu gün yarın alış veriş turları başlar artık yarımadaya..
Fırsatçılık mıdır uçurum gibi fiyat farkının adı, başka bir şey midir, ben bir isim bulamadım.. Yorum sizlerin..
Herkese temennim, herkes icin geçerli dileğimdir; Kalın sağlıcakla..