Şimdi,böyle bir soru işitseniz nasıl bir yanıt verirdiniz..
Biri sinema filmlerine de konu hayal kahramanı, biri yüzde yüz et ve kemikten, gerçek bir efsane..
Kısacası; TÜRK CASUSU.. Tarihe geçen sbir isim; "İNGİLİZ KEMAL"
Gerçek adına gleince:Ahmet Esat Tomruk...
Tomruk gibi güçlü bir gövdesi var., soy adı oradan geiyor..
Hayal ürünü değil, 007 Bond gibi.. Bilindik repliği, 'ben Bond.. James Bond..' dememiş üstelik asla..
İngiliz Kemal, 1932'ye kadar Türkiye hafif siklet boks şampiyonu olarak bu ünvanını korumuş.. Sert yumruklarından ötürü, 'Tomruk' diye almış soy adını.
Ben de aynı görüşteyim şo konuda; Her Türk genci bilmeli bu hikayesi..
İngiliz Kemal lakaplı Ahmet Esat Tomruk, İstiklal Madalyası'yla ödüllendirilen, yakalandığında türlü işkencelere rağmen asla Türkçe konuşmayan bir kahraman aynı zamanda.
Milletin, Bağımmızlığını ve Egemenliğinin yegane adresi, TBMM'nin kendisine bağladığı aylığı dahi almayıp, yaşama gözlerini yoksulluk içinde yummuş birn vatan evladı İngliiz Kemal..Mekanı cennet olsun, nurlarda yatsın..
Öyle bir fiziğe sahip ki, Sarışın ve de masmavi gözlü. Bir jöhn gibi kendisi anı zamanda.. Yakışıklı yani.
Hatırlatayım ayrıca; Galatasaray Lisesi'nde ve İngiltere'de okummuş, tahsil etmişq bir genç vaktinde.
Boks şampiyonu.. Güçlü yumruklara sahip bir genç..
Belki, 007 gibi, hayal ürünü o su bu su yok da, mangal gibi yüreği var.. İz-çi tamamen Vatan sevgisi dolu bir yürek sahibi İngiliz Kemal.
Öyle beceriliki öğremede, Ortalama İngiliz'den daha iyi İngilizce konuşan biri..
Dahası; babası rahmetli olduğunda, Ahmet Esat henüz 5 yaşında.. Baba bilidği, Yüce Devleti var sonuçta, başında...
Te bilidğ idil, İngliizce edği elbet.. Fransızca, Rumca, İtalyanca cabası.. Teşkilat-ı Mahsusa üyesi.. Üstelik, en başarılılarından.
Bilindik bir hikayeden özet geçeyim şirelere.,. Hikaye dediğime bakmayın, %100 gerçek bir yaşanmışlık...
-Ahmet Esat Bey, İngiliz Sahra Hapishanesinde işkence görmüş ama, Türk olduğunu ve görevini asla söylememiş...
Buradan kaçtıktan sonra, nereye gelmiş biliyormusunuz.. Biga' ya...!!
Çanakkale'nin havasını koklamış suyunu içmiş..
Kimbilir, belkide her bir santimetrekaresi, şhit kanı ile sulanmış çankakale toparığında yetişmiş bir meyve ağacının,, dalından koparıp yemiş yetişmiş yemişileri.
Biga'da, Kuva-yi Milliyeciler'e sığınmış o vakit.. Bu arada ona "İngiliz Kemal" adı takılmış Biga' da..
Kurtuluş Savaşında Genelkurmay İstihbarat Şubesi'nde görevlendirilmiş, lakabına Biga' da edinmiş olan İngliiz Keimal
Albay İsmet Bey'in huzuruna çıkarılan Ahmet Esat, burada tabanca, bayrak ve Kur'an üzerine elini koyarak sadakat yemini etmiş..
Devam edeyim mi daha, okudukça okunası anlatımları..
Görevi Yunan ordusu karargahına girip, gerekli bilgileri toplamak olmuş.. Antalya'dan Rodos'a geçmiş bir solukta..
Burada kendini Amerikalı gazeteci olarak tanıtmış, Kumardan, hileyle kazandığı 45 bin frank ile kendi deyimiyle İzmir'deki vatan görevine başlamış İngiliz Kemal..
Ahmet Esat Bey'in İzmir'deki hayatı bonkör bir Amerikalı gibi geçmiş o vakitiler..
İçi seni, dışa beni yakar misali aslında o an yaşadıkları.. Vatan elden gidiyor, ne bonkörlüğü..
Ahmet Esat Bey, üst düzey Yunan subaylarıyla da samimiyetini arttırmış o aralar, hatta onların en gizli toplantılarına dahi katılmış..
Ve bu katılımları sayeside aldığı bilgileri İzmir'de bulunna, kendisi gibi görevli Uşaklı Alaattin Tiritoğlu vasıtasıyla Antalya Mutasarrıfı Aşir Bey'e aktarmayı başarmış ünlü bir Türk Casus İngiiz Kemal..
Terslik olacak elbet.. Sir süre sonra ihbar sonucu yakalanmış.. Fakat o, bu tutukluluk dönemi sırasında hiçbir şekilde Türkçe konuşmamış..Kimliğinin meçhul kalmasını sağlamış bu sayade..
Hatta, şu da birg erçek; Yunan hakimler bile onun Amerikalı olduğuna kanaat getirmişler..
Yunan ileri harekatı başlayınca, Ankara'ya giden İngiliz Kemal, Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanı Albay İsmet (İnönü) Bey ve Fevzi Paşa tarafından da kabul edilmiş Ankara'da..
Anadolu'ya geri döndüğünde, ona yeni bir görev verilmiş..
Batı Trakya'ya gönderilmiş ve burada, o esnada Yunan ordusunun hizmetindeki Ermeni General Antranik'in karargahına sızmayı başarmış..
Bu sızma sayesinde Sonuç; çok değerli bilgiler Ankara'ya ulaştırılmış..
14 Şubat 1966’da derin izler bıraktığı bu dünyadan, sessizce ayrılan bir kahraman Vatan evladı olarak, Şanlı tarihimize geçti İngiliz Kemal..