Nasıl deriz Biz Türkler? “Al birini, vur ötekine…!”

Bir garip teşekkür mesajı okudum. Gözlerime de inanamadım. ‘Hadi artık’ demekten de kendimi alamadım.

Bir de istifaya karşın, halen görev mahallinde ısrarcılık. Belki de ‘Yuh artık’ durumu… 
Özet geçecek olunsa, ne mümkün…. Öyle garip bir anlatım ile, ‘Önce seçilmiş, sonra atanmış. Sonra yine seçilmiş, sonra yine atanmış. Ve de sonunda yine seçilmiş bir isme sözde teşekkür…
Yeni ataması nedeniyle görevinden terki diyar eden Milli Eğitim Müdürü sayın Memiş’ in, yeni görevine ilişkin yazdıklarına döneceğim de, istifa ile Yürütme Kurulu’yla birlikte görevinde ayrılan Kent Konseyi’ nin eski başkanı sayın Yavuz.
Duyuyoruz ki, Başkanlık mesaisi yapar gibi Konseyde olmaya devammış. O zaman istifa niye?
Çanakkale belediyesi Başkanı sayın Gökhan’ ın, verilmeyen tarihi açıklaması ardından gelen istifa ile gündeme gelen Kent Konseyi, sanırım yine gündemde kalmaya devam edecek.
‘Seçim kapıda. Çalışmalar içeride’ diye yorumlanan bu durum, seçime hazırlanan ve de başkanlığa aday ismin destekçisi STK’ ları rahatsız etmeye başladı. Haberiniz ola…
------------------------------
‘Yazıya dökülü, bir garip teşekkür’
Konuşularak gelen teşekkür olsa, ‘Dil Sürçmüş’ deriz de…! Hadi neyse…
Milli Eğitim Müdürlüğü görevinden, Gelibolu Tarihi Alan başkan yardımcılığı görevine atanan Zülküf Memiş, göz yaparken sanki ‘kaş’ çıkarmış gibi.
‘Kaş’ derken, yanlış anlaşılmasın. AK Parti eski Çanakkale milletvekili, Alan Başkanı Av. İsmail Kaşdemir gelmesin akıllara.
Teşekkür metnini okuyunca, nasıl bir ‘kaş’ çıkarıldığını sanırım dahi iyi anlayacaksınız. Alel acele yazılmış bir metin olduğundan olsa gerek, eski milli Eğitim müdürü sayın Memiş, yetki durumu sıralaması başta,  üzerine bir de Protokol sunum hatası yaparak döktürmüş teşekkürünü.
Sanırım pek anlatamadım. Öyle ise, buyurum birlikte okuyalım denileni.
Sayın Alan başkan yardımcısı Memiş, sosyal medyadan şöyle sunmuş teşekkürünü;
 “Bugün itibariyle Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığında Başkan Yardımcısı olarak göreve başlamış bulunmaktayım.
 
Beni bu göreve layık bulan Sayın Bakanım Nabi Avcı' ya, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı Sayın İsmail Kaşdemir' e, Çanakkale Milletvekili ve AK Parti Grup Başkanvekili Sayın Bülent Turan' a, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Sayın Mehmet Daniş' e ve Çanakkale Ak Parti Milletvekili Sayın Ayhan Gider’ e teşekkür eder,  saygılar sunarım. Selam ve dua İle...”
Ben de diyeyim ki; “Be Aleykümselam”
Bu bir teşekkür.  Güzel de bir düşünce. Sosyalden verilen kapsamlı bir mesaj.
 İyi de, teşekkür edilecek isimlerin sıralamasına dikkat edilmeden kaleme alınan teşekkür mesajı, sadece benim dikkatime mi takıldı?
Eğer öyle ise, bende bir tuhaflık var. Orası kesin. Tuhafımdır vesselam…
Sayın bakandan bahsedip, Yardımcılığını yapacağı başkan’a. Sonrasında Siyasi iradenin bir numarasından, yine bir bürokrat’a.
Ardından da; ‘ben olsam bahse konu isim, çıldır getirirdim’ diyebileceğim durum ile İktidar Milletvekilinin ismiyle noktalanan teşekkür aktarımı.
Hani bir el tavla atıp da, yendiğiniz kişiye dersiniz ya; ‘Öğren de gel’ Tam da öyle bir durum.
Teşekkürle karışık, dikkat çeken unutulmuşluk…
Sosyal medya gaf’ı mı denir bu duruma pek bilemedim lakin, öğrenilmesi gerekenin,  olmazsa olmaz büyükten küçüğe, yetkiden uygulayıcıya, bir protokol sıralaması olduğu kesin.
 Açık teşekkür ardından kaleme alınan mesaja diyecek yoktu elbet.
Bu noktada; Ellerine sağlık Sayın başkan yardımcısı.
“Türkiye’nin manevi başkenti, şehitler diyarı Çanakkale’ye eğitim gönüllüsü bir hizmetkâr olarak üç yıla yaklaşan İl Millî Eğitim Müdürlüğü görevimin sonuna gelmiş bulunmaktayım” diyerek başlayan, yeni göreve ilişkin bilgilendirmede bulunan o mesajda, sayın Memiş;
“Görevim boyunca şahsıma ve Çanakkale’deki eğitim seferberliğine her zaman destekte bulunan Millî Eğitim Bakanlarımız Sayın Nabi Avcı ve İsmet Yılmaz’a, Müsteşarımız Yusuf Tekin’e; Sayın Vali Orhan Tavlı’ya, Vali Yardımcılarına, İl Özel İdaresi Genel Sekreterine ve İlçe Kaymakamlarımıza; eski milletvekillerimiz Sayın Mehmet Daniş ve İsmail Kaşdemir’e; Çanakkale Milletvekili ve AK Parti Grup Başkanvekili Sayın Bülent Turan ve Çanakkale Milletvekili Sayın Ayhan Gider’e;
Bakanlığımız genel müdürleri ve daire başkanlarına; İl, İlçe ve Belde Belediye Başkanlarına; AK Parti Çanakkale İl Başkanları Muzaffer Kutlu, Erdener Can ve Yeşim Karadağ’a; ilimizin ve ilçelerinin bütün siyasi parti yöneticilerine; daire ve kurum müdürlerine; çalışma arkadaşlarım olan il ve ilçelerdeki yöneticilerime maarif müfettişlerine, okul müdürlerime, müdür yardımcılarıma, öğretmenlerime, dairede çalışan personellerimize; okullardaki yardımcı hizmet personelimize; velilerimize ve sevgili öğrencilerime yürekten teşekkür ederim” diyordu.
Oldukça geniş yelpazeli, kucaklayıcı bir hal ile. Gerçi bu teşekkür’e de diyecek çıktı. Mesela, sayın mesleki büyüğüm Vedat Sezer. ‘Bizleri unutmuşsunuz müdür bey’ şeklinde hafif dokunaklı bir söylemi ile.
Veda hutbesi gibi uzuncaydı denilenler. Yani veda mesajında dile getirilenler. En çok dikkat çeken bölümde, elbette ‘son’ daydı…
Özetleyeyim demeden, uzatmadan son bölümü de vereyim; “Kişiler geçicidir ama kurumlar kalıcıdır. Mühim olan vatanımıza ve aziz milletimize daima en iyi şekilde hizmet etmektir.
Bu noktada; bayrağı benden devralacak halefime görevinde başarılar temenni eder, hepinize sağlık, başarı ve mutluluklar dilerim” 
Benim doğduğum karşı kıyıda, Avrupa yakasında, şehitler diyarında çalışmak elbette ki ayrıcalıktır. Size, yeni görevinizde başarılar sayın Memiş.
O halde şöyle diyeyim; ‘Hayırlı, uğurlu olsun…’
Bir görev değişiminden söz ederek başladık bu güne.  Bir de istifa ile görevden uzaklaşan Kent Konseyi’ nin eski başkanı sayın Yavuz ‘ da söz ederek.
Yürütme Kurulu ile birlikte istifa kararı alan sayın eski Başkan Saim Yavuz, Çanakkale STK’ ları nın aylardır beklediği seçim tarihini veren CHP’ li Çanakkale belediye Başkanı sayın Ülgür Gökhan’ ın açıklamasından kısa süre sonra dikkat çeken manevraya katılmıştı.
Sonrasında, günlerdir duyuyorum da, bu güne nasipmiş söz etmek. Kendisi, normal görev mesaisi yapar gibi Konseydeymiş hep.
Nisan ayının son haftası yapılacak Kent konseyi seçimli Genel Kurulu’nda başkanlığa aday ismin destekçisi olan bir çok STK temsilcisi, oy kullanmak için gerekli evrakları teslim etmeye gittiklerinde, sayın eski Başkanı konseyde  çok gördüklerinden, bu aralar sıkça konuşmaya başlamışlar bir de.
Diyorlarmış ki; ‘madem görevde ısrarcıydın, neden istifa ettin?’