Gelen, tam bir Sarışın... Ve de: “Yeleli bir Kurt...' Atatürk yani...
Pek çok anlatımda geçmiştir şu ifade;
"Belkahve'ye geldik.
Atatürk, Belkahve' den İzmir'e baktı.
'Ah güzel İzmir' dedi....
Günlerden bir Eylül.. Tarih 9 Eylüllll.. Tam tamına 100 yıl evvel..
Yunan işgal etmiş güzelim İzmir’ i.. Yakmış, yıkmış.. Üzücü fakat hakikat.. dahası da var...
Büyük Atatürk rüzgardan alnına düşen altın sarısı saçlarını arkaya atmış o an.. Baktığı şehir Güzel İzmir..
O anda, Mavi gözleri puslu, gökyüzünde uçan bir sürü leyleğin ardından baktı belki de..
Leylekler gitti, gitti, rüzgarda kabaran sisin tozpembe nakışları arasında gözde kayboldular..
Görüş mesafesindeki bir nokta.. Hemen aşağıda bir yerde, sanki özgürlüğün tadını çıkarırcasına akan çayın oluşturduğu büyük su birikintisi.. Rengi bürünmüş bir altın sarıya..
Ve bir renk daha yakınında.. Yeşile, kırmızıya, turuncuya dönüşen bir alan ilk bakışta..
Fark edildi ki o an, gözden az önce kaybolan Leylekler oraya doğru uçuyordu..
Ve ne oldu o an bilir misiniz?!...
Yüce önder, büyük Türk, yani ATATÜRK, uzun uzun baktı...
“Annem, ‘leylekler erken göç etti, kış sert geçecek' derdi” diye mırıldandı lakin, işitildi bu dedikleri..
Sonra hayal meyal görünen İzmir'i gösterdi Sarı saçlı, maia gözlüm, Kurt yelelim..
Gür bir ses tonu le; “Güzel İzmir…” dedi.
“İsmini hürmet ve şükranla andığım güzel şehir, kahraman şehir. İzmir'i ve 9 Eylül'ü anlamayan Kurtuluş Savaşı'nın nasıl kazanıldığı da anlayamaz" demişti bir gün bir bilen..
Ve o bir bilen; "9 Eylül denilen o biri sayı diğeri harflerden oluşan iki kelime, Türkiye'nin değişen yazgısı, özgürlüğü ve bağımsızlığı.."
Bir garip tesadüf değil dahası dedikleri.. Bilinen bir tarihi gerçek..
Güzel İzmir' in İşgal edildiği gün Kurtuluş Savaşı'nı başlatan; işgalin bittiği gün Kurtuluş Savaşı'nı bitiren dünyadaki tek şehir bu şehir, yani İzmir...
Hani marşı da vardır ya, "Dağlarında çiçekler açan" diye dile gelen o bilindik anlatım..
Çoğumuza göre İzmir, Türk Milleti'nin karakteridir. Ve hafızalara kazınan tarihi gün, 9 Eylül..
İzmir'i düşmandan kurtaran gündür 9 Eylül....
Tek kelime ile Yunana haddini bildirdiğimiz gündür!
Hani bu aralar, yine haddini bildirmemiz gerektiğini düşündüklerimize, 'Geliyoruz ha,. tarih 9 Eyüll.. Tarih, tekerrürden ibarettir ' desek, ne yana kaçacaklarını şaşırırlar ya, neyse..
9 Eylül, Emperyalizmin, yani ABD, İngiltere, Fransa ve İtalya'nın muazzam desteği altında İzmir'i işgal eden Yunan ordusunun işgal boyunca haykırdığı bir marşın da hatırlanılması gereken bir tarih olmalı bence..
“ 'Megalo İdea' - yani: Büyük İdeal” böyle idi o sözler..
O günlerde, siyasilerin ve Helen Kraliyetinin generallerinin isteği üzerine bu marşın kamçıladığı Yunan askerleri, Anadolu'ya öyle bir kin ve zulüm taşımıştılar ki, Anadolu'dan kaçıp giden tüm Osmanlı Rumlarının vebali de hiç şüphesiz onların hanesine yazılmıştır diye düşünenlerdenim bendeniz..
Yine tekrar İzmir diyelim.. “Şimdi İzmir'e geldik. Türk ortadan kalkacak. Türk'ün kanı akacak!
Şimdi İzmir'e geldik. Ayasofya'ya uçalım!
Camiler yerle bir edilecek! Ve onların üzerine haç dikilecek!"
Böyle idi, 100 yıl önce, 9 Eylül' den bir kaç gün öncesine dek, sokaklarda işitilen, Yunanlının o iğrenç marşında geçen ifadeler..
Denize dökülüp, dersi misliyle verilen hadsiz Yunan askerinin, Megalo İdea'sının Türk süngüleriyle yıkıldığı gündü dün..
Sıradan bir gün değil, birileri için bin yıl geçse de, unutmamaları gereken gündü, dün..!
Şöyle çok sesli düşünsek şu an, her bakımdan çok değerli bir gün 9 Eylül..
100 yıl önce dün, Türk ulusunun bağımsızlığına bağlılığının perçinlendiği ve üstelik, Türk milleti için bir bağımlılıktır, bağımsızlık diye, tüm dünyaya avaz avaz haykırıldığı gün oldu, dün..
Bağımsızlık; her bir Turk için bariz bir bağımlılıktır.. Ve bu bağımlılığın nedeni, damarlarımızda akan asil kandır.
"Kimine göre gavur' dur İzmir.. Kimine göre, Güzel olandır.. " diyordu bir bilen ve ekliyordu hemen;
"İzmir güzeldir, hep de güzel kalacaktır!.."
Kurtuluş günün kutlu olsun İzmir.. Seni kurtarma uğruna Şehit düşmüş Mehmetler, nurlarda yatsın.. mekanları her adim cennet olsun..