Günlerdir, siyaset kamuoyunu meşgul eden bir turnuva...
Turnuvanın adı, ki bu da önmeli bir ayrıntı.. Yoruma her vakit açık bir konu...
Turnuvanın yeri, nasıl yapıldığı, verdiği mesaj...!
Her biri ayrı bir başlık altında değerlendirilmeye kalkılsa, yeminle sayfalar yetmez.
Herbirimizin üzerine sözler edeceği bu konuda, eleştirilen isimler de oldu..
Kamuoyunun tanıdığı isimlere, haklı-haksız suçlamalar geldi..Geliyor da..
Bu noktada, elimi vicdanıma koydum ve biraz da düşündüm...
Eleştirilen isimlerden biri de, Kepez' in CHP' li Belediye başkanı oldu.
Birol başkan ile kısa denilemeyevek bir süre, konuya ilişkin telefon görüşmesi yaptım geçende.
Turnuvadan haberi dahi olmadığını, gerçekleştıği sahanın da Belediye'nin birebir sorumluluğu bulunan bir yer olmadığının altını önemle çizdi.
Bir örneği de geldi aslında: "bu turnuva, Kepez değil de, bir başka halı sahada da yapılabilirdi..." diye..
Haklı mı haklı..! Bu konu; Sorgulanabilir mi, bence evet...
Emniyet Güçlerimizin bilgisi dahilinde, gerekli yazışma ve izinler alınmadan yapılması mümkün olmayan bir turnuva bu.
Bildiğim kadarı ile, mesleki tecrübemden bahsediyoruim 'bildiğim kadar..' der iken; var ise bir suç ve suç unsuru, Gereği de yapılır.. Kimsenin şüphesi olmasın..
Kepezspor Kulüp yönetimi, bir siyasi partinin düzenlediği turnuva ardından, eleştiri oklarının yöneldiği adres oldu..
Yönetimden istifalar geldi.. kaleme alınan istifa dilekçesinde;
"HDP Gençlik Merkezi tarafından Kemal Kurkut futbol turnavası düzenlenmiştir.
Kepezspor' un işlettiği halı sahada düzenlenen bu turnuvadan, Kepezspor Başkanı ve yönetimi olarak bilgimiz, alakamız ve iznimiz asla olmamıştır.
Kamuoyunda tartışıldığı gibi bizim de Milli Duygularımızı zedeleyen bir davranıştır.
Bu yüzden, Kepezspor'daki görevlerimiziden istifa ediyoruz." ifadesi yer buluyor, imzalar atılıyordu. ^"Kepezspor Başkanı, Ahmet Rasim Başak, Kepezspor Altyapı sorumluus Onur Topsoy.."
Adı: 'Kemal Kurkut' konulan turnuvanın afişlerinde; "Kemal' in kemanıyla özgürlük türküsünü sahalardan alanlara taşıoruz" şeklinde bir slogan da yer buluyordu.
21 Mart 2017' de, Diyarbakır'daki Nevruz kutlamalarında yaşamını yitiren bir isim, adı turnuvaya verilen...
Çanakkale'de bir turnuva, dile gelen bir isim ve gerilen siyaset kamuoyu..
Herbiri, ayrı ayrı başlıklar altında değerlendirilebilecek birden fazla detay..
Bir Milletvekilinin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ön sözünün yazıldığı yerde, Şehitler coğrafyasında ettiği söz: 'Kürdistan..'
Manevi değerlerimiz önemli.. Hele ki Çanakkale'de yaşıyorsan...
'Çanakkale Ruhu', öyle 13 harften oluşan bir ifade değil sadece... NOKTA....
Bu arada; 'halı saha' adı üzerinde.. İşlyetkmeciye gidiyorsun, boyş asatleri belirleyip parasını ödeyip, sahayı kiralıyorsun..
Amaç, üzüm yemek ise sorun yok elbet.. Peki ya; Bağcıyı dövmek ise amaç..!!!
Çanakkale, cennet yurdumun her bir köşesinden vatandaşımızın okuduğu, askerlik yaptığı, memur, Güvenlik görevlisi, işçi, sayayım mı daha, her bir vatandaşqımızın yaşadığı bir yer..
Birçok Nevruz kutlamasında, daha ne tepki verileceksloganlar atıldı bu şehirde..
Posterler açıldı.. Bölücü terör örgütünün elebaşı Öcalan' lı posterler.. Ona edilen övgü dolu sözler içeren sloganlar atıldı bir de.... 'Hevalcanlar' denilerek selamlananlar oldu.
Böylesi bir selamlama, HDP' li vekil Dersim Dağ' ın ismi geçerek, Çanakkale'de ki HDP' nin bir partilisi tarafından yapıldı geçende; 'Genç başladık, genç bitireceğiz..' ifadesi edildi.
Ardından; böylesi turnuvaları 'Türkiye ve Kürdistan' ın başka yerlerinde sürdürenler' denilerek, selamlandı turnuvayı düzenleyenler...
Ve tabikii: Eleştirilere yetti de arttı, kısacası bu dile gelenler..
Bir Çanakkaleli, şöyle diyordu; "Denilecek söz, verilecek örnek çok.. Bitmiyor ki tepki verdiğimiz bu işitilenler.."
Neyse uzatmayayım.. Siyaset gibi, siyasetçiler de, siyaset kamuoyu da hayli gerildi..
Vatan uğruna Şehit olup, Kefensiz yatanların, Şahadete hiç düşünmeden koşanların coğrafyası Çanakkale..
Gündemin tartışılan konusuna ilişkin, tek cümle eden bir Çanakkaleli büyüğüm şöyle fısıldadı kulağıma;
"Evlat, Çanakkale; bu tartışmaların yeri olmayı hak etmiyor..."